Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2010 00:00
Kırmızı Bölge Söyleşileri’ne katılan reklam dünyasının önemli isimleri, yaptıkları konuşmalarla ilgi topladı. Kırmızı Ödülleri Koordinatörü Gürül Öğüt, “Ekonominin çarkları dönerse, motor işlerse, Anadolu’da reklamcıların hazır olduğunu gördük” dedi.
KIRMIZI Bölge Basında En İyiler Reklam Ödülleri kapsamında düzenlenen Kırmızı Bölge Söyleşileri’ne, reklam dünyasından çok sayıda isim katıldı. Açılış konuşmasını yapan Kırmızı Ödülleri Koordinatörü Gürül Öğüt, “Ekonominin çarkları dönerse, motor işlerse, Anadolu’da reklamcılar hazır” dedi.
Kırmızı Bölge’nin çok güçlü başladığını belirten Öğüt, şunları söyledi:
“Kırmızı Bölge aslında, Kırmızı Ödülleri’nin 2004 yılından beri içerdiği iki kategori olan Bölge Reklam Ödülü ve Bölge Kampanya Ödülü’nün zenginleştirilmiş hali. Kırmızı Bölge’ye, Gaziantep’ten Konya’ya 60 tane reklam ajansı, 300’e yakın reklam katıldı. Bu çok iyi bir rakam. İki hafta önce Kırmızı Bölge Ödülleri’nin jürisi toplandı. Orada da işlerin içeriğini gördük.
Umuyoruz ki Kırmızı Bölge, büyüyerek yoluna devam edecek.”
Grey İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Esra Köprülü, Art Direktör İsmail
Koç ve Metin Yazarı Cem Çetin ise, Ülker Mutlu Bir An Kampanyası’nın detaylarını anlattı.
Farklılaşmamanın, markalar için intihar anlamına geldiğini belirten Köprülü, “Daha tehlikeli bir şey var ki, kısa ömürlü kampanyaların heyecanına kapılmak. Markalar dünya görüşlerini, fikirlerini çok sık değiştirmemeliler” dedi. Gerçek hayattan esinlenen bir kampanya yapmanın peşine düştüklerini anlatan Köprülü, “Önemli olan markanın ne yaptığı değil, neden yaptığını tüketiciye iletmek. Bu, tüketiciyle aranızda gönül bağı kurmak için çok büyük bir farklılık yaratır. Samimi olmak bizim için çok önemli” diye konuştu.
Kampanyanın yaratıcılık sürecinden bahseden Çetin ve Koç ise, “Bir reklam kampanyasının insanlara söyleyeceği şey bizce fabrika, çalışan, üretim verilerinden ziyade, tüketicinin hayatına ne kattığı olmalı. Tüketiciyle nasıl bir duygusal iletişim kurduğunu anlatması daha önemli” dedi.
İlan şakadan korkmamalı
Medina Turgul DDB’den Kreatif Direktör Kurtcebe Turgul ise, Efsane VW Kampanyası’nı anlattığı sunumuyla katılımcılarla buluştu. Volkswagen ilanlarının şaka yapmaktan korkmadığını söyleyen Turgul, “Gazeteler artık o kadar renkli ki, gerektiğinde insanları gülümsetmek için şakayı da bir malzeme olarak kullanabilirsiniz” dedi.
İnsanlarda ilan okunmaz düşüncesi olduğunu belirten Turgul, “Kötü ilan yazarsanız tabi ki okunmaz. Bir ilan ne kadar sade olursa, karşısındakini gülümsetebilir ve onunla ilişki kurmaya çalışırsa, o kadar başarılı olur” diye konuştu.
Euro RSCG Türkiye grubunun CEO’luğunu yürüten Levent Erden, ‘Ne Olacak Bu Reklamın Hali’ başlıklı konuşmasıyla büyük ilgi topladı. Az patlaması arasında, bir tatmin hiyerarşisi oluştuğunu belirten Erden, şunları söyledi:
“Bu hiyerarşi çok önemli. Eskiden rakip, aynı iş kolunda, benzer ürünleri benzer fiyatlarla satan kişilerdi. Bu tatmin hiyerarşisine göre ise, tango kursu, bir haftalık tatil, bir cep telefonu birbirinin rakibi.
Marka son 10 yıldır konuşulan bir şey, ama zaten Türkiye’de marka olamazdı. En yüksek enflasyona sahip bir ülke bunu 30 yıl sürdürüyorsa, orada markadan bahsedilemez. Türkiye’nin büyük markalarının tümü, 1974 öncesinin markalarıdır. Ön ödemeli kampanya gibi Türk işi icatlar, tamamen bir enflasyon icadıdır. Paranın paradan kazanıldığı zamanlarda, marka hiçbir işe yaramaz.
İş pazarlamaya, pazarlama araştırmaya eşit ise, iş eşittir araştırma diyebiliriz. Türkiye’deki araştırma bütçesi, reklam bütçesinin yüzde onundan azdır. Bu yüzde onundan az olan bütçenin de yüzde yetmişi, reklam yapamayan sektörler tarafından kullanılır. Türkiye’de araştırma yoktur.”