Güncelleme Tarihi:
BURDUR (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne dedik, ta Çözüm Süreci'nden önce, 'Bak akıllı olun, yanlış yapmayın, eğer yanlış yapacak olursanız size bu işi dar ederiz. Şu anda sabır sabır... Ne yaptılar? Benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktüler" dedi.
Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, 208 trilyon liraya mal olan 33 eserin Türkiye’ye ve Burdur’a kazandırılmasının mutluluğu içerisinde olduklarını belirterek, yapımda emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Burdur Belediyesini ziyaret ettiğini, şehrin sorunları ve yatırımlarla ilgili bilgi aldığını dile getiren Erdoğan, gündeme gelen altyapı sorunlarıyla ilgili gerekli çalışmaların yapılacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bucaklı vatandaşların “Salep hazır, Bucak hazır” şeklindeki tezahüratları üzerine, Bucak’a sözü olduğunu, daha sonra geleceğini belirterek, “Hadi gari Bucak’a gidelim diyorsunuz ama işte biraz sabır” diye konuştu.
Burdur’un son 13 yıllık dönemde 5,5 milyar liralık yatırım aldığını ve hizmetin ne olduğunu iyi bildiğini dile getiren Erdoğan, 2006'da Burdur’da açılan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin bölgenin ve ülkenin seçkin eğitim kurumlarından biri olma yolunda ilerlediğini bildirdi.
Kent merkezinde 200 yataklı bir hastanenin hizmete girdiğini, 300 yataklı yeni bir hastanenin çalışmalarına da başlandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gölhisar ve Bucak’ta hastane inşaatlarının sürdüğünü kaydetti.
Burdur’da 2 bin 400’e yakın toplu konut inşa edildiğini, talep üzerine TOKİ ile tekrar görüşeceğini ifade eden Erdoğan, ulaştırma alanında da yatırımların 850 trilyon lirayı bulduğunu bildirdi.
Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olan Ankara-Afyonkarahisar-Antalya Otoyolu'nun 78 kilometresinin Burdur’dan geçtiğini belirten Erdoğan, Burdur-Fethiye güzergahının 4 kilometrelik Karabel Tüneli sayesinde kısalacağını bildirdi. Erdoğan, “Hızlı tren projelerinde de biz Burdur’u unutmadık. Antalya-Eskişehir hızlı tren hattı Burdur’u da içine alıyor. Tüm bu projeler tamamlandığında Burdur, hem karayolu hem demiryolu üzerinden Antalya’dan, İzmir’e, Eskişehir’e, Ankara’ya, İstanbul’a kadar tüm Türkiye’ye bağlanmış olacak” ifadesini kullandı.
Erdoğan, baraj, gölet, dere ıslahı gibi alanlarda Burdur’a 13 yılda 840 trilyon lirayı aşkın yatırım yapıldığını hatırlatarak, “Laf değil, iş, iş, bizim karakterimizde bu var. Tarımda ise aynı dönemde Burdur’a verilen tarım desteği ne biliyor musunuz? 774 trilyon. Bundan sonra da Burdur’da devam eden ve yeni başlayacak olan tüm projelerin, tüm yatırımların, tüm hizmetlerin inşallah takipçisi olacağım. Çünkü Burdur her şeyin güzeline layıktır” diye konuştu.
Burdur’un cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine Türkiye ortalamasının üzerinde bir oy verdiğini anımsatan Erdoğan, “Karşıda da 14 siyasi parti vardı biliyorsunuz. Hepsi bir araya geldi ama bu kardeşinize yüzde 54 oy vermek suretiyle iş başına getirdiniz. İzlere layık olmanın gayreti içerisindeyiz. Koşacağız, koşturacağız, dört bir yanını ülkemizin aynı şekilde dört bir yanını dünyanın dolaşacağız. Diyorlar ki ‘Muhtarları niye çağırıyor Cumhurbaşkanı külliyeye? Muhtarlar kim, muhtar cumhur, cumhur. Muhtarsız cumhur olur mu” dedi.
- "Muhtar halka en yakın demokratik organdır"
Muhtarları parti ayrımı yapmaksızın davet etmeyi sürdürdüğünü, çünkü onların halka en yakın demokratik organ olduğunu dile getiren Erdoğan, "Beraber yürüyeceğiz, hiç bundan dolayı ‘Şu şöyle demiş, bu böyle demiş’, bunlar bizi ilgilendirmiyor” diye konuştu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelen muhtarların mahallelerinin ve köylerinin sorunlarını yazarak İçişleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulan birimde bu sorunların takip edildiğini dile getirdi.
