Güncelleme Tarihi:
Ankaragücü Başkanı Fatih Mert, koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü şartlardan geçildiğini belirtip, “Ligden düşme olmasın fikrini en başından beri, haklı gerekçelerle ortaya koyan ve bunu sürekli dile getiren biziz. Davamızda ve söylemlerimizde haklı olduğumuzu biliyoruz. 7 kulüp, ligden düşme olmasın diyerek, futbol federasyonuna yazılı talepte bulunduk. Bunun öncülüğünü Ankaragücü yaptı. Bir kaç gün içinde destek sayısının daha da artacağına inanıyorum. 28 Mayıs’ta bununla ilgili futbol federasyonu yönetimi karar verecek. Kulübümüzün, hakkını, hukukunu her yerde arayacağız” diye konuştu.
Konuyla ilgili düşüncelerini, Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’e, önceki gün yapılan videolu konferansta, bir kez daha aktardığını, Özdemir’in, ‘Ligden düşme olmasın talebinde bulunanlar, komik duruma düşüyor’ sözlerinin, Ankaragücü camiasında büyük tepki çektiğini ve duydukları rahatsızlığı tüm başkanların önünde kendisine anlattığını dile getiren Mert, şunları söyledi:
“O kendi penceresinden bakıyor. Sorun çıkmadan sezonun bitirilmesini istiyor. Federasyon cephesi haziran-temmuz’da salgın ile ilgili her şey bitecek gibi bir anlayış içinde. Bilim Kurulu’ndan hocaları dinliyorum, onlar ise temkinliler ve tedbirlerin elden bırakılmamasını söylüyor. Ben, kendi penceremizden neden böyle bir talebimiz olduğunu Özdemir’in yüzüne karşı anlattım. A.Gücü’nün hakkını her yerde savunuruz. Camiamız bu anlamda rahat olsun. Söylenmesi gereken ne varsa söyledim. Ankaragücü, ligin ikinci yarısında en çok puan toplayan 10. takım durumunda. Bir maç daha alsak, 4 ya da 5. olacaktık. Çıkışa geçmiş ve hava yakalamıştık. Mağduriyet varsa, biz en mağdurlardan biriyiz. Şu an 10 puanda olsak, böyle bir talebi gündeme getirmezdik. Fatih Mert olarak ben bunu içime sindiremem. Ülkemizde ilk vakanın çıktığı 10 Mart’ta bunları konuşmuyorduk. Ligden düşme olmasın düşüncesi, aklımın ucundan bile geçmiyordu. Şimdi, küme düşmeye aday 7-8 takım var, 4 takımın şampiyonluk şansı yüksek, 1-2 takımın da matematiksel olarak şansı sürüyor. Bitmiş bir şey yok. Biz fırsat kollamaya çalışmıyoruz. Geçen sezon, ortada hiçbir şey yokken, 4 kulüp ligden düşme olmasın diye talepte bulunmuş. Şu an belki de 100 yılda bir olacak bir şey yaşanıyor, şartlar göz önünde tutulsun diyoruz. Federasyonun kulüpler olarak bizim işlerimizi kolaylaştırması lazım.”
PASTA KÜÇÜLECEK PAY DÜŞECEK KORKUSU
“Kulüpler, ekonomik anlamda zor durumda. Düşme olmazsa seneye 21 takım olacak. En büyük sıkıntı, yayın gelirinde pastanın küçülecek ve alınacak payın düşecek olmasından kaynaklı. O yüzden de bir fikir birliği oluşamıyor. Gelirler tamamen durdu. Kulüplerin en önemli gelir kaynağı yayından. Mart ayından bu yana yayın geliri yok. İddiadan, Spor Toto’dan da para gelmiyor. Toplantıda, gelecek yılki gelirlere karşılık bankalar borç versin düşüncesi bile gündeme getirildi. Bence bu sezonu bitirelim düşüncesinden çok bu ekonomik tabloları nasıl düzeltilebilir ona odaklanmak lazım. 3. Ligde bir rezerve lig kurulması planlanıyor. Yerli oyunculara dönüş olacak. Bütün kulüpler yabancı oyunculardan dolayı büyük sıkıntı yaşıyor. FIFA’da dosyalar var. Gelecek sezonun planlamasının çok iyi yapılması gerekiyor. UEFA yetkilileri, futbol piyasasında yüzde 30 oranında bir küçülme olacağını açıkladı, bence bu rakam yüzde 45-50’lere kadar inecek.
