Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2012 00:00
Dünya ticaretinde her geçen gün daha çok söz sahibi olan Çinliler, farklı birçok sektör ve ürünün yanında şimdi de kokoreçe el attı. Ankara merkezli SBA firmasının Adana’daki kokoreç üretim tesisini gezen Çin’in Ningxia Hui bölgesinden işadamları, ayda 30 ton kokoreç almak için pazarlıklara başladı.
TÜRKİYE’ye yaptıkları iş gezilerinde damak tatlarına uygun bol baharatlı kokoreçi keşfeden Çinliler, Türkiye’den kokoreç ithali için girişimlere başladı. Ankara merkezli SBA Kokoreç firmasının Adana’daki üretim tesisini gezen Çinli işadamları, ayda 30 ton kokoreç almak için talepte bulundu.
SBA Kokoreç Genel Müdürü Salim Kayalı, kokoreçin İzmir’den tüm Türkiye’ye yayıldığını belirterek, daha önceleri akşamları seyyar tezgahlarda satılan kokoreçin bugün birçok fast food zinciri ve restoranda nezih bir ortamda tüketiciyle buluşarak Türk mutfağında hak ettiği itibarı kazanmaya başladığını söyledi.
Türklerin yoğun olarak yaşadığı her ülkeden kokoreçe yoğun talebin olduğunu aktaran Kayalı, Avrupa Birliği ülkelerine kokoreç ithalinin prosedür açısından zor olmasından ötürü ABD ve Çin’den gelen talepleri dikkate aldıklarını dile getirdi.
Talep ucu ucuna karşılanıyor
Son dönemde özellikle Çinli işadamlarının kokoreç ithal etmek için kendilerine tekliflerde bulunduğunu ifade eden Kayalı, görüşmelerle ilgili şu bilgileri verdi:
“Çinliler birçok defa bizim Adana’daki üretim tesisimizi gezdi. Bizden ayda 30 tona yakın kokoreç talep ediyorlar. Ancak bu Türkiye’deki küçükbaş hayvan varlığı düşünüldüğünde oldukça yüklü bir miktar. Görüşmelerimiz sürüyor ama hem çok ucuz fiyata almak istemelerinden hem de söz konusu miktarın iç pazarda sıkıntı yaratma riskinden ötürü teklife pek sıcak bakmıyoruz. Çünkü Türkiye’de üretilen aylık 250 ton kokoreç talebi ucu ucuna karşılıyor. Onların istediği 30 tonu verirsek yaz aylarında iç pazarda kokoreç sıkıntı yaşanır. Kokoreçin bir şişini (ortalama 4,5 kilogram) iç pazarda 75 liraya satıyoruz, bize verikleri tekliflerini bu fiyata çekerlerse anlaşılmaması için hiçbir sebep yok.”