“Burdur aynen sipsi gibidir, mütevazı görünür ama sesi bayağı gür çıkar” ifadesini kullanan Erdoğan, Belediye Başkanı'nın kendisine sipsi hediye ettiğini söyledi. Tarih boyunca Burdur’un kahramanlıklarıyla milletin gönlünde ayrı bir yer edindiğini söyleyen Erdoğan, “Ne diyor, o güzel Burdur türküsünde, ‘Yüce dağ başında ekin ekilmez, yağmur yağmayınca kökü sökülmez, ellerin köyünde kahır çekilmez, doldur, doldur ağuları içelim Hatçam’. Yanlış dimedim de mi, doğru mu? Doğru, tamam. Burdurlu sevdasında da samimidir, mücadelesinde de samimidir” ifadelerini kullandı.
“Burdurlu kahır çekmektense ağu içmeyi tercih eder” diyen Erdoğan, Burdurlu Koca Mustafa’nın Sarıkamış’ta Ruslara karşı savaştığını hatırlatarak, kendi dedesinin de orada şehit olduğunu söyledi.
Koca Mustafa’nın Çanakkale’de yedi düvele karşı mücadele ettiğini ve Kurtuluş Savaşı’nda da her aşamada kahramanlıklar gösterdiğini, savaş bitince de kendisine ‘Hadi gari evine’ denilmesinin ardından köyüne döndüğünü anlatan Erdoğan, köye gelen askerlerin kendisine 3 şeritli bir İstiklal Madalyası ile birikmiş aylıklarını takdim ettiklerini belirtti. Erdoğan, “Koca Mustafa madalyayı alır fakat ‘Ben vatanıma para için değil, Allah rızası için hizmet ettim bilmez misiniz' der, parayı iade eder. Hayatı çok büyük darlık içinde geçen bu gazimiz, daha yakın, 1968 yılında köyü Ambarcık’ta vefat etmiştir” dedi.
- "Size çok Koca Mustafalar doğurmak yakışır"
Erdoğan, kadınlara seslenerek, “Ambarcıklı analar size çok Koca Mustafalar doğurmak yakışır ona göre. Hani ben ‘En az 3’ diyorum ya boşuna demiyorum. Çünkü bu millete yıllarca doğum kontrolü yaptırdılar bu milletin nesli kurusun diye. İnşallah bunu tersine çevireceğiz. Biz istiklalimizi ve istikbalimizi işte Burdurlu Koca Mustafa’lar gibi Allah rızası için vatanına hizmet eden kahramanlara borçluyuz" diye konuştu.
Pervari’de geçen ağustosta şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Hakan Aktürk’ü de rahmetle anan Erdoğan, şehidin annesine, eşine, yakınlarına başsağlığı dileklerini iletti.
- "Hani sen Kürtlerin temsilcisiydin"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk bayrağı dışında bir bayrak asla kabul etmediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Karşımıza paçavralarla çıkanlara gerekli cevabı bu milletimiz askeriyle, polisiyle, korucusuyla verdi, veriyor. Tek bayrak. Tek vatan. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatanı bölmek, parçalamak isteyenlere şu anda yapılan operasyonları izliyoruz değil mi? Gerekli cevabı veriyor muyuz? Ne dedik, ta Çözüm Süreci'nden önce, 'Bak akıllı olun, yanlış yapmayın eğer yanlış yapacak olursanız size bu işi dar ederiz. Şu anda sabır sabır... Ne yaptılar? Benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktüler. Öyle mi? Bir tane Eş Başkan çıkmış ne diyor, 'Dökülün sokağa' ve orada 52 vatandaşımız ne oldu? Öldü. Ölen Kürt, öldüren, o da Kürt. Hani sen Kürtlerin temsilcisiydin? Nasıl temsilcilik bu? Yalan. Benim Kürt kardeşlerimin, bunlar, kanını emdiler. Onları sömürdüler, sokağa döktüler ve bu ülkeyi maalesef adeta kendi içinde birbirine düşman ettiler."
(Sürecek)