Çavuşoğlu: Maliki'nin mezhepçi politikaları Irak'taki tabloyu oluşturmuştur

Batuhan POZUT- Aliye ULUSOY/ANKARA, (DHA) - DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Dacic ile ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Mevlüt Çavuşoğlu "Sırbistan'ı, özellikle Balkanlar'da çok önemli bir ortak ve istikrar unsuru olarak görüyoruz." dedi. Çavuşoğlu konuşmasında "Değerli dostum Ivica'ya ve Sırbistan yönetimine 15 Temmuz sonrası ve gecesi bize verdikleri güçlü destek ve dayanışma için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Sırbistan'ı özellikle Balkanlar'da çok önemli bir ortak ve istikrar unsuru olarak görüyoruz. Sırbistan'ın izlediği sorumlu ve ileri görüşlü tutum, bölgenin istikrarı için yaşamsal önem taşıyor" şeklinde konuştu.
"Sayın Dacic ve Sırbistan yönetiminin bu yapıcı davranışlarını takdirle izliyoruz. Bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi değerlendirdik ve bölgesel konularda fikir alışverişinde bulunduk" diyen Çavuşoğlu, "İkili ticaret hacmimizde ortak hedefimiz 1 milyar dolar, buna ulaşmak için emin adımlarla ilerliyoruz. 2015 yılında 765 milyon dolara ulaştık. Sırbistan'da Türk yatırımcıların sayısı artıyoruz. Yatırım miktarında da önemli bir artış var" ifadesinde bulundu. Çavuşoğlu bunun sebeplerini ise, "Sırbistan Hükümeti’nin gerçekleştirdiği reformlar, vizyoner politika ve Türk firmalarına verdiği destek" şeklinde açıkladı.
TÜRKİYE-BOSNA-HERSEK-SIRBİSTAN ÜÇLÜ TİCARET KOMİTESİ ANKARA'DA TOPLANACAK
Halk Bankası'nın geçen sene Sırbistan'da faaliyetlerine başladığını ve kısa bir süre içinde şube sayısında ciddi bir artış olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Yenipazar'da bir şube açtı. Halk Bankası'nın kısa süre içinde bu kadar büyümesinin sebebi Sırbistan Hükümeti’nin vizyoner politasının yansımasıdır. Sırbistan'la ilişkilerimizin daha ileriye götürülmesi için ziyaretlerin devam etmesi konusunda hemfikiriz. Başbakan Vucic'i ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın muhtemel ziyaretinin planlanmasını birlikte gerçekleştireceğiz. Batı Balkan ve Bosna-Hersek'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye-Bosna-Hersek-Sırbistan üçlü danışma mekanizması bölgenin istikrarı için önemli bir işlemi yerine getiriyor" dedi.
22 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında New York'ta bir araya geldiklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Önümüzdeki günlerde üçlü mekanizmanın ekonomik ayağını oluşturan üçlü ticaret komitesi Ankara'da toplanacak. İstanbul'da da bir iş forumu düzenlenecek. İstanbul'da Bosna-Hersek, Sırbistan ortak ticaret ofisinin açılışını da bu yıl sonunda gerçekleştireceğiz. Bölgenin istikrarı için Sırbistan'la ortak hareket etmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin güneyindeki gelişmeler ve bölgedeki diğer gelişmeleri de değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.
IVİCA DACİC: BEKLE-GÖR POLİTİKASI İZLEMEDİK
Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Dacic, "Sanıyorum ki bizim aramızda yapılan toplantı, diğer toplantılardan daha iyi oldu ve daha güzel bir ortamda geçti. Çünkü bunu kendi geçmişimden biliyorum. Bazı yıllarda 30-40 defa Brüksel'e gidip geldiğim oldu ve o yıllar benim için çok zor geçti. Bu ziyaretten dolayı mutluluk duyuyorum. Sırbistan, ikili ilişkileri geliştirmeye ve devam ettirmeye önem veriyor. Aslında Sırbistan ile Türkiye arasındaki yapıcı ve dostane ilişkiler bölgedeki tansiyonun düşürülmesi için önemli bir araç olabilir. Sırbistan bir kez daha Türkiye'nin gerçek bir dostu olduğunu göstermiştir. Biz Türkiye'deki darbe girişiminde net bir tavır gösterdik ve kesinlikle çok karşı olduğumuzu söyledik. Bekle-gör politikası izlemedik. Sırbistan hiçbir zaman Türkiye'ye karşı yürütülecek herhangi bir organizasyonu desteklemeyecektir. Biz barış ve istikrarın üzerinde duruyoruz. Siyasette, kültürde, ekonomide ve sporda birlikte yürümemiz gerektiğini düşünüyorum. Sırbistan Başbakanı'nın ziyareti beklenebilir. Geçen sene aralık ayında Türkiye Başbakanı Sırbistan'ı ziyaret etmiştir. Dolayısıyla yakın zamanda bir ziyaret gerçekleştirilebilir, neler yaptığımızı görmek açısından iyi bir fırsat olabilir" dedi.
