Güncelleme Tarihi:
Koronavirüs salgını, yetişkinlerde olduğu kadar çocuklar üzerinde de büyük bir korkuya neden oldu. 4-12 yaş arası çocukları bulunan ailelerin bu süreci sağlıklı atlatmaları için dikkat etmesi gerekenleri Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemen Işık’a sorduk. İşte 5 soru-cevapla ailelerin bu süreçte dikkat etmesi gerekenler:
1. Karantina sürecinde bir süredir evde kalan çocuklarda ne gibi olumsuz davranışlar gelişiyor, aileler bu davranışlar karşısında ne yapmalı?
Zorunlu olarak evde kalmanın doğru olduğu bu süreçte çocuklar yaşlarına göre değişen farklı süreçlerden geçmekteler. Öncelikle süreci okula gitmemek veya anne babayla daha fazla vakit geçirmek olarak algılayan çocuklar süre uzadıkça farklı duygu ve davranışlar içerisine girdiler. Kimi çocuk, durum eğer anlayabileceği şekilde anlatılamadıysa kendini suçlu ve kendine verilmiş bir cezada gibi hissetti. Kimi çocuk medyadan duyduğu ve gördüklerinden sonra daha kaygılı oldu. Gece yalnız yatamama, kabus görme, çeşitli öncesinde olmayan korkular, altına çiş kaka kaçırma, tırnak yeme, çok sık el yıkama gibi takıntılar, ailesi ve kendisine bir şey olacak korkusu, hasta olma korkusu, karın ağrısı gibi bedensel yakınmalar dahil belirtiler göstermeye başladı. Daha büyük çocuklar okuldan ayrı kaldıkları süre içinde dersleri önemsememeye ve eğitim hayatından kopuş yaşamaya başladı. Bu durumda aileler evde neden kaldığımızı açıklamalı. Çocuğun kaygısını aşırı düzeye çıkartmamak için; evde tek konu korona olmamalı, doğru yayın organları takip edilmeli, kulaktan dolma bilgilerle çocuğun da aklı karıştırılmamalı. Çocuğun bebeksi tutum ve davranışlarına izin verilmemeli. Çocuğun korkuları anlaşılmaya çalışılmalı. Endişe ettiği durumları ifade etmesine izin verilemeli. Çocuğun uzaktan eğitime katılımı desteklenerek mümkün olduğunca olağan çalışma programına devam etmesi teşvik edilmeli.
Çocuklara bu süreçte neden evde kalmamız gerektiği, yaş sürecine uygun olarak açıklanmalı. Çocukların kendileri ile ilgili kaygılarını arttırmamaya dikkat edilerek, dışarıda olmamız sevdiğimiz ya da çevremizdeki insanların sağlığına zarar verebileceği için evde vakit geçirmemiz gerektiği söylenmeli. Bu süreçte, ev ortamında doğal tutum ve davranışlar sürdürmeli. Her zamanki sınır ve kuralları uygulamaya devam etmeli, eğitim hayatı bitmiş gibi davranmamalı, bu süreci ailecek geçirilecek olumlu paylaşımlar için bir fırsat şeklinde değerlendirmeli.
3. Evde eğitim açısından nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Çocukların eğitim hayatından uzak kalmaması için hızlı bir biçimde uzaktan eğitim uygulamalarına başlandı. Bu uygulamalar çocuklar arasında oldukça değişik tutumlara yol açtı ve çocukların bir kısmı eğitimi zorunlu görmemeye başladı. Bu noktada ebeveynler uzaktan eğitimin çocuğun arzusuna göre olan bir sistem değil, çocuğun katılması gereken bir program olduğunu anlatmalılar. Çocuğun öğretmeni rolünü üstlenmeden denetimi elden bırakmamalılar. Yine unutulmamalı ki; özellikle de 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı sonrası, çocuk ve ergenler eğitim konusunda daha tepkisel ve olumsuz bir tutum sergileyebilir. Ebeveynler bu noktada inatlaşmadan ya da çocuğa öfke göstermeden uzaktan eğitime destek olmalıdır.
FIRSAT OLARAK GÖRÜLEBİLİR
4. Çocukların gelişimlerini sağlamak amacıyla evde ne gibi aktiviteler yapılabilir?
Bu dönem, ebeveyn ve çocuk ilişkilerinde, birlikte kaliteli vakit geçirmek için bir fırsat olarak görülmelidir. Özellikle iş yoğunluğundan ötürü çocuklarıyla kısıtlı vakit geçirmekten şikâyetçi olan anne babalar, çocukların yaşlarına göre farklı aktivite ve etkinlikler için özellikle bu dönem yeteri kadar zamana sahiptir. Küçük çocuklar için ise sosyal gelişimlerini destekleyecek karşılıklı oyunlar, ince motor becerilerini geliştirecek; boyama, resim yapma, makas kullanma, origami gibi etkinlikler faydalıdır. Daha büyük çocuklarda ise, beraber kitap okuma, film izleme, sofra kurma gibi ebeveyn-çocuk ilişkilerini pekiştirebilecek ve çocuğun gelişimini destekleyecek etkinlikler önerilebilir.
5. Evde çocukların gereğinden fazla televizyon izlemeleri, bilgisayar oynamaları nasıl engellenebilir?
Çocukların gereğinden fazla televizyon, telefon, tablet, bilgisayar oynamaları gerçekten bir risk. İçinde bulunduğumuz sürede çocuklar dışarı çıkamadıkları için, arkadaşlarıyla bire bir etkileşim kuramadıkları için bu yollara başvurmaktadırlar. Bazı anne babalar “Çocuğum ailesi ile vakit geçirmek istemiyor mu hiç” diyebilirler fakat sadece aile ile değil akranları başta olmak üzere aile dışındaki kişilerle de sosyal etkileşim kurmanın çocuklar için bir ihtiyaç olduğunu unutmamak gerekir. Bu aşamada net bir tutum sergilenmeli, kesinlikle çocuklara kızmamalı. Yukarıda söylediğim yöntemleri uygulamaya başlarsak zamanla hem telefon, tablet, bilgisayar, televizyon gibi cihazlar üzerinden sosyal etkileşim ihtiyaçlarını kısıtlamış ya da risk faktörü olmaktan çıkarmış hem de aile çocuk bağlarını bu etkinlikler ile pekiştirmiş oluruz.