Güncelleme Tarihi:
Liglerde, can yakıcı haftalara girdik. Her gol her puan çok değerli. En ufak bir hatanın bile telafisi kolay olmayacak. Gençlerbirliği ve Osmanlıspor Süper Lige tutunma, Ankaragücü ise Süper Lige yükselme hedefinde.
En sıkıntılı dönem geçiren takım Osmanlıspor. Mor-sarılar, ateş hattının içinden bir türlü çıkamıyor. Doğal olarak onlar için her maç tam bir sırat köprüsü gibi. Öne geçtikleri müsabakaları galip bitirememeleri, bu psikolojinin sonucu.
Gençlerbirliği, hesapta olmayan bir yenilgi aldı. Önemli rakiplerinden birine kaybetti ancak Antalyaspor ve Konyaspor da mağlup olunca, sıkıntıyı fazlaca hissetmedi. Teknik Direktör Ümit Özat’ın, yenemiyorsan, yenilmeyeceksin anlayışına, en uygun maçta, Beştepe’deki hesaplar, 19 Mayıs Stadı’na uymadı.
Taraftar, Ankaragücü’nü bekliyor ancak takım bir türlü gerçek kimliği ile sahne alamıyor. İkinci yarıda, 7 maç geride kalırken, sadece 9 puan alıp, 12 puan dağıtmak moralleri bozmuş durumda. Herkesin kafası şu soruya takılıyor. Bu oyunla hedefe ulaşabilir miyiz ?
* Sezonun ilk yarısını lider bitiren sarı-lacivertliler, ikinci yarıda tam bir hayal kırıklığı yaşıyor. Çaykur Rizespor’un ve Ümraniye’nin puan kaybı büyük avantaj ancak, ilk iki adayların artması endişe verici.
* Gençlerbirliği, tam anlamıyla okyanusu geçip derede boğuldu. Korku tüneline girerken belirlediği puan hedefini tutturan kırmızı-siyahlılar, Alanya karşısında kaybedip, tam anlamıyla rahatlama şansını öteledi.
SORULAR
1- Ümit Özat, Alanya yenilgisi sonrası, en kötü maçımızdı dedi. Sonucu neye bağlıyorsunuz ? Ahmet-Issah değişikliğinin, skorun belirleyicisi olduğu görüşüne katılır mısınız?
2- İsmail Kartal, özellikle, maçların ilk yarılarında takımı cesur oynatmamakla eleştiriliyor. Taraftarın bu tespiti sizce de doğru mu. Enes’in, daha fazla şansı hak ettiğini düşünüyor musunuz ?
3- İrfan Buz; Özer, Umar, Numan ve Serdar’ın eksikliğinden yakındı. Osmanlıspor, bu oyuncular olsa sahadan galip ayrılabilir miydi ? Bu bir puan, stratejik açıdan mor-sarıların işine yarar mı ?
Özgür ŞAHİNER: A.Gücü eski gücünden uzak. İyi futboldan çok, mücadele, hırs ve azmin bir vites yükseltilip, sonuç odaklı haftalara girildi. Adana maçıyla, yeni ateş yakılmalı.
Deniz GÜREL: Eğer Osmanlıspor küme düşerse, futbolcuların çoğu Süper Lig’de kendisine takım bulur. O yüzden İrfan hoca eksiklerden yana dert yanmamalı.
Ceyhun ERİŞ: İlk yarıda, Ahmet Oğuz’un sakatlığı ve mecburi oyuncu değişikliği, Ümit hocanın daha sonraki hamlelerini kısıtladı. Böyle bir durumda puan kaybı kaçınılmaz oldu.
Fatih TEKECİ: Aytemiz Alanyaspor’u değil de selefi Mesut Bakkal’ı mağlup etme arzusu Ümit Özat’a hatalar (kadrodaki kritik değişikler gibi) yaptırdı.
İSTEK VE HIRS YOKTU
1- F.BAHÇE, Trabzonspor, Göztepe ve Başakşehir gibi, dişli ekiplerle, üst üste karşılaşmak, takımı fizik ve mental olarak yıpratttı. Oyuncuların, bu rakiplere bakışı elbette daha farklıydı. Bu maçlardaki istek ve hırslarını, Alanyaspor karşısında pek göremedik. Bana göre yenilginin önemli nedeni buydu. Mesut Bakkal’ın, eski oyuncularının neler yapabileceğini bilmesi de onlar adına avantajdı. Zeki kenarda otururken, İssah’ın bek olarak oyuna sürülmesi tercihine kimse anlam veremedi. O bölgeden gelen iki tehlikeli atağın biri de golle sonuçlandı. Bu, elbette eleştirilecektir.
