Çevre ve turizm iki ayrı kutup değildir

Güncelleme Tarihi:

Çevre ve turizm iki ayrı kutup değildir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2008 00:00

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) İkinci Başkanı ve Anadolu Turizm İşletmecileri (ATİD) Başkanı Seçim Aydın bu hafta çevre ve turizm ilişkisine dair bir soruyu yanıtlıyor.

Aydın, "Uygulamalarda yaşanan eksiklikler ve plansız yapılaşma gibi faktörler zaman zaman turizmciler ile çevrecileri iki farklı kutup gibi gösterse de aksine bu iki kavram yani turizm ve çevre birbirini bağlayan ve destekleyen iki kavramdır" diyor.

Soru: Benim sorum turizm ve çevre ilişkilerini içeriyor. Son çıkan Turizmi Teşvik Yasası çerçevesinde oluşan yeni turistik tesis alanlarının bir çevre kıyımına dönüşmemesinde sektör, hükümet ve yerel yönetimlerin sorumlulukları konusunda değerlendirmeniz nedir? Doğal zenginliklerin ticari kaygılara kurban edilmemesi için disiplin koşulları nedir?

Hakan GÜVENÇ


Yanıt: Turizm sektöründe ve faaliyetlerinde koruma ve kullanma dengesini sağlamak büyük önem arz etmektedir. Temel felsefesi insana hizmet etmek suretiyle insanları mutlu etmek olan turizm sektörü bu felsefesini yerine getirirken sürdürülebilirlik esasından hareket etmek suretiyle çevre ile ilgili "koruma ve kullanma dengesi"ni çok iyi organize etmek zorundadır.

Uygulamalarda yaşanan eksiklikler ve plansız yapılaşma gibi faktörler zaman zaman turizmciler ile çevrecileri iki farklı kutup gibi gösterse de aksine bu iki kavram yani turizm ve çevre birbirini bağlayan ve destekleyen iki kavramdır. Sürdürülebilir turizm kavramının hedefi koruma ve kullanma dengesinin sağlanmasıdır. Kazançların maksimizasyonu yanında, turizm aktivitesini dengeli bir şekilde zamana ve mekána yayabilmek büyük önem arz etmektedir.

Turizm politikaları belirlenirken bir taraftan mevcut kaynakların korunması ve dengeli kullanılması yanında, yeni kaynakların kullanıma açılması sırasında çevrenin korunmasına da azami gayret sarf edilmelidir. Bu gayrette önemli olan yasaların yürürlüğe konulması değil, yasaların uygulanmasında gösterilecek hassasiyet ve denetim mekanizmasının işletilmesi yönünde olmalıdır. Ayrıca kişisel ve kurumsal düzeyde çevre bilincinin oluşturulması için atılacak adımlar çok önemlidir. Yatırımcıların, çalışanların ya da her kesimin çevre ile uyum içinde sektörün gelişmesini hedef almaları çok önemlidir ve artık bu hedef herkesin önceliğidir.

Unutmayalım ki, çevre sorunları çözülmeden yarınların kuşaklarına, ne yaşanabilecek bir çevre bırakabiliriz ne de turizmin gelecekte ülkemiz ekonomisine katkı sağlamasını bekleyebiliriz. Bu gerçek, kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarına ortak sorumluluk yüklemektedir.

Soru: Biz tatilciler için, tekne turları oldukça önemli bir etkinlik. Ancak geçen sene gördüğüm kadarıyla acente olup olmadığından emin olamadığımız kişi ve kuruluşlar limanlarda tur satış büfeleri kurmakta ve bu ad altında diğer turları satmakta. Bunların bizler için güvenilirliği tabii ki tartışılır. Bu konudaki uygulama nedir?

Burcu ÇAPANOĞLU-Sultan KAYA


Yanıt: Öncelikle yat veya günlük gezi teknesi olsun tüm deniz araçlarının tonilato belgesine sahip olması ve Denizcilik Müsteşarlığı’ndan denize elverişlilik belgesi alması gerekir. Bu belge deniz aracının yapacağı yolculuğun denizin tehlikelerine karşı koyma bakımından elverişli olduğunu belgeler.

Günü birlik gezi tekneleri de turizm hizmeti açısından Turizm Bakanlığı’nın denetimi kapsamına alınmış olup deniz turizmi yönetmeliği hazırlanmaktadır. Yönetmelikte günü birlik gezi tekneleri bakanlıktan belge almak zorundadır. Turizm işletme belgesi olmayan bir teknenin turizm amacıyla kullanılması yasaklanmaktadır.

