Güncelleme Tarihi:
Geçimlerini sağlamak için Şanlıurfa'dan Ankara'ya gelen mevsimlik işçiler, gün boyu tarlalarda çalıştıktan sonra hayatlarının vazgeçilmez parçası haline gelen, ev bildikleri çadırlarda çocuklarını büyütüyor. Çubuk’taki tarlalarda çalışan çoğunluğunu kadınların oluşturduğu mevsimlik işçiler, bir taraftan ürün toplarken, diğer taraftan da tarlaların yanına kurdukları çadırlarda çocuklarına bakıyor. Çadırları evleri gibi bilip yemek, bulaşık, çamaşır gibi günlük işleri de sürdüren kadınlar, kuyulardan pompalarla çıkardıkları suyla temizlik yaparken, yemekleri de odun ateşinde pişiriyor. İşçilerden 45 yaşındaki Fatma Demir, çadırda yaşamanın hem çocuklar hem de kadınlar için çok zor olduğunu söyledi. Demir, çocuklarının geleceği için çalıştığını belirterek, "Doğdum çadırdayım, evlendim çadırdayım ve çocuklarımı da çadırda büyütüyorum. En büyük hayalim çocuklarımı okutmak. Çocuklarım için çalışıyorum ve çalışmaya devam edeceğim" dedi.
AKLIMIZ ONLARDA KALIYOR
İşçilerden 40 yaşındaki Emine Kara da tarlada çalışmanın yanı sıra birçok işi bir arada yapmak zorunda kaldıklarına işaret ederek, içinde bulundukları şartların kendilerini zorladığını anlattı. Gün boyu tarlada çalıştıktan sonra akşam günlük işlerle ve çocuklarla uğraştığını dile getiren 33 yaşındaki Emine Eyin ise şöyle konuştu: "Bu tarlalarda nice sevdiklerimizi kaybettik. Kalp krizinden ölen de oldu, beyin kanamasından ölen de. Yılan ve akrep sokmasından da ölenler de oldu. Tarlaya giderken çocuklarımızı dışarıda bırakıp gidiyoruz. Hep aklımız onlarda kalıyor. Çocuklarımızı okutmaya çalışıyoruz ama buralara geldiğimiz için çocuklarımız hep eksik eğitim alıyor. Annemiz ve babamız da aynı hayatı yaşadı, biz de aynı hayatı yaşıyoruz." En genç işçilerden 18 yaşındaki Zehra Demir de annesinin hastalanması nedeniyle kardeşlerine bakmak için tarlalarda çalıştığını ifade etti.