'İLİŞKİLERİMİZ AÇISINDAN SON DERECE ÖNEMLİ BİR GÖRÜŞME OLDU'
Ivica Dacic, "Sırbistan ve Türkiye arasındaki iki önemli anlaşma vardır. Bu anlaşmalar iki ülkenin dost olduğunu göstermektedir. Birincisi serbest ticaret ile ilgili, ikincisi vize serbestliği ile ilgili bir anlaşmadır. Türkiye'den Sırbistan'a giden turist sayısı giderek artıyor ve bu bizi memnun ediyor. Bu çok önemlidir. Bu turistler Belgard'ı ve diğer şehirleri görmek için geliyorlar. Önümüzdeki dönemde sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretini bekliyoruz. Geçen sene Belgrad'da uçak düşürülmesi olayından sonra Dışişleri Bakanı Lavrov, Çavuşoğlu'yla Belgrad'ta görüşmüşlerdi. Bu sene aralık ayında Karadeniz İş Birliği toplantısı olacaktır. Orada iki Bakan'ın görüşmesini bekliyorum. Tabii ki iki ülkenin ilişkilerini geliştirmesi açısından iyi bir fırsat olacaktır. Bugün Başbakan'la konuştuk. Suriye'ye gelen mültecilerin 3 milyona yaklaştığını ve Sırbistan'ın önemli bir geçiş noktası olduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat bana, kesinlikle bizim dostlarımıza, komşularımıza zarar verecek hiçbir harekette bulunmayacağız, dedi. Bu bizim için çok önemlidir. Devamlı iletişim halinde olmamız gerekiyor, çünkü çok kritik bir noktada bulunuyoruz. Birileri mültecilerinin geçişine izin veriyor, öbür grup ise izin vermiyor. Dolayısıyla bu mültecilerin bizim ülkemizde kalması bir tehlike arz etmektedir. İlişkilerimiz açısından son derece önemli bir görüşme oldu" diye konuştu.
'FETÖ'NÜN SIRBİSTAN'DA HİÇBİR GÜCÜ YOKTUR'
Bosna-Hersek'te Sırp Cumhuriyeti'nin 9 Ocak'ı, Cumhuriyet Günü ilan etmesinin ardından Boşnakların gösterdiği tepkiyle ilgili "Yaşanan bu gerilimin bir çatışma ortamını tetikleyebileceği görüşleri var, nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Dacic, "Aslında Sırbistan'ın önemli çıkarlarından biri bölgedeki barışı sağlamak ve korumaktır. Bosna'da çok sayıda Sırp da yaşıyor. Dolayısıyla Bosna'daki barışı sağlaması için hem Türkiye'nin, hem Sırbistan'ın yapıcı bir tavır ortaya koyması çok önemlidir. Fakat geçmişteki olaylar bizi bir yere götüremez. Nasıl ilerlememiz gerektiğini görmemiz gerekiyor. Orada yaşayanlar, hepimiz eninde sonunda kardeşiz. Bizim tercümanlara da ihtiyacımız yoktur. Bizim birbirimiz için çok mühim olduğumuzu anlamamız gerekiyor. Sırbistan bu konuyla ilgili derin tecrübelere sahiptir. Sırbistan bu çift standartları çok yaşadı" dedi.
"FETÖ ile ilgili Sırbistan’da yürütülen operasyonlar, ilişikleri tespit edilen yapılanmalar var mıdır?" sorusuna ise Sırbistan Dışişleri Bakanı, "FETÖ'nün Sırbistan'da hiçbir gücü yoktur. Bölgedeki diğer ülkelerde bunların etkisi çok daha fazladır. Çünkü Sırbistan bağımsız bir politika izliyor ve bunu halkının çıkarları için sürdürüyor. Başka merkezlerden belli çıkarlar devreye girdiği zaman böyle şeyler olabiliyor. Ancak biz bunlara asla tölerans göstermeyiz" cevabını verdi.
