Bu dizi hem ekranda hem mahallede

Haşim KILIÇ

BU yıl ikinci sezonuyla ekranlara gelecek olan “Beni Affet”te izleyicileri birçok sürpriz bekliyor. Biz de dizinin Berat’ı, Bahar’ı, Kader’i ve Sevgi’si ile küçük bir söyleşi yaptık.
Kerem Poyraz Kayaalp (Berat) “Berat iyi niyetli ama hastalıklı bir kişilik. Dizinin başlarında Bahar’a karşı olan karşılıksız aşkını kalbine gömmüştü ve gayet iyi bir insandı. Bir anda ‘Benim neyim eksik’ diyerek aşkı için savaşan, aşkı için her şeyi yapan gözü dönmüş bir psikopata dönüştü. Bu sezon ise Berat daha uç bir karakter olacak. Aşkı için yine birçok kötülük yapacak. İzleyiciler Berat karakterinden bu sezon tam anlamıyla nefret edecek.
Dizinin ilk bölümlerinde bana karşı halkın tepkisi çok iyiydi. Çünkü Berat gerçekten Bahar’ı seviyordu ve karşılık alamıyordu. Ama dizinin yarısından sonra, Bahar’a olan aşkından dolayı çevirdiği dolaplar ve Bahar’a yaptıkları insanların gözündeki Berat’ı değiştirdi. İnsanlar ciddi ciddi,’Sen nasıl böyle bir adam olursun’ diye azarlamaya başladılar. Geçenlerde İzmir’ de yürürken dizide ki rolüm nedeniyle 5-6 tane genç arkamdan laf attı. Kavga edecek duruma geldik. Bana gelen mesajları, sosyal paylaşım sitelerinde hakkımda yazılanları savcılığa versem işlem başlatır. O duruma geldi. Ama buna olumlu bakıyorum. Demek ki İzleyiciyi rolümle inandırabilmişim, yani yaptığım rol oldukça gerçekçi olmuş. Kerem olarak Beratı seviyorum açıkçası. Aşkı için çırpınan ve her şeyi göze alabilen bir tip. Farklı karakterde ve diplerde yaşıyor. Oynaması da bu yüzden bir o kadar zevkli.
Ben Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuvar Oyunculuk Bölümü mezunuyum. 4 sezon süren ‘Ayıp Ettik’ oyununda oynadım. Açıkçası tiyatronun bende ayrı bir yeri var. Dizi daha çok suya yazı yazmak gibi, bir kalıcılığı yok. Fakat tiyatro öyle değil. İlerde tiyatro ile ilgili daha çok şeyler yapmak isterim. Sokaktaki adam beni tanıdığında dizideki oyunculuğumla değil de tiyatrodaki oyunumla tanısın isterim. İsmimin önüne ünlü dizi oyuncusu değil de, ünlü tiyatrocu getirilmesini tercih ederim.

Ankara’ da manzara anlayışı çok farklı

Ceren Yalazoğlu (Kader): Kader zenginlik hayali kuran, zengin gibi görünmeye çalışan, ailenin şımarık küçük kızı. Ama dobra birisi. Ağzına ne gelirse söylüyor. Kader’i oynamaktan zevk alıyorum. Dizi setinde çekimler sırasında hiç sıkılmadım. Çünkü o da benim gibi çok enerjik birisi. Benimle örtüşen çok yanı var. Hatta Kader benden daha cesur, daha dobra. Halktan iyi tepkiler alıyorum. ‘Tamam şımarıksın ama harbi kızsın’ diyorlar. Bir de ‘Anneni çok üzme’ diye tembihliyorlar.
Kaderi yeni sezonda zor günler bekliyor. Artık üniversiteli ve sorunları artacak. Ayrıca yasak aşkı Ferman yüzünden başı oldukça ağrıyacak.
Set ortamı çok eğlenceli. Mahalleli bize ailelerinden biriymiş gibi davranıyor. Utangaçlık, çekingenlik yok. Geliyorlar dakikalarca sohbet edip, fotoğraf çekiliyoruz. Geçenlerde oldukça fazla figüran ihtiyacımız vardı neredeyse tüm mahalle geldi figüran olarak oynadı. İnanın eğlenceli olmasa bu kadar yoğun çalışmayı bünye kaldıramazdı.
Bu dizi benim ilk oyunculuk deneyimim. Çanakkale Üniversitesi’nde oyunculuk okudum. Sonra Ankara’ya geldim. Ankara’yı sevdiğimi söyleyebilirim. Buranın da farklı güzellikleri var. Mesela burada manzara anlayışı çok farklı. ‘Manzarası olan bir evim var’ dediklerinde kastedilen ovayı, çayırı gören evler oluyor. Bu beni ilk günlerde çok şaşırtmıştı.

