Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2010 00:00
Ramazan bayramına sayılı günler kala çarşı ve pazarlarda hareketlilik başladı. 11 ayın sultanı ramazanla birlikte hareketlenen pazarlarda, pek çok ürünü uygun fiyata bulabilmek mümkün.
RAMAZAN bayramının yaklaşması nedeniyle Başkent’in çarşı ve pazarlarında da hareketlilik başladı. Pek çok ürünün uygun fiyatlara bulunabileceği pazarlarda, esnafın yüzü gülüyor.
Büyük alışveriş merkezlerine rağmen, Ankara’nın ticaret hayatında hala önemini koruyan tarihi çarşı ve pazarlarda ramazan bereketi yaşanıyor. Meyve, sebze, et ve süt ürünleri ile hurma, bakliyat, baharat gibi hemen her çeşitte gıda ürününün satıldığı pazarlarda, haftanın her günü yoğunluk yaşanıyor.
Eski ramazanlara oranla işlerinin az olduğunu söyleyen esnaf, ramazan boyunca yaşanan hareketlilikten memnun görünüyor. Tek sıkıntılarının sıcak hava olduğunu dile getiren esnaf, vatandaşların değişen sıcaklık nedeniyle klimalı hiper marketlere gittiğini belirtti.
Bir çok kişinin eskiden kalma alışkanlıkları dolayısıyla hali tercih ettiğini ifade eden esnaf, gıda ürünlerinin pazarlarda kaliteli ve ucuza bulunabildiğini söyledi. Arka arkaya açılan alışveriş merkezlerinin işlerini büyük ölçüde etkilediğini ifade eden esnaf, “Meyvenin, sebzenin ve kuru gıdanın en sağlıklısı, en kalitelisi burada satılıyor. Önceleri müşteri akınına uğrayan pazarlar, büyük alışveriş merkezlerinin açılmasıyla durgunluğa büründü. Şimdilerde, eskisi kadar olmasada geçmişteki hareketli günlerimizi yakalamaya çalışıyoruz. En büyük dileğimiz ramazanın gelmesiyle birlikte biraz da olsa artan satışlarımızın, ramazandan sonra da devam etmesi” dedi.
Tatlıdan sonra ayran içmek çürüğü azaltıyor
TATLI yedikten sonra süt, ayran içmenin ve peynir yemenin, şekerin ve ortaya çıkan asidin zararlı etkilerini önleyerek çürük riskini azalttığı bildirildi.
Süt, ayran ve peynirin tüketilmesi sayesinde, ağız ortamındaki tükürük içerdiği kalsiyum, flor ve fosfor ile çürüğe karşı doğal bir savunma sağlıyor. Ksilitol içeren şekersiz cikletlerin çiğnenmesi de tükürük akışını hızlandırdığından çürüğe karşı koruyucu özellik taşıyor. Öğün sonrasında, öğün aralarında şekerli besinler tüketildikten hemen sonra 15-20 dakika ciklet çiğnenmesi, dişler üzerindeki yapışkan yiyecek birikintilerini uzaklaştırarak çürükten koruyucu etki yapıyor.
Vücudun şeker ihtiyacının meyve ve sebze tüketerek karışlanmasını öneren dişhekimleri, şunları söylüyor:
“Sert ve lifli besinleri, yumuşak ve yapışkanlara tercih edelim. Sıvı içecekler, katı yiyeceklere göre şekerli de olsa dişler arasından uzaklaştırılmaları daha kolay olduğundan, çürük oluşturma riskleri daha azdır. Yapılan araştırmalara göre muz tek başına tüketildiğinde daha fazla çürük riski taşırken, süt veya tahıllarla birlikte tüketildiğinde çürük oluşturma riski azalmaktadır.”
Başkent’in altı yüzyıllık camisi
ULUS’ta bulunan Hacı Bayram Camisi, Osmanlı tarikatlarından Bayramiliğin kurucusu Hacı Bayram Veli’nin ölümünden iki yıl önce 1425 yılında Antik Augustos mabedinin yanına yaptırıldı.
Cami 3.Ahmet zamanında 1703 ile 1730 yılları arasında, Hacı Bayram’ın torunlarından Mehmet Baba, 3. Mustafa zamanında 1757 ile 1774’de ve 1940 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından üç kez büyük tamir gördü. Cami sonraki yıllarda yapılan ilavelerle genişletildi.
Cami mihrabı, Kıble duvarının bir bölümünü kaplayarak tavana kadar yapılmış. Mihrabın üç kenarını iç içe dört bordür çevirmektedir. Mihrap inişi dikdörtgen ve üst kısmı zengin mukarnaslarla süslenmiştir. Cami içerisinde ağırlıklı olarak kullanılan ahşaplar aşı boyalı nakışlarla süslenmiştir. Pencere kenarlarındaki pervazların üzerinde koyu sarı, kırmızı, koyu yeşil ve kahverengi olarak gelincik çiçeği, hatayi, karanfil, ve kıvrık dalların teşkil ettiği nakışlar işlenmiştir.
Cami ve türbe, sanat tarihi ve kültür tarihi bakımından da büyük bir öneme sahip. Ahşaptan yapılan mimber işlenmiş merdiven korkulukları ile merdiven altındaki büyük üçgen panodaki yıldız, üçgen, beşgen ve altıgenlerden oluşan parçaların yüzeyleri aşı boyalı nakışlarla süslüdür. İç kısmı İznik çinisiyle kaplanmıştır. İki şerefeli tek minare camiden ayrı caminin kıble duvarına bitişik olan türbenin Güneydoğu köşesinde, yarısı türbe duvarı içinde kalacak şekilde yapıldı.
Caminin altında bulunan ince bir koridorla ulaşılan üç küçük bir büyük oda bulunmaktadır. Çilehane olarak adlandırılan odalarda söylenenlere göre Hacı Bayram Veli, dünyevi işlerinden tamamen uzaklaşıp zaman zaman buraya inerek ibadetle meşgul oluyordu. Cami görevlileri 1975 yılından sonra değerlendirilen ve ziyarete açılan Çilehane’nin adının yanlış anlaşılmaması gerektiğini söyleyerek çile çekmek, eziyet görmek gibi bir olayın olmadığını sadece adının günümüze Çilehane olarak geldiğini belirtiyorlar.
Hacı Bayram Türbesi
CAMİNİN yanında bulunan Hacı Bayram Türbesi 1429’dan sonra, Augustos Mabedi’nden alınan malzemelerle yapıldı. Türbenin sanatsal açıdan büyük bir değer taşıyan ve nakışlı olan ahşap kapısı Etnografya Müzesi’nde sergileniyor. 1777 kişilik kapasitesi olan cami iki imam ve iki müezzin görev alıyor.