Cezaevini kapatıyorum kültür merkezi açıyorum
Güncelleme Tarihi:
Fatih AKTİMUR
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2007 00:00
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Barosu tarafından düzenlenen Ulucanlar Cezaevi şenliği dün başladı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Nimet Özgönül, "Bir cezaevini kapatıyorum, yeni bir kültür merkezini açıyorum" dedi.
Pek çok ünlü hükümlü ve tutuklunun kaldığı tarihi bir mekan olan Ulucanlar Cezaevi’ndeki şenliğin açılışına Özgönül’ün yanısıra, Ankara Barosu Genel Sekreteri Avukat Oya Pekgöz, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Poyrazoğlu, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanı Mustafa Saldırım, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Bakır katıldı. Açılış kurdelasını keserken Özgönül "Bir cezaevini kapatıyorum, yeni bir kültür merkezini açıyorum" dedi.
KENT DÜŞLERİ HAYATA GEÇİYOR Açılış töreninin ardından konuşma yapan Nimet Özgönül, "Bu projenin doğuşu kentin terkedilmiş alanlarına yönelik düş kurmakla başladı. Atıl olan mekanların sermaye tarafından değil kentin sahipleri ve kurumlarınca değerlendirilmesi gerekliliğine inanarak bu projeji başlattık ve bu tip mekanların, yerel yönetimlerin öngördüğü planlar dışında kullanılabileceğini gösterdik" dedi.
Özgönül ayrıca, tarihe tanıklık eden bu mekanın 1920’lerde askeri bir depo olarak inşa edildiğini, daha sonra cezaevine dönüştürüldüğünü, 2006 yılında da tamamen boşaltıldığını hatırlatırken, kentin yok olmaya yüz tutmuş bu mekanının yıkılmaktan kurtarılarak bir kültür merkezine dönüştürüleceğini vurguladı.
İDAMLARIN TANIĞI KAVAK AĞACI 1996 yılında çıkan isyan sonrası hayata dönüş operasyonunda bazı mahkumların yanarak öldüğü avlu bölümünde folklor gösterisi düzenlendi. 1970’li yıllarda başta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan olmak üzere birçok idama sahne olan avlu bölümünde düzenlenen kokteylde konuşan Özgönül, "Dönemin tek tanığı buradaki kavak ağacı" dedi. Kokteyl sonrası Ensemble Galatia Grubunu konseri de ilgi gördü.
KENT DÜŞLERİ HAYATA GEÇİYOR Açılış töreninin ardından konuşma yapan Nimet Özgönül, "Bu projenin doğuşu kentin terkedilmiş alanlarına yönelik düş kurmakla başladı. Atıl olan mekanların sermaye tarafından değil kentin sahipleri ve kurumlarınca değerlendirilmesi gerekliliğine inanarak bu projeji başlattık ve bu tip mekanların, yerel yönetimlerin öngördüğü planlar dışında kullanılabileceğini gösterdik" dedi.
Özgönül ayrıca, tarihe tanıklık eden bu mekanın 1920’lerde askeri bir depo olarak inşa edildiğini, daha sonra cezaevine dönüştürüldüğünü, 2006 yılında da tamamen boşaltıldığını hatırlatırken, kentin yok olmaya yüz tutmuş bu mekanının yıkılmaktan kurtarılarak bir kültür merkezine dönüştürüleceğini vurguladı.
İDAMLARIN TANIĞI KAVAK AĞACI 1996 yılında çıkan isyan sonrası hayata dönüş operasyonunda bazı mahkumların yanarak öldüğü avlu bölümünde folklor gösterisi düzenlendi. 1970’li yıllarda başta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan olmak üzere birçok idama sahne olan avlu bölümünde düzenlenen kokteylde konuşan Özgönül, "Dönemin tek tanığı buradaki kavak ağacı" dedi. Kokteyl sonrası Ensemble Galatia Grubunu konseri de ilgi gördü.