Bu kahvehanede ‘hamle’ var
Güncelleme Tarihi:
Ankara Kahvehaneciler Esnaf Odası’nın ilk kadın yönetim kurulu üyesi ODTÜ mezunu Yelda Özen, ‘baba yadigârı’ kahvehaneyi üç yıldır işletiyor. Özen, kahvehanede yıllar önce başlayan geleneği devam ettirerek, her cumartesi satranç turnuvaları düzenliyor. Düzenlenen turnuvalara her yaştan insanın yanı sıra profesyonel satranç sporcuları da katılıyor.
Ankara Kahvehanciler Esnaf Odası’nın ilk kadın yönetim kurulu üyesi Yelda Özen (51), babası Sadık Özen’den kalan 51 yıllık kahvehaneyi, 3 yıldır işletiyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Matematik Bölümü mezunu olan Yelda Özen, uzun yıllar İstanbul’da kurumsal firmalarda üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra emekli oldu. Babası Sadık Özen’in üç yıl önce vefat etmesinin ardından doğup büyüdüğü Ankara’ya geri döndü, Kızılay’da bulunan ‘baba yadigârı’ Taraça Kahvehane’nin başına geçti. Çocukluğunda çıraklık da yaptığı kahvehaneyi işleten Özen, kahvehanenin ‘sadece okey oynanan mekân’ algısını yıkıyor, babasının yıllar önce başlattığı geleneği sürdürerek satranç turnuvaları düzenliyor. Özen, kahvehanede her cumartesi düzenlenen turnuvayla, her yaştan insanı ağırlıyor. Turnuvalara Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda yarışan ve derece elde eden sporcular da katılıyor.
USTALARDAN GENÇLERE DERS DE VERİLİYOR
Özen, kahvehanede başlayan satranç turnuvalarının hikâyesini şu sözlerle anlattı: “Yaklaşık 15 yıl önce bir grup buraya (Taraça Kahvehane) gelerek babama, ‘Biz bu kahvehanede satranç oynayıp turnuvalar düzenlemek istiyoruz’ diyor. Bu fikir zamanla babamın kafasına yatıyor ve babam kahvehanenin bir bölümünü satranç turnuvaları için ayırıyor. Böylelikle kahvehanemizde bir satranç kültürü oluşuyor ve bugüne kadar geliyor. Her cumartesi 14.00-18.00 saatleri arasında satranç turnuvaları düzenliyoruz. Satranç sporunda Dünya ve Avrupa dereceleri elde etmiş sporcular da bu turnuvalarımıza katılıyor. Hatta profesyonel sporcular, burada gençlere satranç da öğretiyor.”
Türkiye’de kahvehane kültürünün önemli olduğunu belirten Özen, “Kahvehaneler geçmişten bugüne bir sosyalleşme alanı olarak insanlara hitap ediyor. Bu mekânlar sadece okey oynanan veya ‘işsiz’ insanların boş vakitlerini geçirdiği alanlar değil. Günümüzde satranç gibi önemli bir sporun da var olduğu bir mekân” dedi.
İLGİLİ KURUMLARA ‘DESTEK’ ÇAĞRISI
Özen, satrancı bir kültür ve spor olarak benimsediklerini ifade ederek, ilgili kurumlardan destek beklediklerini de söyledi. Özen, “Biz yıllardır kahvehanemizde düzenlediğimiz satranç turnuvalarıyla bu sporun birçok insana ulaşmasını da sağlıyoruz. İlgili kurumların destek vermesi bu çabaların gelişmesini de destekler. Şu an en büyük ihtiyaçlarımızdan biri satranç saati. Satranç turnuvalarında kullandığımız bu saatler bozulduğunda veya hasar aldığında bu saatleri yerine koymak maddi anlamda zor oluyor” diye konuştu.
Şampiyonalarda derece elde eden satranç sporcularının kupa ve madalyaları da, kahvehanedeki köşede sergileniyor.
‘KAHVEHANE KÜLTÜRÜ DOĞRU YAŞATILMALI’
Kahvehane kültürünün yaşatılması gerektiğine de dikkat çeken Özen, şöyle konuştu: “Maalesef pandemi döneminde kahvehaneler kan kaybetti. Bu kültürü yeniden, doğru bir şekilde yaşatmamız gerekiyor. ‘Pandemiyi atlattık her şey düzeldi’ diye düşünülmemeli. Tam da şu an bazı sektörlerin büyük oranda desteğe ihtiyacı var. Kahvehaneler de bu sektörlerden biri. Bu nedenle belli kahvehane esnafına yönelik bir hibe programı oluşturulabilir.”