Güncelleme Tarihi:
Meclis’teki muhalefet için, “Dört yıldır Ankara halkına faydalı bir öneri görmedik” diyen ABB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu, “Buradaki muhalefet ne kent ne de vatandaş faydasına. Dört yıl boyunca tamamen siyasi bir muhalefet gördük. Yanlış siyasetleri ters tepiyor farkında değiller” eleştirisinde bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu, Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Fatih Tekeci ile Hürriyet Ankara Muhabiri Murat Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.
DÖRT YILDA BİRAZ ENGELLEME YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
(Mansur Yavaş ve ABB yönetimi) “Seçimden sonra ilk sıkıntılı süreç şirketlerin devri konusunda yaşandı. Yaklaşık bir sene yönetim kurullarını devralamadığımız şirketler oldu. Bunların hepsi iş yapabilmemizi engelledi. ‘ABB iş yapmıyor, proje yürütmüyor’ gibi yaklaşımlarla karşılaştık. ASKİ kredisi için bir sene uğraştık. EGO otobüslerinin kredisi uzun süreç aldı. Yurt dışından alınan bu kredilerin bir Meclis süreçleri var bir de bakanlık onay süreçleri var. Metro projeleri ile ilgili bakanlık onayı alınmadan iş yapılamıyor. Mamak metrosu ile ilgili çalışma yapılıyor bunun bakanlık onayları var. Bir yıl bakanlıkta bekledi, bunların hepsi işi geciktiriyor. Hepsi genel idare ile de bağlantılı. Sonuçta problem oluşuyor. Dört yıl boyunca biraz engelleme yapıldığını düşünüyorum.
KREDİ YETKİSİNİ 10 AY SONRA ALABİLDİK
Örneğin İvedik-Polatlı içme suyu hattının yenilenmesi. ASKİ kredisinin amacı belli, nereye kullanılacağı belli. Biz o kredi yetkisini 10 ay sonra alabildik. Geçen sene bu zamanlar ülkenin ekonomisi ile şu anki ekonomi aynı konumda değil. Orası yaklaşık 550 milyon liraya ihale edildi. Bu 10 ay önce ihale edilseydi belki de iş bitmiş olacaktı. Bu artan zamlarla bu işin maliyeti 2 milyarı geçiyor, tam 4 kat. Tamam kredi verildi ama 10 aylık bir gecikme böyle bir sonuç doğurdu. Kredi 10 ay önce verilseydi Ankara kazanırdı. Burada kimse krediyi kendi cebine de istemiyor, kimse de krediyi kendi cebinden çıkarıp vermiyor. Biz burada Ankara halkının paralarını kullanıyoruz. Ankara halkından topladığımız vergileri Ankara halkına harcıyoruz. ‘Ben vermiyorum, ben verdim, ben vereceğim’ gibi ifadeler çok yanlış. Orada Ankara halkına hizmet için bir kredi getiriliyor. Mesela itfaiye aracı alınması ile ilgili kredi de öyle. Yıllardır itfaiye aracı alınmamış. En son alınan itfaiye aracı yaklaşık 10 yılın üzerinde. En son alınan belediye otobüsleri 2011-2012 model. Bunlar için kredi kullanılıyor. İyi ki de o zaman 300 otobüsü almışız. Bugün o rakamların beş katına alınamazdı o otobüsler.
PANDEMİ NEDENİYLE ZORLU BİR MÜCADELE VERDİK
Yerel seçimden 9-10 ay sonra pandemi ile karşılaştık. İlk zamanlarda çok ciddi kapanmalar oldu. Maskesinden yemeğine, gıdasından kolonyasına kadar tüm belediyeler yardımlar yaptı. Büyükşehir ilklerin önünü çekti. Pandemi sonrası ekonomik krizle üç yılda bugüne geldik. Böyle bir tablo ile geçen bir dört yıl var. Pandemi nedeniyle zorlu bir mücadele verdik. Sosyal belediyeciliğin daha da önemi ortaya çıktı. Ankara’daki sosyal belediyecilik anlayışının diğer belediyelere de örnek olduğunu düşünüyorum. İnsanların karnı açken 'şuranın asfaltının üstüne bir kat daha atayım' demek yanlış. Asfalt işlerimiz de yarım kalmadı yaptık. Artık halka dokunan projeler de var. Batıkent’te bir park ihalesi yapıldı yaklaşık 500 dönümlük bir yer. Bittiğinde göreceğiz. Ticari yönü olmayan insanların nefes alacağı bir yer olacak.
DÖRT YIL BOYUNCA TAMAMEN SİYASİ BİR MUHALEFET GÖRDÜK
Ben muhalefetin ne fikirde olduğunu hâlâ bilmiyorum. Dört senedir kararlarının ne olduğunu anlayamadım. Çalıştırmaya yönelik bir karar alırsın o yönde ilerlersin. Kent faydasına muhalefet olsa ‘kardeşim o projeyi yapma, şöyle bir proje yaptığın zaman bu Ankara halkına daha faydalı olur’ diye bir açıklaması olabilir. Dört yıldır bu Ankara halkına faydalı bir öneri görmedik. Sadece bizim sunduğumuz önerilere, projelere, çalışmalara direkt muhalefet edildi. Buradaki muhalefet ne kent ne de vatandaş faydasına. Dört yıl boyunca tamamen siyasi bir muhalefet gördük. Yanlış siyaset yapıyorlar bu siyaset onlara yaramıyor. Onların yapmış olduğu bu siyasetin ABB’ye, belediye başkanımıza, bize katkısı oluyor. Yanlış siyasetleri ters tepiyor farkında değiller.