HERKES KENDİ EKONOMİSİNİ ÇEVİRME DERDİNDE
“Zor şartlarda görev devraldık, transfer yasağı, oyuncuların alacakları, dibe vurmuş mali tablo derken, bir de 2,5 aydır korona ile uğraşıyoruz. Özveri ile çalışıp, önemli kaynaklar oluşturup transfer yasağını açtık. Kadroyu güçlendirdik ama mali yönden sıkıntı devam ediyor. FIFA’da bekleyen dosyalar var. Salgın öncesinde 20 milyon TL civarında bir sponsorluk anlaşması konusunda önemli yol aldık. En azından yarısına garanti gözüyle bakıyorduk. Yaşanan süreç nedeniyle, yüzde 20 civarında, KDV dahil, 884 bin TL alabildik. Doğal olarak her kurum kuruluş kendi ekonomisini çevirmeye çalışıyor.”
“Ankaragücü maalesef 20 yıldır enerjisini başka şeylere harcıyor ve hak ettiği yerde değil. Bize en yakın örnek diye Bursaspor’a bakıyorum. Şampiyon oldu, kendi stadı var, tesisleri var, şehrin tek takımı olmanın avantajına sahip. Ankara kenti, bir takıma sahip çıkma konusunda, Bursa gibi, Konya gibi değil. 20 yıl boşa geçti diyebilirim. Şahısları kötülemek, suçlamak gibi bir niyetim yok. Bugün Ankaragücü’nün, 19 Mayıs Stadı’nın olduğu yerde kendine ait bir stadı, altında kulüp binası, müzesi olsaydı, çok iyi olmaz mıydı? Tandoğan Tesisleri’nin üst kullanım hakkı MKE’ye ait. Geldiğimiz yer ve sonuç ortada, ben ona bakıyorum. Tarihi sürece baktığımızda, Ankaragücü’nün, Bursa’dan daha önce şampiyonluğa ulaşması gerekirdi. Bu kulüp niye kaosla besleniyor bilemiyorum. Camia, birlik ve beraberlik içinde bütünleşmeli ve kent bu kulübe sahip çıkmalı.”
BİR ŞEY ÇIKARSA SONUÇLARI AÇIKLANACAKTIR
“Bizim akıl birlikteliği yapmamız lazım. Kulübe üyeliğin yolunu herkese açtık. 31 Mayıs’ta sona erecek. Süre uzatılabilir. Şu ana kadar ilgi büyük. Yurt dışından da delegelik için talepler var. Bir çalışma yapıyoruz. Eski yöneticiler, delegeler hepsine ulaşmak bir araya gelip, güç birliği yapmak istiyoruz. Bizim bir sosyal tesisimiz olsa, insanlar orada kaynaşsa güzel olmaz mı? Şu an yönetimdekiler ve diğerleri gibi bir durum söz konusu. Bu da hoş durmuyor. Kulübün son 10 yılına ait gelir ve giderlerini, bağımsız bir şirket denetliyor. Bir ay önce belli bir noktaya geldiklerini söylediler. Bizim derdimiz birilerini suçlu çıkarmak ya da birilerini aklamak değil. Geçen Maliye Bakanlığı’ndan da denetlemeye geldiler. Bu süreç devam ediyor. Bir şey çıkarsa, bittiği zaman sonuçları ile açıklanacaktır. Ağustos ayında kongre var. Ancak maçlar başlarsa, kritik bir döneme denk geliyor. Hukuken bir sorun olmayacaksa, Eylül sonu Ekim başı gibi genel kurulu toplamak daha doğru olur düşüncesindeyiz.”