Güncelleme Tarihi:
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye üyeleri, Anadolu’da başlatılacak Ulusal Bağımsızlık Mücadelesi’nin merkezinin Ankara olarak belirlenmesinin ardından, 18 Aralık 1919 günü Sivas’tan Ankara’ya doğru yola çıktı. İlk adresleri olan Kayseri ve Mucur’da birer gün kalan heyet, daha sonra Kırşehir-Karaman güzergâhını kullanarak 27 Aralık Cumartesi günü Ankara’ya ulaştı. Tam 104 yıl önce bugün Ankara’ya ilk adımını atan Mustafa Kemal Atatürk’ü Dikmen sırtlarında 3 bin 700 kişilik seymen alayı karşıladı. Atatürk, 27 Aralık 1919’da Dikmen sırtlarında kendisini karşılamaya gelen seymenlere, “Merhaba Efeler! Niye zahmet ettiniz, neden geldiniz?” diye sordu. Seymenler hep bir ağızdan, “Paşam seni görmeye geldik, bu vatan uğruna ölmeye geldik” diye haykırdı. Çevre iller ve yakın köylerden gelenlerle birlikte 25 bin nüfuslu Ankara’da toplananların sayısı 40 bine yaklaştı. Atatürk, 27 Aralık’taki bu karşılamayı yıllar sonra, “Ankaralılar beni misli görülmemiş bir heyecanla karşıladılar” ifadeleriyle anlatacaktı. Mustafa Kemal Atatürk, Yenişehir-Radyoevi-Ulus Meydanı güzergâhlarından ilerleyerek önce Hükümet Konağı’nda bir süre dinlendi, sonra da kendisine tahsis edilen Ziraat Mektebi’ne yerleşti. Yaklaşık dört ay boyunca da Milli Mücadele’yi buradan yönetti.
NUTUK’TA ANKARA TERCİHİNİ BÖYLE ANLATTI
Atatürk, Nutuk’ta Heyet-i Temsiliye ile Ankara’ya gelişini şu sözlerle anlattı: “Genel durumu yönetip yürütme sorumluluğunu yüklenenler, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye, elden geldiğince yakın yerlerde bulunurlar. Yeter ki bu yaklaşma, genel durumu gözden uzak bırakacak ölçüde olmasın.
Ankara Kulübü Derneği arşivinde bulunan fotoğraf karesinde Atatürk’ü Dikmen sırtlarında karşılayan 3 bin 700 kişilik seymen alayı görülüyor.
Ankara bu koşulları üzerinde toplayan bir noktaydı. Her halde cephelerle ilgileneceğiz diye Balıkesir’e, Nazilli’ye ya da Karahisar’a gitmiyorduk. Fakat cephelere ve İstanbul’a demiryolu ile bağlı ve genel durumu yönetme bakımından Sivas’tan hiçbir ayrılığı olmayan Ankara’ya gelecektik. Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da toplanması zorunlu görüldükten sonra ise Ankara’ya gelmenin ne kadar yerinde ve yararlı sayılması gerektiğini açıklamayı gerekli görmem.” Yazar, Halide Edip Adıvar da ‘Türk’ün Ateşle İmtihanı’ adlı eserinde, Atatürk ile birlikte zaman geçirdiği Ziraat Mektebi’ni, “İşte bu yer, yeni bir hükümeti ve yeni Cumhuriyet’i yaratacak binaydı” ifadesiyle anlattı.
GEÇMİŞTEN BUGÜNE ‘ANKARA’NIN BAYRAMI’
‘Ankara’nın bayramı’ olarak da tanımlanan 27 Aralık günü, geçmişten bugüne coşkuyla kutlanıyor. İşte Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) arşivine yansıyan bazı geçmiş yıllara ait kutlama görüntüleri.
Seymenler Etnoğrafya Müzesi önünde
Seymenler Anadolu Medeniyetleri Müzesi bahçesinde