Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2011 00:00
Beş sene öncesine kadar kentin en büyük çevresel felaketi olan Mamak Çöplüğü’nde çöp artık yok ediliyor. ITC Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur, Mamak Çöplüğü’nde yeni kurulan sistemle ilgili Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
BAŞKENT’İN beş yıl önceye kadar kanayan yarası olan Mamak Çöplüğü’nü, “Endüstri Parkı’na” dönüştüren İnvest Trading Consulting(ITC) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur iddialı konuştu: “Çöpün ıslahıyla bir kentin doğu aksının kaderi değişti. Buradan abartısız söylüyorum 3-4 Bilkent çıkar. Orayı nasıl yaptıysak burayı da o hale dönüştürmek zor değil.”
Beş yıl öncesine kadar belediyelerin köpekleri öldürüp attığı, kilometrelerce ötesine kokusu giden Mamak Çöplüğü’nde bugün elektrikten ısıya, domatesten çileğe bir çok ürün elde ediliyor.
Bizim çöpümüze uygun teknoloji
Ankara’nın en prestiji bölgelerinden Bilkent’in yaratıcılarından, Ali Kantur, Büyükşehir Belediyesi adına yürüttüğü Mamak’taki “Ankara Katı Atık Projesi”ni Ankara Hürriyet’e anlattı:
“Çöp ıslahıyla ilgili tüm teknoloji ‘Batı’daydı. En iyiyi yapmak için yola çıktığımızda gördük ki batının çöpüyle bizim çöpümüz aynı değil. Bizim çöpümüze uygun teknolojiyi üretmeye karar verdik. Bugün bir çatı altında tüm teknolojinin kullanılabildiği Türkiye’de tek kuruş haline geldik. Açıkçası bir bölgeyi hatta bir ülkeyi bu kadar etkileyecek bir iş yaptığımızı ilk başlarda farketmedik.
Bilkent modeli
Mamak denince akla çöplük gelirdi, bugün çöplüğün çevresinde İKEA’sı alışveriş merkezleri olan bir yere dönüşüyor. Ankara Batı’ya doğru büyürken,
trafik de çekilmez hale geliyordu. Bugün doğuya doğru büyüme şansı oldu. Bizden sonra buraya gelen yatırımcıları da çok takdir ediyoruz. Üniversitelerin, okulların ve yerleşim yerlerinin de açılmasıyla sosyal değişimin de yaşanacağını düşünüyorum. Bilkent’i kurduğumuz için rahatlıkla söyleyebilirim ki buradan 3-4 Bilkent çıkar. Bilkent’in toplam sahası 5 bin dönüm civarıdadır, burada çok büyük bir saha var. İki üniversiteyi rahatlıkla kaldırabileceği gibi golf sahaları, spor kompleksleriyle seçkin bir kent kurabilirsiniz. Bunun yanında fuar alanları ve teknoparkları da ekleyebilirsiniz. Bölgenin Silikon Vadisi benzeri bir bilim ve teknoloji üssüne de dönüşmesi mümkün. Bilkent’i kurarken dikkat ettiğim birinci unsur insanların şehre gidip gelme gereksinimini ortadan kaldırmaktı. Aynı modeli rahatlıkla bu bölgede de uygulayabiliriz.”
Mamak’ı “çöple” ısıtabiliriz
MAMAK Çöplüğü’nde biriken metan gazının bertarafı için kurulan santralin 16 jeneratörün ürettiği 22.4 Megawatt/saat elektrik enerjisi ve 10 yıllık rezerv kapasitesiyle eşdeğerleri arasında dünyanın en büyükleri arasında yer aldığını belirten Kantur, “Elektrik üretirken çıkan ısıyla tüm Mamak’ı ısıtmak mümkün” dedi. Kantur şu bilgileri verdi:
“Burada elektirik üretirken çıkan ısıyı civardaki binalara vererek ısıtabiliriz. Evlere sıcak suyu rahatlıkla taşıyabilir böylece doğalgaz ithalatını da azaltırız. Aynı sistemi Bilkent’te yaptık, Mamak’ta da yapabiliriz. Bunu öncelikle yerel yönetimin istemedi lazım. Büyükşehir Belediyesi ile el ele bunun altından kalkarız.”
Önce domates şimdi çilek
“ESAS işimiz çöpü bertaraf” etmek diyen Kantur bunun yanında da elde edilen ısıyla seralar kurarak tarımsal üretim sahası da yarattıklarını söyledi. Kantur şu bilgileri verdi:
“Metan gazını çıkarıp elektriğe dönüştürdüğünüz zaman karbon-dioksit azaltması yapıyorsunuz. Daha fazla karbondioksit azaltması yapmak isterseniz bu defa elektrik üretirken çıkan atık kısmı seralarda kullanıp çeşitli bitkiler vasıtasıyla karbon-dioksiti oksijene çevirmeniz mümkün oluyor. Sera fikri buradan doğdu. Domates olduğu gibi küçük yosunlar ve çilek üretimine başladık. Çilekler yenebilecek büyüklüğe ulaştı. Bir taraftan yosun üretimine de başladık. İstediğimiz noktaya getirebilirsek buradan biodizel de üretmemiz mümkün.”