ANKARA’NIN PARASI UÇUK KAÇIK PROJELERE HARCANMIYOR
Başkanımız Mansur Yavaş’ın şeffaf çalışma anlayışı var. Bunu herkes biliyor, Ankara halkı görüyor. Ankara sokaklarına çıkıldığında memnuniyet çok fazla. Mansur Bey şu an seçim olsa ve tekrar aday olsa yüzde 60’ların üzerinde oy alır. Meclis’te hep ‘eskiyi konuşmayalım, önümüze bakalım’ deniliyor. Eskiyi konuşmadan olmuyor. Şundan herkes emin olsun artık Ankara’nın parası uçuk kaçık, devasa projelere harcanmıyor. Bunun geçmişte örnekleri vardı. İsmini bile söylemek istemiyorum ama Ankapark gibi projelere devasa paralar harcandı. İnsanlar bunu biliyor görüyor artık belediyenin parasıyla jet skiler, helikopterler alınmıyor. Bu belediyenin parası verilecekse gerçekten ihtiyaç duyulan projelere ve ihtiyacı olan insanlara gidiyor.
ŞU AN Kİ EN BÜYÜK PROJE İNSANA YAPILAN YATIRIMDIR
Şu an ciddi bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Yaklaşık iki yıldır da devam ediyor. Şu an ki en büyük proje insana yapılan yatırımdır. Et dağıtılıyor bunu arkadaşlarımız Meclis’te küçük görüyorlar. Belki de o insanın evine 6 aydır bir kilo et girmemiş. Ankara’da ciddi anlamda kırsalda tohum desteği var. Şu an geleceğim konusu tarım. Rusya-Ukrayna savaşı bunu gösterdi. Buğday fiyatlarını görüyorsunuz. Çiftçi 28 liraya mazot alırsa bir torba gübreye bin lira para verirse buğdayın kilosunu 6-7 liraya satıp tohumun kilosunu 15 liraya alırsa desteklemeden üretim yapabilir mi? Ekiyor harcadığını toplayamıyor toplayamayınca da toprağı boş bırakıyor. Küçümseyenler var ama bunlar çok ciddi işler. Destek verdik çiftçi üretti, biz ürünü de aldık.”
SU FATURASI VATANDAŞIN GÜNDEMİNDE YOK
(Suda yüzde 50 indirim kararı) “ASKİ kademeli tarifeyi oluşturup Meclis’e sunduğunda kademelerin metreküpleri 0-10,10-20 ve 20 üzeriydi. Sayın Murat Köse’nin önerisiyle komisyonda bunu 0-15, 15-30, 30 üzeri olarak yaptık. O zamanki metreküp fiyatı 5 liraydı. ÜFE’den dolayı su da biraz arttı. ÜFE ülkenin enflasyonu ile ilgili bir konu. O gün su faturalarını etkileyecek bir oran yoktu. Şu an ÜFE yüzde 100’lerdeyse burada ABB’nin, Mansur Yavaş’ın ne suçu var? ‘Siz bu zam tarifesini getirdiniz, dayattınız’ deniliyor. Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunlukta. Madem zam tarifesi olduğunu düşünüyorlardı niye karşı çıkmadılar. Şu anda suyun metreküp maliyeti 24 lira. Satış fiyatı 13 lira. Suyu maliyetinin yarısına veriyoruz. Bugün konuşulması gereken elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatları. Evlere en düşük gelen fatura su faturası. Su faturası vatandaşın gündeminde yok. Mahkemenin de kararı iptal edeceğini düşünüyorum. İndirim kararı çıkarsa ASKİ tamamen çalışamaz hale gelir.”
GENEL SEÇİM SONRASINDA BELEDİYE MECLİSİ’NDE DE DEĞİŞİKLİKLER OLACAK
(Yerel seçimlere kadarki süreç) “Genel seçimlerin sonucu yerel seçimleri de etkileyecek. Millet ittifakının başarılı olacağını, Millet İttifakı'nın gösterdiği adayın ülkemizin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacağını düşünüyorum. Fethi Yaşar Başkanı’mın bir sözü var, ‘yapan kalır yapamayan gider.’ Vatandaş bunun kararını verir artık bunlar yapamıyorlar. Genel seçim sonrasında Belediye Meclisi’nde de değişiklikler olacağını düşünüyorum. İnşallah biz Millet İttifakı olarak aldığımızda Meclis’te de değişim olur. Çoğunluk olmasa bile iktidarı arkamıza alınca kısa sürede ciddi proje adımları atılacağını, engellemeler olmayacağını düşünüyorum. Cumhuriyet’in 100. yılının etkisini de çok iyi hissederiz, coşkuyla kutlarız.”
YARIN: İYİ PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ ADNAN BEKER