Güncelleme Tarihi:
Luisa Sobral, albümlerinde enstrüman çaldığı gibi şarkılarını kendi yazıyor. İlk albümü “The Cherry On My Cake” ile bir anda uluslararası bir caz yıldızı haline gelen ve onlarca ülkede ve festivallerde yüzlerce konser veren Sobral, son albümü “There’s a Flower in my Bedroom” ile çıtayı daha da yükseltti. Festival kapsamında yarın ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde sevenleriyle buluşacak olan Sobral, Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı:
* Amerika’da öğrencilik yıllarında da caz orkestralarında şarkılar söylediniz. Caza çok küçük yaşlarda mı ilgi duyuyordunuz?
Aslında hiç öyle çocuk yaşlarda caza ilgi duyuyor değildim, bir Portekizli olarak fadolar dinleyerek büyüdüm. Caza ilgi duyduğum yıllar aşağı yukarı kolej yıllarım sayılabilir. Özellikle okulun caz orkestrasıyla caza kapıldım da diyebilirim.
* Orkestrada en çok kimlerin şarkılarını söylüyordunuz?
Hemen hemen tüm caz standartlarını söylüyorduk ama özellikle bol bol Ella Fitzgerald ve Billie Holiday repertuvarıyla geçirdiğim bir dönemdi. Billie Holiday’in şarkı söyleyiş tarzının bana büyük bir ilham verdiğini de söyleyebilirim.
* Albümünüzde yumuşak bir ton var ve aslında romantik bir pop albümü de sayılamaz mı?
Şimdiye kadar şarkılarım için ya da albümlerim için eleştirmenlerin farklı tanımlamalarına şaşırdığımı da söyleyebilirim çünkü şarkıları yazarken bir tarza oturtmak gibi bir derdim olmuyor. Soul, blues ve en çok caz şarkılar diyebilirim ama tek bir tanım gerekiyorsa hepsi benden şarkılar.
* Son albümünüz “There’s a flower in my bedroom” tamamen sizin yazdığınız şarkılardan oluşuyor, peki şarkı yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Sizin de söylediğiniz gibi bana güzel şarkılarıyla Billie Holiday ve Ella Fitzgerald gibi isimler ilham veriyor, hatta dinlediğim şarkıların bazıları bende öyle güçlü duygular yaratıyor ki o şarkıyla yepyeni bir hikaye yaratmaya da başlıyorum.
* Peki nasıl hikayeler yaratıyorsunuz?
Yazdığım hikayelerde farklı farklı karakterler var ve o karakterlere dilediğim gibi bir aşk sunmak, dilediğim gibi bir anı vermek çok hoşuma gidiyor. Şarkılarımda kendi hayatımdan çok kurguladığım hayatları anlatmak bana ayrıca çok eğlenceli geliyor.
* Yarın Ankara’da 17. Uluslararası Caz Festivali’nin misafiri oluyorsunuz, peki konserinizde nasıl bir izleyici hayal ediyorsunuz?
Türkiye’ye daha önce geldim, İstanbul’da bir konser verdim ve Ankara’da da ilk konserimle yine seyircinin enerjisinin şarkılarla çok yüksek olacağını düşünüyorum. Türkiye izleyicisini İstanbul’dan da oldukça iyi biliyorum.