Aşk acı çekmek ve zor

Gaye Turgut (Bahar): Bahar oldukça masum bir kız. Genç yaşta yoksullukla uğraşmış, birçok zorluklar yaşamış biri. Bunların üstüne ailenin tüm sorumluluğunu yüklenip baba kavramını doldurmaya çalışmış. Güçlü durmaya çalışıp annesine, kardeşine hep gülümserken aslında her şeyi içine atan birisi. Düşünsenize geçen sezon Bahar tecavüze uğradı ve bunu hiç kimseye anlatamadı. Hayatındaki ilk ve tek aşkı da Mehmet Kemal. Ama bir türlü Mehmet Kemal’le mutluluğa ulaşamıyorlar. Bahar’ın çocukluk arkadaşı Berat Bahar’a aşık, Bahar da zengin çocuk Mehmet Kemal’e. Olaylar da bunun üzerinden gelişiyor.
Berat unsuru bu sezonda daha çok devreye girecek. İki yüzlü bir insan olacak ve Bahar’ın önüne yeni engeller koyacak. Bahar’ın ise psikolojisi iyiden iyiye bozacak. Deliliğe doğru emin adımlarla ilerleyecek.
Berat Bahar için canını verecek durumda. O kadar seviyor yani. Fakat aşk bu. Bahar, Mehmet Kemal’e aşık olmuş bir kere, gönül ferman dinlemiyor. Gerçek hayatta da yani Gaye olarak, böyle bir durumda Mehmet Kemal’i seçerdim. Aşk galiba biraz da acı çekmek, zor kavuşmak, emek harcamak belki de…
Sabahtan akşama kadar sette geçiyor zamanım. Artık Bahar oldum. Bahar gibi konuşuyorum Bahar gibi yaşıyorum. Zaten Gaye olarak yaptığım tek şey eve gidip yatmak. Geçenlerde şunu farkına vardım, artık alışveriş yaparken bile Bahar’ın tarzına uygun kıyafetler alıyorum. Dizideki annem İlkay Kayku (Sevgi) gerçek annem gibi oldu. Her an birlikteyiz. Ona sarılıp ağlıyorum, derdimi ona anlatıyorum.

Tanınmıyorsanız tiyatro çok zor

İlkay Kayku (Sevgi): Yorucu derece de iyi bir insan Sevgi. Çocukları için yaşayan kendisini ikinci plana itmiş şerefi namusu için var olan tipik bir Anadolu kadını. Evin babası olmadığı için dikiş nakış yaparak, evlere temizliğe giderek ailesinin geçimini sağlıyor. Yeni sezonda evin babası geliyor. Baba biraz belalı bir tip ve ortalığı karıştıracak gibi. Kızlar babalarının öldüğünü sandıkları için şok olacaklar. Sevgi’yi bu sezonda da zor günler bekliyor açıkçası.
 Oyunculuk hayatımın çoğunu tiyatro oluşturdu. 10 yıl kadar özel tiyatrolarda yer aldım. ‘Heccev’ ve ‘Memleketin Birinde’ adlı oyunlarda oynadım. İki yıldır dizi oyuncuğu yapıyorum ve tiyatrodan uzağım. Aslında ikisini bir arada yürütebilirim ama insanın biraz da kendisine vakit ayırması lazım. Hayat bu kadar kasılacak disiplin altına alınacak bir şey değil. Televizyonlarda tanınan bir sima olup tekrar tiyatroya dönmek istiyorum. Çünkü Türkiye’de tiyatro yapmak gerçekten zor. Yüzü televizyonlardan bilinmeyen biriyseniz bu daha da zor.