LİDER GİBİ OLMALI
2- BU ligin yapısı değişik. Beklenmedik sonuçlar heyecanı yükseltiyor. Üst grupta kopmanın olmayışı, kalan süreci daha çetin yapacak. A.Gücü taraftarı, Süper Lig ateşi ile yandığından, kendi içindeki coşkuyu, oyuncularda göremeyince tepki gösteriyor. Şunu kabul etmek gerek ki ilk yarıdaki takım şu sıralar ortalarda yok. Bundan sonra iyi oyun elbette zor ancak takım lider gibi, şampiyon gibi olmalı, bir maçta 3 gol yememeli. A.Gücü, Enes gibi kenardan gelip, ateşleyici özelliğe sahip oyunculara en çok ihtiyaç duyduğu dönemde. Kartal’ın buna dikkat etmesi gerek.
TEK ÇARE KAZANMAK
3- OSMANLISPOR için hepsi de önemli oyuncular. Her ne kadar geride kalen sezon ki performanslarının uzağında olsalar da özellikle Umur ve Serdar bu takımın, hücumdaki etkili silahları. Oynasalar, takım bana göre galibiyete yakın olurdu. Bir puan, moral açısından önemli. Bursa ve Karabük maçları için artık tek hedef, kesinlikle 3 puan olmalı. Sonrasında fikstür iyice zorlaşıyor.
KAYBETMEMEK DE YORABİLİYOR
1- ÇOK zorlu bir seriden, alnının akıyla çıktı Gençlerbirliği. Sonrasında en kolay maçta, hem de kendi evinde kaybetti. Sonuçta futbol hatalar oyunu ve bu hatalar belirleyici oluyor. Yorgunluk hataları tetikliyor, bazen kaybetmemek de yorabiliyor. Tüm bunlar Ahmet-Issah değişikliğini, normal karşılamamızı gerektirmez, basit hata ve gol de o kanattan geldi. Düşme hattıyla 5 puan var arada. Ancak rehavete girmemek lazım. Beşiktaş zor deplasman. Sonrasında içerde Teleset Akhisar maçı var. Ancak, formda bir rakip.
ALTTAKİ TAKIMLAR HIZLA GELİYOR
2 - BOLU’nun zor bir deplasman olacağı belliydi. Geçen hafta da yazmıştım, korkulan oldu ve kayıpla döndü Ankaragücü. Sarı-lacivertliler, ligin ikinci yarısında ritmi bir türlü yakalayamadı. Çaykur Rize ve Ümraniye, puan kaybediyor ancak alttaki ekiplerde gümbür gümbür geliyor. Boluspor, Altınordu, İstanbulspor, hatta Gazişehir Gaziantep ve Elazığspor’un bile direkt çıkmak için şansı var. Yarın kendi sahasındaki maçta Adanaspor’u yenip, zorlu İstanbulspor deplasmanı öncesinde moral depolamalılar. Enes konusuna gelince... Bu zor zamanlarda, parlama ihtimali olan bir oyuncu ve şans verilmeli.
BURSA MAÇI ÇOK KRİTİK
3- GENÇLERBİRLİĞİ’nin Aytemiz Alanyaspor mağlubiyeti, Osmanlıspor açısından kötü oldu. Eksikler etkiledi Osmanlı’yı ancak Kasımpaşa’dan deplasmanda 1 puan kötü değil. Eğer Osmanlıspor düşerse, futbolcuların çoğu Süper Lig’de kendisine şans bulur. O yüzden İrfan Hoca eksiklerden yana dert yanmamalı. Bu hafta içerde oynayacakları Bursaspor maçı çok kritik. Artık kazanmalılar. Sonraki hafta Kardemir Karabük önünde 3 puan cepte gibi. 2 haftada alınacak 6 puan, Osmanlıspor’u düşme hattından çıkarabilir.
OYUNCULARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
1- ÜMİT Özat, takımının farkında. İlk yarı, kadrosu ve dizilişi hakkında yanlış karar verdiği kanısındayım. Başakşehir gibi zor bir deplasmanda 4-2-3-1 dizilişiyle başlayıp, kendi sahasında 4-3-3 ile vasatın altında bir oyuna razı olması, bana doğru gelmedi. Takım, Alanya karşısında maçın genelinde kötü bir oyun sergiledi. İlk yarıda, Ahmet Oğuz’un sakatlığı ve mecburi oyuncu değişikliği de Ümit hocanın sonraki hamlelerini kısıtladı. Böyle olunca puan kaybı kaçınılmaz oldu. 4-3-3 dizilişi, hem takımın, hem de öndeki oyuncuların (Manu-Jailton-Sessegnon) performanslarını olumsuz etkiliyor.
