Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2008 00:00
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bahar Gökler, cinsel istismar sonucu çocuğun ve ergenin ruh sağlığının "tartışmasız" bozulduğunu belirterek, "Kısa vadede mağdurda psikolojik sorunlar görülemeyebilir. Ancak ilerleyen dönemde kendini gösterecektir. Ruhsal bozukluk yaratmayacağının söylenmesi asıl suçtur ve her uygar ülkede bu konu bu şekilde algılanmalıdır" dedi.
HÜ Tıp Fakültesi’nce "Çocuk Cinsel İstismar Olgularında Ruh Sağlığının Bozulması" başlıklı bir çalıştay düzenlendi.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Serhat Ünal, açılışta yaptığı konuşmada, cinsel istismar olgusunun toplum sağlığı açısından çok önemli olduğunu ifade ederek, bugün yapılan çalıştayda konunun tüm hatlarıyla ele alınacağını söyledi.
Prof. Dr. Bahar Gökler de yaptığı sunumda cinsel istismarının, "yetişkinin kendi cinsel isteklerini karşılamak için çocuk ya da ergeni kullanması" olarak tanımlandığını belirterek, cinsel istismar sonucunda kişinin ruh sağlığının "tartışmasız" bozulduğunu dile getirdi. Gökler, şunları kaydetti:
"Kısa vadede mağdurda psikolojik sorunlar görülemeyebilir. Ancak ilerleyen dönemde kendini gösterecektir. Ruhsal bozukluk yaratmayacağının söylenmesi asıl suçtur ve her uygar ülkede bu konu bu şekilde algılanmalıdır. Mağdur kişide istismar sonrasında kaygı, uyku bozukluğu, okulda başarısızlık, o güne kadar var olmayan korkular, depresyon, benlik saygısında azalma, intihara yönelme, suçluluk, içe kapanma ya da kontrolsüz ilişkiye girme gibi durumlar görülebilir."
Üç yılda 64 vaka
HÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Öğretim Üyesi Dr. Aysun Balseven Odabaşı da, Çocuk İstismarı ve İhmali Değerlendirme Araştırma ve Tedavi Komisyonu (ÇİDAT) tarafından yapılan çalışma sonucuna göre hastaneye 2005-2008 yılları arasında 64 cinsel istismar vakasının geldiğini belirterek bunlardan 40’nın kız, 24’ünün ise erkek olduğunu söyledi.