Güncelleme Tarihi:
“Biz çılgın proje demiyoruz, bizimkiler prestij projeleri” dediği yeni yatırımlar arasında Kızılay’ın giydirilmesi ve Hıdırlıktepe’de büyük bir müze bulunuyor. Gökçek, önceki gece Beyaz TV’de “Sizin çılgın projeniz var mı?” sorusuna “Biz çılgın proje demiyoruz, çünkü bu tabirin patenti İstanbul’a ve sayın Başbakanımıza ait. Bizimkiler prestij projeleri” yanıtını verdi. Dev projelerini takvim vererek açıklayan Gökçek, “vadi projesi” ile Ankara’ya da bir boğaz geleceğini söyledi. Gökçek, yapılacak bir arıtma tesisinin suyunun devamlı akacağı nehir görünümündeki boğazın yerini ise açıklamadı.
Fatih’in kılıcı satılacak
Hıdırlıktepe’de “Tarih, fermanlar, inanç, icatlar, kıyafet ve silah” bölümlerinden oluşan 50 bin metrekarelik alanda, Türkiye’nin en büyük müzesi yapılacak. Müzede Fatih’ın kılıcı gibi tarihi eserlerin birebir kopyaları da satılacak.
Sıhhiye’den Kuğulu Park’a kadar tüm binalar tarihi dokuya uygun dış cephe kaplamalarıyla giydirilecek. İşyerlerinin reklam tabelaları, ışıklı ve tek tip olacak. Ancak tarihi binalara dokunulmayacak.
Müzede Universal stüdyolarının katkısıyla üç boyutlu sinema salonu da olacak. Ankara bir yılda Şanghay modeliyle Türkiye’nin en aydınlık kenti olacak. Üç yüz simge bina aydınlatılacak. Gençlik Parkı’nda ışık-su-müzik gösterisi eylülde başlayacak. Gökçek dün düzenlediği basın toplantısında da “Sizin de çılgın projeleriniz var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Dün bir televizyon programında anlattım, üç projemiz var. Bunlardan birisi Ankara’nın ışıklandırılması, ikincisi Gençlik Parkı’ndaki ışık, ses ve su gösterisi, üçüncüsü ise Kızılay’ın tarihi bir görünüme bürünmesi için hazırlanan proje. Ama bunun yanında biz projelere çılgın proje tabirini kullanmak istemiyoruz, çünkü patenti İstanbul ve sayın Başbakanımıza ait. Biz projelerimize prestij adını veriyoruz. Bu manada Ankara’da değişik projelerimiz var. Özellikle Hıdırlıktepe’ye yapacağımız müze, Türkiye’nin en büyük müzesi olacak. Yapıldığında göreceksiniz, Universal stüdyolarında hazırlanacak.”
Gökçek: Biz yapamazdık
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek, metroların hükümete devredilmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Ankara metrosunu devrettikleri son durumla ilgili bilgi verdi.
Gökçek, “Metroların hangisinin önce bitirileceği ihale durumuna göre belli olacak ama öncelikli olarak Sincan, ardından Keçiören, belki ikisi aynı anda bitirilebilir. Ardından da Çayyolu metrosu tamamlanacak. Aciliyet ve nüfus yoğunluğu itibariyle Keçiören en önde geliyor” dedi.
Toplantı öncesinde, kalabalık basın mensuplarını cep telefonuyla fotoğraflayan Gökçek, “Twitter’a atıyorum hepinizi. Hep siz mi gazetecilik yapacaksınız?” diye konuştu.
Metroları yapmanın, belediyelerin gücünü aşan bir iş olduğunu ifade eden Gökçek, “Mevcut imkanlarımızla metroları bizim yapabilmemiz mümkün değil. Bütün dünyada bunu hükümetler yapıyor ve belediyelere devrediyor” diye konuştu. Gökçek, “En başından Ulaştırma Bakanlığı’nın mı bu işi üstlenmesi gerekirdi?” sorusu üzerine ise, şunları söyledi:
Yapma şansımız yoktu
“Kesinlikle öyle. 18 senedir sürekli söylediğim gibi, metroların mutlaka hükümetler tarafından yapılması gerekiyor. Dünya bunu böyle yapıyor. Ankara’daki toplanan vergilerin yüzde beşiyle bunu yapabilme şansımız kesinlikle yok. Benden önceki dönemde alınan 2 milyar 200 milyon dolar civarında bir kredi var. Faiziyle birlikte bu 4,5-5 milyar doları buluyor. 5 milyar doları sırtımızda yük olarak taşıyoruz ve bu kambur en az 15 sene daha devam edecek.”
Metronun Ulaştırma Bakanlığı’na devriyle ilgili olarak, Kızılay-Çayyolu, Batıkent-Sincan, Tandoğan-Keçiören ve Ankara metrosu elektro-mekanik işleri olmak üzere dört protokol imzaladıklarını belirten Gökçek, şunları söyledi: “Önemli olan imzalanan protokolün akabinde Devlet Planlama Teşkilatı ve Yüksek Planlama Kurulu tarafından, bunun yatırım programına alınması ve işe başlanmasıydı.
Mayıs ayında ihale
Yüksek Planlama Kurulu kararıyla, Ankara metroları tamamlama projesinin, söz konusu projelerin yatırım tutarlarının keşfe dayalı olarak netleştirilmesinden sonra yatırıma başlanması kaydıyla ve 250 milyon TL yıl ödeneği Maliye Bakanlığı bütçesinde yer alan yedek ödenekten karşılanmak üzere 2011 yılı programına alınmasına karar verildi.”