Bozdağ: İnsanları inançlarıyla işleri arasında tercihe zorlamak zulümdür

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2017 09:31

Bozdağ: İnsanları inançlarıyla işleri arasında tercihe zorlamak zulümdür

Haberin Devamı

 ANKARA, (DHA) - ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa Adalet Divanı'nın işyerinde başörtüsü takmanın yasaklanabileceğine dair kararıyla ilgili "AB Adalet Divanının aldığı bu yasakçı karar, din ve vicdan hürriyetinin, insan haklarının ve AB değerlerinin mahkeme kararıyla imhasıdır. İnsanları, inançları ile işleri arasında tercihe zorlamak, ilkelliktir, zulümdür, hukuku ve insan haklarını katletmektir" dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ, Avrupa Adalet Divanı'nın 'İşverenler çalışanların dini sembol niteliğinde kıyafet giymelerine yasak getirebilir' diyerek, işyerinde başörtüsü takmanın yasaklanabileceğine dair verdiği karara ilişkin açıklamalarda bulundu. Sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Bozdağ, Avrupa Birliği (AB) Adalet Divanı'nın insan haklarını ve çalışma hakkını yok sayan bir karar verdiğin belirtti. Bakan Bozdağ, şunları kaydetti: "Avrupa Birliği Adalet Divanı, AİHS, tüm insan hakları sözleşmeleri, AB değerleri ve evrensel hukuku yok sayan, çiğneyen bir karar vermiştir. AB Adalet Divanı; inancı gereği başörtülü bir Müslümanı işten çıkaran şirketi haklı bulan Belçika mahkemesi kararını hukuka uygun bulmuştur. Adalet Divanı kararına göre, Avrupa'da işverenler, 'işyeri kuralı' olarak başörtüsü yasağı koyabilecek/yasağa uymayanı işten çıkarabilecektir. Bilinmeli ki; yazılı işyeri kuralı ile başörtüsü yasağı, insan haklarının, din ve vicdan hürriyetinin, çalışma hakkının tartışmasız ihlalidir. AB Adalet Divanı'nın, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti ve çalışma hakkını yok sayan, çiğneyen kararı, bu gerçeği değiştirmez/değiştiremez"

"AB DEĞERLERİNİN MAHKEME KARARIYLA İMHASIDIR"

Adalet Bakanı Bozdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "AB Adalet Divanının aldığı bu yasakçı karar, din ve vicdan hürriyetinin, insan haklarının ve AB değerlerinin mahkeme kararıyla imhasıdır. Irkçılık, ayrımcılık, islamifobi, yabancı düşmanlığı gibi aşırılık hastalıklarına kimi insanlar yakalanabilir; ama bunların tedavisi olabilir. Fakat her şeye, şarta rağmen adaleti/hakkı ayakta tutmak ve yaşatmakla görevli mahkemelerin, bu hastalıklara yakalanması, adaletin kıyametidir. İnsanları, dini inançları ile işi arasında tercihe zorlamak, insan haklarına, AB değerlerine, hukuka ve adalete uygun değildir. İnsanları, inançları ile işleri arasında tercihe zorlamak, ilkelliktir, zulümdür, hukuku ve insan haklarını katletmektir. Görülüyor ki; Belçika Mahkemesi de Adalet Divanı da aşırılık hastalığına yakalanmıştır; insan haklarından uzaklaşıp ilkelliğe saplanmıştır. Belçika Mahkemesi ve AB Adalet Divanı, Avrupa'da yükselen aşırılık hastalığa tutulup hak ve adaletten vazgeçmiştir. Yazık, hem de çok yazık"

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!