Bilet satışına gelince. Günü birlik gezi tekneleri yerel ve ülke çapında kooperatif kurarak mesleki bir disiplin oluşturma gayreti içerisindedir ve sahilde kaymakamlık, belediye ve sektör katılımı ile tespit edilen alanlarda kurulan bilet satış ünitelerinde günlük gezi teknelerin biletleri satılmaktadır.

Turizm amacıyla kullanılan yatlar Denizcilik Müsteşarlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimine sahiptir. Ancak günübirlik gezi teknelerindeki düzenlemeler henüz tamamlanmamış olmakla birlikte bu tekneler de uluslararası nitelikte denizcilik belgelerine ve mürettebatına sahiptir. Yönetmeliğin çıkışından itibaren de bu tekneler turizm hizmetlerinin niteliği açısından bakanlıkça belgelendirilecektir.



Büyük oteller çocuğu unutmuyor

Soru: Bazı tesislerde belli bir yaş sınırının altında çocuk (bebek) kabul edilmeyeceği ifade ediliyor. Grup olarak yapılacak rezervasyonlarda bebek sahibi olan aile reddediliyor. Bu durum yasal bir haklılığa dayanıyor mu? Değilse ne yapmak lazımdır.

Çetin TEKİN


Yanıt: Böyle bir genel uygulama bulunmamaktadır. Bu uygulama ancak çok özel oteller için geçerlidir. Örneğin tarihi değerlerin sergilendiği ve ürün olarak kullanıldığı butik oteller hem koruma açısından hem de misafirlerin rahatlığı açısından belirli yaş üstü gruplara hitap ediyor. Çocuk havuzu bulundurmuyor veya zaten oda sayısı az oluyor. Ancak genel amaçlı büyük otellerde bu uygulamanın olması mümkün değil. Kaldı ki çocukların öneminin farkında olan birçok otel bu aileleri kendine bağlamak için sürekli yeni uygulamalar sergilemektedir. Çocuk sinemaları ve çocuk resepsiyonları oluşturulması gibi. Şikayetinize konu olan uygulamayı yaşadığınız veya bu uygulamanın geçerlilik gösterdiği otel isimlerini verdiğiniz takdirde ilgilenmeye çalışacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.

Dağlar size gelmez siz dağlara gidin

OKULLARIN
tatil olduğu ve sınavların sona erdiği bu dönem, önceden verilmiş tatil kararlarının da gerçekleşeceği güzel günlerin başlangıcı olarak görünüyor. Bu haftaki yazımda sizleri tatil dendiğinde genelde ilk olarak akla gelen sadece denize girmek düşüncesinin dışına taşımak istiyorum.

Öncelikle tatile giderken yol boyunca geçtiğiniz yerleri ziyaret etmenizi ve mümkün olursa gidiş ve dönüşlerinizde değişik güzergahları seçmenizi öneriyorum. Yol boyunca varsa uzun zamandır görmediğiniz dostlarınıza da bir çay içimi zaman ayırabilirsiniz. Göreceksiniz ki bu size ayrı bir mutluluk ve yolda değişik bir dinlenme imkanı sağlayacak. Gerçekten ülkemizin ne kadar zengin ve değişik imkanları olduğunu göreceksiniz, tatili bu yönü ile de ayrıca özleyeceksiniz.

Özgün turizm türleri ve tatil seçenekleri sunan ülkemizde bir sonraki tatiliniz için doğa ile iç içe dinlenebileceğiniz ne kadar çok yöre olduğunu ve yörelerimizin bilmediğimiz özelliklerini bu yolla yaşayarak öğrenebilirsiniz.

Tatil yapacağınız yörede çevremize de mutlaka yer ayırmalıyız. Yöre insanlarının bitmeyen gönül zenginliğini, henüz tatmadığınız lezzetleri, yöresel efsaneleri böylece tanıyabilir ve bunları dostlarınızla paylaşabilirsiniz. Tatil böylece, gerçekten anıların geri getirileceği ve bir sonrası için planlar yapılırken bu anılarla zenginleşecek yeni bir yaşam tarzı haline getirilebilir.

Mutlaka yeni dostlarınız ve dostluklarınız olsun. Çevrenizi yüzlerce kilometre öteye, dostlarınızı tüm dünyaya yayabilirsiniz. Özellikle gençlerimizin dünyanın her tarafında yeni dostlar edinmek açısından çok önemli bir imkana sahip olduklarını hatırlatmak istiyorum.

Dağ turizminde çok kullanılan bir deyim var:

"Dağlar size gelmez, siz dağlara gideceksiniz" ve bu deyimi tüm ülkemiz için kullanmak istiyorum. Gerçekten gezdiğiniz her yöre, her festival size yeni ufuklar açıyor. Bu imkanları kaçırmayanlar yeni bilgiler ve yeni dostlarla yeni mutluluklar yaşıyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!