Mevlüt Çavuşoğlu ise Bosna Hersek'teki olaylarla ilgili, "Yaşanan acılar hala içimizi sızlatıyor. Ama önemli olan yaşananlardan ders alıp, bir daha bunların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınabilmesidir. Türkiye-Bosna-Sırbistan üçlü mekanizmalarının amaçlarından bir tanesi de buradaki istikrarın güçlenmesi için ortak harekat alanı belirlemek ve birlikte adım atmaktır. Dolayısıyla Sırbistan'daki bazı gelişmelerin Bosna Hersek için de gerginliği arttırdığını görüyoruz. Bosna-Hersek anayasasını tehlikeye atacak, Bosna-Hersek'in hedefi var Avrupa Atlantik hedefleri var. Bu hedefleri sarsıntıya uğratacak adımlardan herkesin kaçınması gerekiyor. Biz Sırbistan'la birlikte şu anda ortaya çıkan gerginliği yatıştırmak için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda hemfikiriz." şeklinde konuştu.
'AÇIKLAMANIN IRAK HALKININ TAMAMINI TEMSİL ETMEDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ'
"Musul'da DEAŞ'e karşı kapsamlı bir operasyon hazırlığı gündemdeyken Irak meclisinden Başika kampıyla ilgili bir açıklama geldi, bir karar alındı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Irak Meclisinin TBMM'de yenilenen teskerenin tekrar kabul edilmesinden sonra yaptıkları açıklamayı iyi niyetli bulmuyoruz. Irak halkının tamamını temsil etmediğini çok iyi biliyoruz. Irak'ta konuşlanan ve Türkiye'ye yönelik terör saldırılarını arttıran PKK'ya yönelikti. Bu son tezkerede DAEŞ de dahil edildi. Biz isteriz ki; Irak istikrarını ve güvenliğini sağlasın ve bu tür terör örgütlerini ülkesinde barındırmasın. Esasen Irak'ın içinde bulunduğu bu tablo maalesef bölgedeki ülkelerle olan ilişkilerini de etkiliyor. Maliki'nin mezhepçi politikaları Irak'taki tabloyu oluşturmuştur. Biz bu iç siyasetten kaynaklanan bu tür alınan kararların geçici olacağını düşünüyoruz ve bu düşüncelerimizi, bakanlığıma davet ettiğimiz Irak'ın Ankara Büyükelçisi ile de paylaştık. Irak'a nasıl baktığımızı bu vesileyle Irak Bağdat yönetimine de ulaştırdık. Bu düşüncelerimi esasen Venezuela'da görüştüğüm Irak Dış İşleri Bakanı Caferi ile de bir kere daha paylaşma fırsatı bulmuştum. Ama biz bunları aşacağımızı düşünüyoruz. İyi niyetli yaklaşımımızı, olumlu yaklaşımımızı ve çabalarımızı devam ettireceğiz" dedi.
'ATEŞKES, REJİM VE ONU DESTEKLEYEN GÜÇLER TARAFINDAN İHLAL EDİLİYOR'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Suriye'de ateşkesle ilgili soruya şu şekilde yanıt verdi:
"Ateşkesle ilgili maalesef bugüne kadar çok toplantı yaptık. Bugün Sayın Kerry ile de ayaküstü son 2. görüşmemizde bunu değerlendirdik. Her seferinde kararlar aldık, her seferinde yol haritası belirledik, ama hiçbirinde de maalesef uygulamayı göremedik. Bu komisyonlara, bu toplantılara eş başkanlık yapan ülkeler var. Her seferinde ateşkesin rejim ve onu destekleyen güçler ya da ülkeler tarafından ihlal edildiği açıkça ortadadır. İnsani yardımlar konusunda maalesef Birleşmiş Milletler de, biz de başarısız olduk. Türkiye güçlü destek verdi; Birleşmiş Milletler konvoylarının bizim sınırımızdan diğer tarafa geçirilmesi ve yardımların koordinasyonu konusunda biz de üzerimize düşeni yaptık. Baktık bu çabalar sonuç vermiyor, bugün Kerry ile bunu değerlendirdik."
'EN İYİ ÇÖZÜM, SİYASİ ÇÖZÜMDÜR'
Çavuşoğlu, Suriye'de çözüm konusunda "Sadece Amerika ve Rusya yok bu olayın içerisinde, başka ülkeler de var. Hepsiyle görüşmemiz gerekiyor. Hepsi yapıcı rol üstlenirse, gerçekten burada barışı tesis edebilir, siyasi dönüşümü sağlayabiliriz. En iyi çözüm siyasi çözümdür. İran'la son zamanlarda görüşüyoruz, Rusya ile ikili görüşmelerimiz, Katar'la Suudi Arabistan'la ve bölgedeki diğer ülkelerle görüşmelerimiz devam ediyor. Önemli aktörler olarak, gerçekten burada bir şeyler yapmamız lazım. Bu önümüze çıkan son fırsat olabilir, aksi takdirde burada sivil savaş, çatışmalar zulüm, ölümler uzun süre daha devam edebilir. Bunu mu tercih edeceğiz, bir çözümü mü? Tabii ki çözümü tercih ediyoruz" şeklinde konuştu.