Çocuklar için operaya veda

Güncelleme Tarihi:

Çocuklar için operaya veda
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2010 00:00

Devlet Opera ve Balesi’ndeki 20 yıllık sanat yaşamına veda ederek, kendisini çocukların eğitimine adayan Çağlar Müzik Kursu Genel Sanat Yönetmeni Ergün Çağlar, “Aileler çocuklarını sık sık konser, tiyatro gibi etkinliklere götürmeli” dedi.

DEVLET Opera ve Balesi’ndeki 20 yıllık sanat yaşamına veda eden ve 20 yıl önce babası Alaeddin Çağlar’ın kurduğu Çağlar Müzik Kursu’nun genel sanat yönetmenliği görevini üstlenen Ergün Çağlar, “Kararımdaki en önemli etken, çocukların sosyal hayatlarına katkıda bulunmak istemem oldu” dedi. Çağlar, sanat yaşamıyla Ankara’daki kültür sanat etkinliklerine ilişkin Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı.

Sanat yaşamınız nasıl başladı?
Kemanla tanışmam 1978 yılında 9 yaşındayken babam Alaeddin Çağlar ile keman çalmaya başlayarak oldu. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın yapmış olduğu sınavı kazanarak müzik hayatıma başladım. Devlet Opera ve Balesinde keman sanatçısı olarak 20 yıl çalıştım ve Damdaki Kemancı, İstanbulname, Uçarcasına, Zengin Babanın Fakir Oğlu gibi ünlü operetlerde konzertmeisterlik yaptım.

İlk konserini lise birinci sınıfta verdi

İlk konserimi lise 1’deyken Hacettepe Üniversitesi’nde verdim. Mezun oluncaya kadar resitaller oda müziği konserleri orkestra konserlerine katıldım. Benim için en önemlisi 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın açmış olduğu solistlik sınavını kazanarak, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Gençlik Senfoni Orkestrası eşliğinde ilk solistlik konserimi vermiş olmamdır. Bu şu anda yapmış olduğum çalışmaların ilk adımıdır. Bugüne kadar, Hikmet Şimşek ile uzun yıllar çalıştım. Bunun yanı sıra Türkiye’deki çok önemli şeflerden Ertuğ Korkmaz, Rengim Gökmen, Gürer Aykal gibi çok değerli şeflerle, kemancılarla oda müziği öğretmenleriyle çalıştım.

Çocuklarla ne gibi çalışmalarınız var?
2004 yılında kursumuzda eğitim almış çocuklarla çalışmalarımıza başladık. Bu yapılanların bir etkinliğe dönüşmesini istedim. Bu amaç doğrultusunda ODTÜ Senfoni Orkestrası şefi Umut Asil ile beraber bir araya gelerek ODTÜ Çağlar Senfoni Orkestrası’nı kurduk. 2009 yılına kadar 80’e yakın konser yaptık. Bu çerçevede üç Kıbrıs turnemiz oldu. Bu arada kurumumuzda eğitim alan çocuklar belli bir düzeye geldikten sonra profesyonel bir orkestranın içinde çalma fırsatı buldular.

Sahnemizde şubat ayından beri birçok oyun sunduk. Yeni sezonda Çizmeli Kedi, Keloğlan gibi çocuk oyunlarının yanı sıra Çanakkale Kahramanları adlı oyunumuzu da sahneleyeceğiz. Ayrıca, yetiştirdiğimiz çocuklar da bu oyunlarda profesyonel tiyatrocularla sahneye çıkma şansı yakalıyor.

Birebir eğitim veriliyor

Öncelİkle eğitmenlerimizin hepsinin konservatuvar ve güzel sanatlar mezunu olduklarını vurgulamak istiyorum. Biz kursumuzda bir ya da iki kişilik sınıflarda eğitim veriyoruz. Bu işin grup şeklinde olmayacağını birebir şekilde verilecek eğitimle sonuç alınacağını biliyoruz. Bu aldıkları eğitim sonucu onları orkestra derslerine dahil ediyoruz. Böylece paylaşımı ve grup içinde nasıl çalışılacağını öğreniyorlar. Biz kursumuza her kaydolan öğrenciye enstrümanını hediye ediyoruz. Buradaki amacımız hem veliyi bir külfetten kurtarmak hem de enstrüman seçerken yanılmalarını engellemek.

Tiyatro ve konserler

Sanata olan ilgiyi arttırmak için neler yapılmalı?
Öncelikle küçük yaşlarda çocukların düzenli olarak konserlere katılımını sağlamalıyız. Daha sonra aktif olarak bu işe sokmak gerekir. Bu konuda ebeveynlere çok iş düşüyor. Çocuklarını 15 günde bir konserlere tiyatrolara götürmeleri gerekmektedir. Mesela bizde eğitim alan her öğrenci sene sonunda ve yıl içerisinde bir çok konsere çıkıyor. Hatta bir çoğu solist olarak sahne alıyor. Bu da onların motivasyonlarını artırıyor. Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile beraber düzenlemiş olduğumuz yarışma sonucunda çocukların bu tür etkinliklere ne kadar çok ilgisi olduğunu gördük. Aslında çocuklar bu tür etkinliklerden mutlu oluyor, bizlere ve ebeveynlere düşen sadece çocuklarımızı bu tür etkinliklerden uzaklaştırmak yerine destek olmaktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!