Çaycılıktan patronluğa

Güncelleme Tarihi:

Çaycılıktan patronluğa
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2017 14:24

Çadırda dünyaya gelen Mehmet Yıldırım, okumak için geldiği Ankara’da yıllarca çaycılık yaptı. Defalarca işşiz kalan Yıldırım, 2013’te borç alarak açtığı şirketini kısa süre içerisinde dünyanın dört bir yanında organizasyonlar gerçekleştiren bir yapıya dönüştürdü.

Haberin Devamı

1979 yılında Toroslar’daki bir yörük çadırından dünyaya gelen Mehmet Yıldırım, Gaziantep ve Hatay’ın köylerinde yaşadı. Okuma yazma öğrenebilmek için 13 kilometre yol yürüyerek okula gitti. Eğitimi için anne ve babasının çadırından ayrılıp Gaziantep’teki amcasının yanına taşındı. Lise okuyabilmek için Ankara’ya geldi. Okulun çay ocağında çalışarak hizmet karşılığı yatılı olarak okudu. Çalışıp para kazanmak zorunda olduğu için üniversiteye gidemedi. Garsonluk yaparak başladığı çalışma hayatını Başkent’in çeşitli kurumlarındaki çay ocaklarında çay ocaklarında sürdürdü. Defalarca işsiz kaldı ama yılmadı. Son olarak 2012’de işsiz kaldığı gün, onun için dönüm noktası oldu.

Çaycılıktan patronluğa
MEKSİKA’DAN ALMANYA’YA

Haberin Devamı

Bir arkadaşının anlattıklarından etkilenen Yıldırım, 2 bin 500 TL borç ile turizm sektörüne girdi. Kurduğu SAMTUR adlı şirket ile ufak çaplı organizasyonlar yapmaya başladı. 2013’ten bugüne organizasyonların boyutu 7 bin kişilik etkinliklere kadar ulaştı. Firma; Edirne’den Van’a Antalya’dan İstanbul’a, Meksika’dan Almanya’ya, İngiltere’den Fransa’ya bir çok ülke dahil kongre ve tatil turizmi organizasyonları gerçekleştiriyor. Ticari hayattaki hızlı yükselişinin dürüstlük, başarısızlığa karşı boyun eğmeme olduğunu belirten Yıldırım, hikayesini şöyle anllatı:

‘BİRLİKTE ÇIKTIKLARINIZI YOLDA BIRAKMAYIN’

“Edison’a ampulü keşfetmeden önce, başarısız olduğu 999 deneme için ne hissettiğini sormuşlar. Edison şaşırmış; ‘999 başarısızlık mı? Hayır! Işığa kavuşamamanın 999 yolunu keşfettim o kadar’ demiş. Benim hikayem de aslında hemen hemen böyle bir şey. Umutlu olmanın azmin ve gayretin insanı nasıl başarıya ulaştırdığını deneyimlemiş biriyim. Ailem Gaziantep’in yörüklerinden. Kara çadırda başladım hayata. Okuyabilmek için amcamın yanına yerleşmek zorunda kaldım. 2012 yılında işsiz kaldığımda ya yine kara çadıra dönecektim ya da başaracaktım. Hiç bilmediğim bir sektöre giriyordum. Fakat hep çalışmanın insanı mutlak başarıya götüreceğine inandım. Bugün de kendime olan inancımın ve yılmadan çalışmamın meyvelerini yiyorum. İş hayatına atılacak herkese tavsiyem de, önce kendilerine inanmaları, dürüst ticaret yapmaları ve gözlerini kendilerine koydukları hedeften bir an olsun ayırmadan çıktıkları yolda yürümeye devam etmeleridir. Birlikte yola çıktıkları arkadaşlarını yolda bırakmamalılar. Şimdi bizim çalışma arkadaşlarımızın hepsi kuruluşumuzdan bu güne hep aynı.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!