Güncelleme Tarihi:
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Ünitesi Karaciğer Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Deniz Balcı nakil operasyonlarının ekip işi olduğunu söyledi. Balcı, Ankara Üniversitesi’nde 1994 yılından beri karaciğer nakli ameliyatlarının yapıldığını ve yakın zamanda hastane yönetiminin öncülüğünde yeni bir yapılanmanın gerçekleştirildiğini belirtti. Tüm hastaların kurulan yüksek disiplinli bir organizasyon içerisinde takip edildiğini ifade eden Balcı; alıcı ve vericinin anestezi, dahiliye, cerrahi anabilimdalları ve yoğun bakım ünitesi öğretim üyelerinin oluşturduğu organ nakli konseyinde değerlendirildikten sonra nakile hazırlandığını kaydetti.
AKRABALIK İLİŞKİLERİ ETKİLİ
Türkiye’nin canlı vericiden organ naklinde dünyada Güney Kore ile ilk sıra için yarıştığının altını çizen Balcı, “Canlıdan canlıya organ bağışı Türkiye’de fazla, bu akrabalık ilişkilerinin de güçlü olmasından kaynaklanıyor. 2012 yılı istatistiklerine göre, dünyada en çok organ nakli yapan ülkeler sıralamasında ilk 20 ülke içerisindeyiz” dedi.
İKİ MASADA İKİ AMELİYAT
Canlı vericiden nakilin önemine değinen Balcı, operasyonun aynı anda yapıldığını hatırlattı. Balcı, “Ameliyathanede hem alıcı ve hem de verici ardarda alınıyor, iki ayrı ekip aynı anda bu operasyonları koordineli olarak gerçekleştiriyor. Vericiden karaciğerin bir parçası alınırken alıcının da hasta karaciğeri çıkarılıyor ve nakil yeni karaciğerin yerine yerleştirilip damar ve safra yollarının birbirine dikilmesi ile tamamlanıyor. Her bir ameliyat 6 ila 8 saat arasında sürüyor ve bu deneyim gerektiren bir ekip işi” diye konuştu.
KADAVRADAN BAĞIŞ AZ
Türkiye’de canlı verici sayısının fazla olmasına rağmen kadavradan organ bağışının yetersiz olduğunu kaydeden Balcı şöyle konuştu: “Toplumsal ve organizasyonel nedenlerle organ bağışımız olması gerekenden düşük. Toplum, genel olarak organ bağışına pozitif bakıyor ama organların bağışlanması noktasında bir azalma var. Bunun için yakın zamanda Ankara Üniversitesi bir Avrupa Birliği projesi kapsamında Sağlık Bakanlığı’yla beraber ortak bir çalışma içerisine girecek. Türkiye’de organ nakli ve organ bağışına olan ihtiyacın topluma anlatılması ve toplumun bilinçlendirilmesi, organ bağışının yaygınlaştırılarak bağış oranlarının arttırılması gibi hedeflerimiz var.”
HAYATA TUTUNDUM
Geçen ay Akut Karaciğer Koması teşhisiyle İbni Sina Hastanesi’ne yatırılan Nazire Dinç (39) karaciğer nakli ile hayata tekrar bağlandı. Kayınbiraderi tarafından bağışlanan karaciğer ile yaşama tutunan Dinç, “Hastaneye bilincim kapalı geldim. 10 gün yoğun bakımda kaldım. Şimdi çok iyiyim, ameliyattan sonra rahatladım. Çok şanslıymışım hayata tekrar tutundum. Organ bağışı konusunda vatandaşlarımızın daha duyarlı olmalarını diliyorum, herkesi organ bağışına davet ediyorum” dedi.