KENARLARI FAZLA KULLANAMADI
2- İSMAİL hocanın kafasındaki oyun kurgusu, genel anlamda sürekli oyunu tutmaya çalışan bir yapıda. Hangi sistem olursa olsun hep aynı oyun anlayışı. Mesela, Bolu maçının 2. yarısına 4-4-2 ile başladı. Aslında, doğru bir karardı ancak bu sistemi, sanırım doğru anlatamamış oyunculara. Gole ihtiyacınız var ve baskı kurmanız gerek. Önde hava hakimiyeti olan 2 oyuncuyla oyuna başlıyorsunuz. Ancak sahada doğru oyun yok. A.Gücü, kenarları daha fazla kullanmalıydı. Takımda bireysel performanstan ziyade, genel anlamda ekip anlayışının ve sistemin de gelişmesi gerekiyor. Şampiyonluk için bu daha önemli.
DOĞRU OYUNLA BİR PUAN
3- İRFAN hocanın, oyuncu eksikliğinden yakınması çok doğal. Çünkü bu kısıtlı kadroda ve kritik durumda her oyuncuya ihtiyacı var. Eksikleri olmasa kazanabilir miydi bunu kestirmek zor. Çünkü o zaman başka bir oyun anlayışı ile sahaya çıkabilir, bu da tam ters etki yapabilirdi. Kasımpaşa maçında son dakika girilen pozisyonun (Cikaleshi) gol olmaması onlar için büyük şanssızlık. Her şeye rağmen Osmanlıspor, bu maçta doğru bir oyun oynayıp 1 puan kazandı ancak hala sıkıntılarını giderecek boyutta değiller.
Fatih TEKECİ
YENSE ELEĞİNİ ASACAKTI
1- GENÇLERBİRLİĞİ, ‘ununu eleyip eleğini asacağı’ bu kritik haftada, favori olduğu maçı kaybetti, 10 maçlık yenilmezlik serisi sona erdi. Alanyaspor’u değil de, selefi Mesut Bakkal’ı mağlup etme arzusu, Ümit Özat’a hatalar (kadrodaki kritik değişikler gibi) yaptırdı. Alanyaspor, sabırla avını bekleyen aslan gibi rakibinin en savunmasız anında, bitirici darbeyi indirdi. Gençlerbirliği’nin kendini favori görmesi, Özat’ın kişisel hırsı, maçın kaybedilmesindeki en büyük iki etkendi. Beşiktaş maçı öncesi gelen bu mağlubiyet, takımı bir kez daha ‘kritik’ moda soktu.
TARAFTAR HAKLI: ‘CESUR OYNATMIYOR’
2- ANKARAGÜCÜ, şampiyonluk yarışındaki en ciddi rakiplerinden Ç.Rizespor’un berabere kaldığı, Ümraniyespor’un da yenildiği haftada fırsat tepti. Taraftar, “Cesur oynatmıyor” eleştirilerinde haklı. Benim, mutlaka oynaması gerektiğini düşündüğüm oyuncu öncelikle Kehinde. Çünkü her an skora etki edebilecek, güçlü bir isim. İlhan Parlak’ın performansıyla bu kadar eleştirildiği dönemde, İsmail Kartal, Kehinde’den daha fazla faydalanmalı. Enes Kubat da performansıyla “Forma benim hakkım” diyor. 5’i Ankara’da 9 maç kaldı. A.Gücü işi play-off’a bırakmamalı.
SKORU KORUMAYI BİLMELİ
3- OSMANLISPOR, resmen can çekişiyor. Deplasmanda, penaltı golüyle de olsa öne geçiyorsun. O halde skoru bir süre de olsa koruyacaksın. Çünkü gol attıktan sonraki birkaç dakika, futbolda her zaman en kritik anlardır. Osmanlıspor bu süreyi geçiremedi. İki dakika içinde kalesinde golü gördü. Tamam eksik oyunculardan Umar ve Serdar’ın eksiklikleri hissedildi. İrfan Buz bu konuda haklı ama artık ligde mazeret haftaları sona erdi. Osmanlıspor’un, “Acaba işe yarar mı” diye bekleyeceği 1 puanlara değil, mutlak galibiyetlere ihtiyacı var.