Güncelleme Tarihi:
"KURULTAYIMIZ 'CUMHURBAŞKANLIĞI KURULTAYI' OLARAK ANILACAKTIR"
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, partisinin bir an önce olağanüstü kurultaya gitmesi gerektiğini savunarak, "Yapılması gereken, basittir. Derhal, beklemeden seçimli, olağanüstü tüzük ve program kurultayıdır. Bu olağanüstü kurultayımız, 'cumhurbaşkanlığı kurultayı' olarak anılacaktır. Sayın genel başkanın sorumlu davranacağını, partiyi tartıştırmayacağını ve bunu toplayacağını düşünüyorum" dedi.
CHP Yalova Milletvekili İnce, beraberinde CHP'li 13 milletvekiliyle birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Anayasa değişikliği referandumunda, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) mühürsüz zarf ve oy pusulalarını geçerli saydığını ve kendi genelgesine uymadığını dile getiren İnce, CHP yönetiminin de burada bir hata yaptığını söyledi. Partisinin yönetiminin, sandık görevlilerine mesaj atarak, YSK'nın kararını bildirdiğini; fakat mühürsüz oyların tutanak altına alınması konusunda herhangi bir uyarı yapmadığını belirten CHP'li İnce, şöyle konuştu:
"Mühürsüz oyları tutanak altına alın demediler. Burada hata yaptılar. Bugün elimizde belge yoksa bu mesaj yüzünden yoktur. Bu mesaj doğru çekilseydi ellerinde bu belgeler olacaktı. AKP kanunsuz başvuru yaptı, YSK tam kanunsuz karar verdi, CHP yönetimi ne yazık ki gereğini yerine getiremedi burada. Bu saatten sonra CHP dilekçelerle hak arayan bir parti noktasının ötesine geçmelidir. Sadece mahkeme önlerinde hak arayan bir partinin ötesine geçmeliyiz. Gasp edilen halk iradesini korunma şekli sadece dilekçeden ibaret olamaz. Bu eksiktir ve açıklama yapmak için saat 23.00'ü beklemek nasıl eksik, yanlışsa sözde hakim cübbesi giymiş çay meraklıları masa başı oyunlarına böyle cevap veremeyiz. Daha ilk günden hayır mitinglerine devam etmeliydik. Ne yazık ki yapılmadı. Hukuk mücadelesi yapılmalı ama hayır mücadelesi de ilk andan itibaren yapılmalıydı"
"YAPILMASI GEREKEN; DERHAL, BEKLEMEDEN OLAĞANÜSTÜ KURULTAYDIR"
CHP'nin tüzüğünün ve programının yeni duruma cevap vermediğini ileri süren Muharrem İnce, şöyle devam etti:
"CHP'nin yeni duruma göre programını, yönetim anlayışını, tüzüğünü değiştirmelidir baştan aşağı. Yüzde 30'u 35 yapmak işe yaramıyor artık. 50 artı bir gerekli. Artık yüzde 5' i geçen bir siyasi parti aday gösteriliyor. Seçimin 2019 Kasım'da yapılacağının garantisi yok. Bu yeni durumda CHP'nin tüzüğü, programı yeni duruma cevap vermemektedir. CHP ilçe başkanının nasıl seçileceği tüzüğünde belli. İl başkanının nasıl seçileceği belli. Genel başkanın da bellidir nasıl seçileceği. Ama cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği tüzüğümüzde yazılı değildir. Tıpış tıpış oy verme dönemi geride kalmıştır. Üyelerle mi yaparız nasıl belirleriz bunları bilmemiz gerek. İl başkanlarımıza yanlış bilgi verildi. Kasım'da olağan kurultay sözü verilmiştir. Bunu yapamazsınız çünkü 16 Ocak 2018'den önce olağan kurultayı toplayamazsınız dediğimde CHP yönetimi geri adım atmıştır. Geldiğimiz nokta diretmek, ısrar etmek, durumu kavrayamamak tehlikenin farkına varamamak yüzde 49 u anlayamamak. Derhal beklemeden seçimli olağanüstü tüzük ve program kurultayıdır. Partinin önce yüzde 26, sonra 49'u kucaklaması, bunu yüzde 51 yapmak için çalışmalar yapmalıdır. Bu kurultayımız cumhurbaşkanlığı kurultayı olarak anılacaktır. Nasıl ki referanduma 'mühürsüz seçim' diyorsak olağanüstü kurultayın adı 'cumhurbaşkanlığı kurultayı' olacaktır. Nasıl belirlenecek üyelerle mi tek turlu çift turlu mu kurultay delegelerimi belirleyecek yoksa kapalı kapılar ardında tek başına mı karar verilecek? Cumhuriyetimiz tehlikededir. Dalga geçilecek durum yoktur. TV'den aday öğrenme devri kapanıştır. Buna izin vermeyiz. CHP'yi yönetenler sadece 2019' da yapılacak belediye seçimlerini düşünmemelidir. Cumhuriyeti düşünmelidir"
"İMZA TOPLAMAK PARTİMİZİ YORAR AMA ZORUNLU HALLERDE YAPILMAYACAĞI ANLAMI ÇIKARILMAMALI"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü kurultayı toplaması gerektiğini vurgulayan İnce, şunları söyledi:
"Genel başkanın olağanüstü kurultayı toplamasıdır yakışan. İmza toplamak gibi bir sürece girmek partimizi yorar, tartışmaya açar. Ama zorunlu hallerde bunun yapılmayacağı anlamı çıkarılmamalıdır. Türkiye için istediklerimizi partimiz için de istemeliyiz. Önce partide demokrasi sonra Türkiye'de demokrasi demeliyiz. Delegelerden korkmamalıyız bu delegeler bu partinin evlatlarıdır. Mevcut ve yeni seçilecekler delegelerde bizim partimizindir. Güvenmek zorundayız delegelere. Kavga lüksümüz yoktur. Kim seçilirse seçilsin onun etrafında kenetlenmek zorundayız. Kimseyi tahrik etmeye hakkımız yoktur. Kimseyi kapının önüne koyma lüksümüz yoktur. Amacımız kendi arkadaşlarımızı kapının önüne koymak değil kapının önündekileri kucaklamak olmalıdır. 'Seni disipline gönderirim' yerine onu kahve içmeye davet etmek yanlışını yüzüne söylemek lazım. Ben demek yok geldiğimiz noktada biz demek var. Ortak iyiyi bulmak zorundayız. Hedefimiz bellidir. 23 Nisan 2020'den önce bu gazi meclisin yetkilerini geri almak olmalıdır. Kendi parti meclisi üyesinin eleştirilerine katlanamayanlar nasıl büyük uzlaşmayı kuracaklar. Ülkücülerle, muhafazakarla, Kürtlerle, sosyalistlerle, merkez sağdan gelen insanlarla nasıl bir araya gelecekler. Kendi arkadaşlarına katlanamayanlar topluma bunu nasıl anlatacaklar. Bir lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına saklanır. Ben aday değilim ama adayı ben belirlerim. Benimle seçim kazanılmaz demektir bu anlayış yenilgi ruhunun ne kadar içselleştiğini göstermektedir. Bu anlayış bile değişimin acil bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir"
"TOPLAYIN OLAĞANÜSTÜ KURULTAYI, BU İŞİ BİTİRİN"
CHP'nin yeni bir kadroya ve yeni söylemlere ihtiyacı olduğunu savunan İnce, "Partimizi lütfen yormayın. Ülkemizi lütfen yormayın. Olağan kurultay diyerek 8 aya yayarak tartışmayı büyütmeyin. Değişim taleplerini zamana yayarak kapatmaya çalışmayın. CHP'nin yeni kadro söylem iddialara ihtiyacı vardır. Bunu zamanında yapmazsanız zamanı yöneten olmaktan çıkar zamanın yönettiği olursunuz. Toplayın olağanüstü kurultayı bu işi bitirin. Olağan kurultay sürecinde ise bu yüzde 49' u, 51 yapmak için uğraşalım. Artık kurultay kazanmak yetmiyor. Son sözüm dilini değiştiren, söylemini değiştiren polemik değil bilgiyi öne çıkaran korku değil umut saçan birleştiren kararlı olan bir CHP'ye ihtiyacımız var" diye konuştu.
"İDDİALARIMDAN VAZGEÇMİŞ BİRİNE BENZİYOR MUYUM?"
CHP'li Muharrem İnce, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Olağan kurultayda aday olup olmayacağı sorulan İnce, "Burası adaylık açıklama toplantısı değil. İddialarımdan vazgeçmiş birine benziyor muyum? Ortada bir olağan kurultay takvimi yoktur. Benim elimde de yok. 'Olağan kurultay takvimimizi başlattık' demek olağanüstü kurultay talebini kapatmak için zamana yaymak için alınmış bir karardır. Adaylık konusu tabanla belirlenecek bir şeydir" dedi.
"BAYKAL, ÖYLE BİR ÇIKIŞ YAPMADI; SAPTIRMA VAR"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le ilgili açıklamaları hakkında görüşü sorulan İnce, "Öyle bir çıkış yapmadı aslında orada bir saptırma var. Öyle bir şey demedi tam. Ben CHP'nin kendi göbeğini kendinin keseceğine inanıyorum, bunu biliyorum" diye yanıt verdi.
"LÜTUFTA MI BULUNMUŞ?"
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'Parti içi kavga edeni kapının önüne koyarım' sözleri hatırlatılan CHP'li İnce, Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle ilgili bir televizyon programında yaptığı 'Benim karşıma aday oldu ama onun elini kaldırıp, milletvekili adayı yaptım' açıklaması üzerinden şunları söyledi:
"Kapının önüne koymak çözüm değil, kapının önünü bayram yerine çevirmek lazım. Kimse gitmesin. Disiplinlik bir iş yaptığımı düşünmüyorum. 'Benim karşıma aday oldu ama ben onun sonra elini kaldırıp milletvekili adayı yaptım.' Lütufta mı bulunmuş. 2002'de Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte milletvekili olduk. 2005'te Sayın Baykal'a çekil çağrısı yaptım ve 31 milletvekili imza attı, imzası olanlardan biri de Sayın Kılıçdaroğlu. Baykal bizi 2007'de tekrar milletvekili yaptı ve hiçbir zaman bunu bizim gözümüze sokmadı"
"GENEL BAŞKAN'IN SORUMLU DAVRANACAĞINI VE KURULTAYI TOPLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
Olağanüstü kurultayda, CHP'nin adayının kim olması gerektiği konusunda görüşü sorulan CHP'li İnce, "Bunu Sayın Genel Başkan belirleyemez. Bunu parti meclisi de, MYK'da belirleyemez. Bu önemli bir konu ve yeni durumdur. Partinin en üst organı karar vermelidir. O da kurultaydır. Masala ihtiyacımız yok bizim. Erdoğan partisine aşkına geri dönmüş. Zaten evliydi aşkıyla. evlilikleri devam ediyordu. Bir rüyadır gidiyor. Bu yeni duruma partinin kurultay delegeleri karar versin cumhurbaşkanı adayı partili mi partisiz mi olacak. Sayın genel başkanın sorumlu davranacağını partiyi tartıştırmayacağını ve bunu toplayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Nursima KESKİN-Muhammet BAYRAM / ANKARA, (DHA)