Güncelleme Tarihi:
Türkiye’yi derinden sarsan ve büyük bir yıkıma yol açan deprem felaketinin yaraları sarılmaya çalışılırken, sahipsiz kalan hayvanlar da unutulmadı. Ankara Patiliköy, can dostlara yardım eli uzatmak için Hatay’a gitti ve bölgede sahipsiz kalan hayvanları Ankara’ya getirerek koruma altına aldı. Ancak, getirilen hayvanları sahiplendirme noktasında büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Hürriyet Ankara’ya konuşan Ankara Patiliköy kurucularından Canan Koç, şunları söyledi:
50 KÖPEK, 25 KEDİ GETİRDİK
“11 ili etkileyen depremler, hepimizi derinden sarstı. Biz depremin olduğu gün hemen Hatay’a gittik, orada gerek insanlarımıza gerek hayvanlarımıza yardım ettik. Enkazlar arasından kurtardığımız, sahiplerine ulaştırdığımız sayısız can dostumuz oldu. Depremde sahibi vefat eden ve sokakta sahipsiz kalan yaklaşık 50 köpek ve 25 kediyi Ankara Patiliköy’e getirdik.
AYRI BİR ALAN OLUŞTURDUK
Çip’le ulaşamadığımız ya da ailesini-sahibini kaybetmiş evcil dostlarımızı koruma altına aldıktan sonra sahiplendirmeye gayret ettik. Fakat ne yazık ki sahiplendirme noktasında pek yol kat edemedik. Depremzede can dostlarımız için Ankara Patiliköy’de ayrı bir alan oluşturduk. Çoğu ziyaretçiyi alana götürdüğümüzde ‘Bunlar büyük, cins değil’ söylemleriyle karşılaştık. Yani sokak köpeği olduğu ve küçük ırk olmadığı için pek çok kişi sahiplenmeyi istemedi. Bu son derece üzücü ve yanlış bir tutum.
İŞİN RENGİ BİRDEN DEĞİŞTİ
Hatay’da çalışmalara katıldığımızda bizlere sosyal medya üzerinden ulaşan ‘Deprem bölgesinden getirilen köpek ve kedileri sahiplenmek istiyoruz’ diyen çok oldu ancak işin rengi Ankara’ya gelince birden değişti. Sahiplenmek isteyenlerin sayısı neredeyse yarıya indi. Dolayısıyla bu durum da bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Açıkçası sahiplenenler de bir hafta sonra can dostlarımızı bir bahaneyle geri bize getirdi. 50 köpekten sadece 3’üne yuva bulabilmiştik ancak 2’si geri getirildi.
BU KADAR ZOR OLMAMALI
Her birisi ayrı bir can. Bu canlar evde ne kadar yer kaplayabilir? Can dostlarımıza ömürlük yuva olmak bu kadar zor olmamalı. Anlık bir hevesle sahiplenilmemeli. Bir hayvana yuva olabilmek sabır, özveri ve sorumluluk gerektirir. Öte yandan, birçok şeyi etiketlediğimiz gibi hayvanları da sınıflandırmaya başladık. Can aynı can, hiçbiri dünyaya gelirken cinsini, rengini, cinsiyetini kendi belirlemiyor. Dost diyorsunuz, can diyorsunuz ve bir hayvan sahiplenmek istiyorsunuz ama hayvanın boyutuna, cinsine takılı kalıyorsunuz. Bunu yapmayın!”
Deprem bölgesinden getirilen köpek ve kedilerin birçoğu hâlâ Patiliköy’de sahiplendirilmeyi bekliyor.