Güncelleme Tarihi:
Lösemili Çocuklar Vakfı’nın (LÖSEV), “Haydi, Bir Tuğla da Sen Koy!” kampanyasına gelen desteklerle tuğla tuğla ördüğü 400 yataklı LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi, ‘ruhsatlandırma’ sorununu aşamadığı için sadece 75 yatakla hizmet verebiliyor. LÖSEV Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, şu sıralar lösemi tedavisi için 30 çocuğun sırada beklediğine dikkat çekerek, “Hastalardan bazıları bekliyor, bazıları beklerken hayatını kaybediyor” diyor. Hürriyet Ankara’ya konuşan Ezer, LÖSANTE’nin hedefleri ve talepleri konusunda şunları söyledi:
YATAKLAR BOŞ HASTA BEKLİYOR
“Sağlık Bakanlığı ile temaslarımız sürüyor. Toplam 400 yatak var, bunun şu anda 75’i ruhsatlı. Geriye kalan 325’i boş duruyor. Tahmin ediyoruz ki bu yıl içerisinde bu sorunları aşarız. Hem doktor sayımız ideal sayıya yükseltilir hem de yatak sayımız serbest bırakılır.
MİLLET TUĞLA KOYARAK YAPTI
Bu hastaneyi millet tuğla koyarak yaptı. Bu kadar yatırım var. Doğru tanının, erken tanının konulabileceği modern cihazlarla donatılmış bir hastane. Cihazlar şu anda çalışmıyor, hasta bakamıyor. Çünkü kadrosu yok. Bunların kısa sürede aşılacağını umuyoruz.
30’UN ÜSTÜNDE TALEP VAR
Tedavi için şartlar Ankara’da yeterli değil, çok fazla kuyruklar var. Özel hastaneler için de çok büyük rakamlar telaffuz ediliyor. Lösemi ve kanserli çocuklar için ayrılmış yatağımız 20 civarında yani 20 çocuğa bakabiliyoruz. 30’un üstünde daha talep var. Bu yüzden hastalardan bazıları bekliyor, bazıları beklerken hayatını kaybediyor.
6 KİŞİLİK ODADA TEDAVİ OLMAZ
Diğer hastanelerde de yer yok. Bunu belirli çevrelerle rekabet veya kötüleme anlamında söylemiyoruz ama 6 kişinin yattığı odalarda hasta tedavi olmaz. 4 çocuk ve 4 annenin olduğu odada lösemi tedavi edilmez. Lösemi, yenilebilir bir hastalık. Yüzde 92 olan başarımızı, yüzde 100’e çıkarmak için çalışıyoruz.
DAHA FAZLA ÇOCUĞU KURTARALIM
Bizim en çok üzüldüğümüz nokta daha fazla hayat kurtarabilecekken daha fazla çocuğa el uzatabilecekken bunu yapamamak. Bir an önce daha fazla çocuk, daha fazla hasta kurtulsun daha fazla bilimsel yeniliklerle tanışalım. Daha fazla tıbbın olanaklarını onlara yansıtalım diye düşünüyoruz.”
YETİŞKİNLERE DE BAKIYORUZ
“‘Yetişkin hastaları da kabul etmeye başladık’ sloganıyla yetişkinlere de bakıyoruz. ‘Sadece çocuk hastalara bakılıyor’ diye yanlış bir algı var. Çocuk, yetişkin bütün hastalara bakılıyor. Sadece lösemi ve kanserli hastalara bakılmıyor örneğin kadın doğumdan ortopediye, çocuk alerjisinden göğüs hastalıklarına kadar bütün hastalıklara burada bakılıyor. LÖSEV güvencesinde bizim hastanecilik deneyimimiz 16 yıl. Deneyimle en iyisini yapmak için çalışıyoruz. Bütün altyapı, laboratuvarlar, cihazlar ve bilim insanları yetişkinler için de özel. Özel hastane ile devlet hastanesiyle aradaki bir noktada duruyoruz. Kanser ve lösemili hastalarda maddi durumu iyi olmadığı takdirde yetişkinlere de tamamen ücretsiz bakıyoruz.”
VİZYONUMUZDA AMERİKA VAR
“Bu proje Avrupa’ya ve Amerika’ya karşı bir ilktir. İstiyoruz ki ilk olmanın gururunu yaşayalım istiyoruz. Amerikayla nasıl yarışırız diyoruz. Bizim buradaki rakiplerimiz Amerika’daki hastaneler. Bize Arap ülkelerinden değil de İskandinav ülkelerinden Avrupa’dan hatta Amerika’dan, Japonya’dan hasta gelsin istiyoruz. Almanya’da, Amerika’da ve İngiltere’de hastaneyi tanıtmaya başladık.
Bizim için önemli olan oradaki hastaların buraya gelmesi. LÖSEV ve LÖSANTE’nin dünya markası olarak yer alması en büyük hayalilimiz. Umuyorum ki Sağlık Bakanlığı da bunu kısa sürede görecektir. O kadar yoğun bir dönemden geçiliyor ki bakanımız burayı ziyarete gelemedi. Bize büyük yapın, büyük açın ruhsat işini hallederiz diyen ilk bakanlığı döneminde Sayın Recep Akdağ’dı. Tahmin ediyorum o sözünü hatırlıyor. Birkaç yerde şahit de oldum. Kısa zamanda hem halkımıza sağlık hizmeti vermek hem de dünyaya açılabilmek için o adımları atacaktır.”