Güncelleme Tarihi:
Ankaralılar, ramazan ayında iftarın ardından teravih namazı için kentteki tarihi ve modern camilere akın ediyor. Kocatepe, Hacı Bayram, Taceddin Dergahı gibi tarihi camilerle, Doğramacızade Alipaşa, Söğütözü Başyazıcıoğlu, Ahmet Hamdi Akseki ve Beştepe Millet gibi son dönem mimarisinin izlerini taşıyan camiler, kent ve yurt dışından gelen turistlerden yoğun ilgi görüyor.
HACI BAYRAM CAMİSİ
Sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin de manevi merkezlerinden kabul edilen Hacı Bayram Camisi, 1428’de Mimar Mehmet Bey tarafından zaviye olarak yaptırıldı. Camiye adını veren Türk mutasavvıf ve şair Hacı Bayram Veli’nin türbesi ise 1429’da inşa edildi. Bugünkü mimari yapısı 17. ve 18. yüzyıl camilerinin karakterlerini taşıyan mekanın bahçesinde, Osman Fazıl Paşa’nın da türbesi bulunuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1940’ta restore edilen cami ve külliyesi, en son Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde orijinaline uygun yenilenerek, 14 Şubat 2011’de ibadete açıldı. Cami, kapalı alanda 4 bin 500, avluda ise bin 500 olmak üzere 6 bin kişinin aynı anda ibadet yapmasına uygun hale getirildi.
KOCATEPE CAMİSİ
Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yaptırılan, 1987’de dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından ibadete açılan Kocatepe Camisi, 4 bin 500 metrekarelik alana kurulu. Caminin altında konferans salonu, kütüphane, otopark, ticarethane ve idari birimler yer alıyor. Mimar Sinan’ın geliştirdiği üsluba bağlı kalınarak inşa edilen caminin ana mekanı, 4 fil ayağı üzerine oturan bir merkezi kubbe ile 4 yarım kubbeden oluşuyor. Caminin 88 metrelik 4 minaresi bulunuyor. Yazıları, Hamit Aytaç ve Mahmut Öncü tarafından hazırlanan caminin iç tezyinatında klasik Osmanlı mimarisi örnek alınırken camide çini, mermer, sarı maden, altın varak ve özel boyalar kullanıldı.
TACEDDİN DERGAHI CAMİSİ
HAMAMÖNÜ Taçlı Sokak’ta bulunan ve restore edilen, Taceddin Dergahı Camisi de Ankara’nın manevi merkezlerinden biri sayılıyor. Kesme taş duvarlı ve kiremit çatılı cami, kuzeybatısında yükselen kare kaideli, silindirik gövdeli taş minaresi, yanı başındaki türbesi, dergahı, çeşme ve hazireden oluşan küçük külliyesiyle ilgi çekiyor. Arka tarafında, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarının da bulunduğu küçük bir kabristanın yer aldığı cami, geniş bir avluya sahip. Caminin yanındaki, bir zamanlar dergah olan, daha sonra şair Mehmet Akif Ersoy için tahsis edilen iki katlı ahşap ev, birkaç yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğü restorasyonunun ardından müzeye dönüştürülürek ziyarete açıldı.
AHMET HAMDİ AKSEKİ CAMİSİ
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yanında "Türkiye'nin en modern camisi" olarak nitelenen Ahmet Hamdi Akseki Camisi, Başkentlilerin en çok rağbet ettiği mekanların başında geliyor. Yapımına 2008'de başlanan ve ibadete 2013'te açılan cami, 23 bin 125 metrekarelik alanda inşa edildi. Caminin kapalı alanında yaklaşık 6 bin kişi namaz kılabiliyor. Caminin yer altında inşa edilen 4 katında, 2 bin araçlık otopark ve sergi alanları bulunuyor.
BEŞTEPE MİLLET CAMİSİ
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle geçen yıl vatandaşların hizmetine sunulan Millet Camisi, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden izler taşıyor. 3 bin kişinin aynı anda ibadet edebildiği caminin, her biri iki şerefeli, yükseklikleri 60 metreye ulaşan 4 minaresi bulunuyor. Engellilerin rahatça abdest alıp ibadet edebilmesi için gerekli düzenlemelerin yapıldığı cami, mimarisi ve süslemeleriyle dikkati çekiyor. Cami duvarlarına işlenen hüsnühat yazıları, adalet, hak ve doğruluk gibi konuları içeren ayetlerden oluşuyor. Modern mimari ile Osmanlı mimarisinin sentezi olarak nitelenen caminin tüm yazıları ve istifleri hattat Hüseyin Kutlu’nun, süslemelerin tasarımı ve tatbiki ise kalem işi ustalarından Semih İrteş’in imzasını taşıyor.
DOĞRAMACIZADE ALİ SAMİ PAŞA CAMİSİ
Bilkent’te Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından babası Ali Sami Paşa adına mimar Erkut Şahinbaş’a yaptırılan Doğramacızade Ali Sami Paşa Camisi, “Türkiye’nin ilk teknolojik camisi” olarak tanımlanıyor. Sergi, konser ve seminerlerin de yapıldığı cami, Osmanlı’daki gibi hem ibadet hem de kültür merkezi olarak kullanılıyor. Otoparkı bulunan ve geniş yeşil alanı kapsayan 50 dönümlük arazide, 4 bin 500 metrekareye inşa edilen camide, 8 yıldır ibadet ediliyor.
SÖĞÜTÖZÜ BAŞYAZICIOĞLU CAMİSİ
Söğütözü’ndeki Başyazıcıoğlu Camisi Ankara’nın farklı mimari üsluba sahip camilerinin başında geliyor. 2007’den bu yana ibadet edilebilen cami, dış görünümü, minaresi ve yeşil profil kubbesiyle Medine’deki “Mescidi Nebevi’nin küçüğü” olarak nitelendiriliyor. Cami, süslemesiyle Selçuklu ve Arap cami mimarisi esintilerini taşıyor. Caminin 16 parçadan oluşan tavan süslemesi, tarihteki Türk devletlerini simgeliyor.