Doğahan GİRİTLİOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2021 01:02
Vaka sayılarını 1 ay içerisinde 5’e katlayan Ankara için uzmanlardan kritik uyarılar geldi. Prof. Dr. İsmail Balık, “Kendi kırmızı alarmımızı vererek devlet kararını beklemeden bireysel tam kapanmamızı başlatmamız gerekiyor” derken, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Vaka sayılarını durdurmak için kademeli mesai, evden çalışma ve seyahat kısıtlaması gibi uygulamaların yeniden hayatımıza girmesi şart” çağrısında bulundu.
Türkiye genelinde olduğu gibi Başkent Ankara’da da kontrollü normalleşme süreciyle yükselmeye başlayan vaka sayıları, katlanarak artmaya devam ediyor. Kontrollü normalleşme sürecine 100 binde 54 vaka sayısı ile ‘orta riskli’ iller arasında başlayan Ankara’da, vaka sayıları 1 ay içerisinde yaklaşık 5 kat artarak 100 binde 272’ye ulaştı ve kent ‘çok yüksek riskli’ iller kategorisine girdi. İngiliz varyantlı mutasyonun da etkisiyle kent genelinde hızla yayılan koronavirüs, yoğun bakım doluluk oranlarını yüzde 63 seviyesine çıkarttı. Ankara’daki vaka artışlarının alarm verdiğine işaret eden uzmanlar ise vaka sayılarını düşürmek için yeni önlemlerin kaçınılmaz olduğuna işaret ediyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık: Katlanarak artmaya devam eden vaka sayıları Ankara için yeni kısıtlamalara işaret ediyor. Devletin her kademesi ve bilim insanları, kontrollü normalleşme sürecinin başından bu yana sürecin iyi anlaşılması ve rehavete kapılınmaması konusunda uyarıyor. Ancak restoranlarda ve kafelerde maskelerini çıkartarak kuralsızca zaman geçiren, iş yerlerinde kalabalıklarda çalışmak zorunda olan ve düğün, kına taziye gibi etkinliklerde koronavirüsü unutarak hareket eden vatandaşlarımız mutant virüsün de etkisiyle tabloyu bu noktaya taşıdı. Bir kartopu gibi büyüyen vaka artışları çığ etkisi yarattı. Vaka sayısına baktığımız zaman devletten kapanma veya ek bir kısıtlama beklemeden bizim kendi bireysel kapanmamızı hayatımıza sokmamız gerektiğini anlıyoruz.
SAĞLIK SİSTEMİ ZORLANMAYA BAŞLADIKendi kırmızı alarmımızı ilan edip, tam kapanmamızı başlatmamız gerekiyor. İş yerine gitmek zorunda değilsek gitmeyeceğiz. Akraba ziyaretleri bir süre hayatımızda olmayacak. Alışverişler hafta bir ve tenha saatlerde yapılmalı. Şehir dışı seyahat eğer zorunlu değilse yapılmamalı. Toplu taşımadaki kalabalıklara karşı kademeli mesai özelde ve kamuda istisnasız uygulanmalı. Yoğun bakım doluluk oranlarımız da kent genelinde alarm vermeye başladı. Sağlık sistemi yükün altından kalkamayacak durumda olmasa bile zorlanmaya başladı. Buz dağının üstünü görüyoruz. Asemptomatik olarak hastalığı geçiren kişilerle beraber değerlendirdiğimizde, çok daha fazla aktif
virüs bulaştıran kişi olduğunu biliyoruz.
MEVCUT KISITLAMA YETERLİ OLMUYOR
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: Şu an geldiğimiz noktada vaka sayılarını durdurmak için mevcut kısıtlamaların yeterli olmadığını anlıyoruz. Geçtiğimiz nisan ayında alınan önlemler çok daha ciddiydi. O dönem uyguladığımız ve tecrübe ettiğimiz kısıtlamaları güncelleyerek yeniden hayatımıza sokmalıyız. Bu artışı durdurmak için daha sert bir şeyler yapmamız gerekiyor. Kademeli mesai uygulamasının hem özel sektör hem de kamu kurumlarında geri gelmesi gerekiyor. Evlerden yapılabilecek işler için kesinlikle ofislere gidilmemeli. Daha hızlı bulaşan mutant virüsün aramızda olduğunu düşünürsek toplu taşımadaki risk artmış durumda. Risk artmasına rağmen geçen seneden daha fazla yolcu toplu taşımayla seyahat ediyor. Yolcu sayılarını mutlaka seyreltmemiz gerekiyor.
SEYAHATLERİ KISITLAMAK ZORUNDAYIZİller arası seyahat açık olduğu sürece virüs de bir ilden diğerine taşınabiliyor. Bu yüzden şehirler arası seyahate de bir kısıtlama getirmek zorundayız. Mevcut vaka tablosunda okulların açık olması son derece riskli. Uzaktan eğitimin bir süre daha devam etmesi gerekiyor. Denetimleri de sıkılaştırarak kuralsızca yapılan düğün, kına ve benzeri toplu etkinliklerin önüne geçmeliyiz. Vaka sayıları daha da artmadan önlemimizi almamız gerekiyor. Eğer vaka sayıları önlenemez tırmanışını sürdürürse, biz istesek de istemesek de tam kapanma hayatımıza girmiş olacak. Tam kapanma bütün şartlarıyla yerine getirildiğinde vakaları durdurmak için çok etkili bir yöntem. Ama ekonomik kaybı çok büyük olur.
‘AŞI OLDUM’ DİYE MASKENİZ İNMESİNVaka sayıları artmaya devam ederken, koronavirüse karşı aşılama uygulaması da kent genelinde sürüyor. Sağlık Bakanlığı COVID-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu’nda yer alan verilere göre, 8 Nisan itibarıyla Ankara’da 851 bin 827 kişiye birinci doz aşı uygulanırken, 590 bin 441 kişiye ikinci doz aşıları yapıldı. Aşılanan kişileri de kurallara uymaları konusunda uyaran Prof. Dr. İsmail Balık, “Daha hızlı bulaşabilen mutant virüsün gözlemlendiği bu günlerde aşı olmuş olsak bile kurallara uymaya devam etmeliyiz. Aşılama toplumun yüzde 70-80’ine ulaşan kadar rahatlamadan söz etmek kolay değil. Bu yüzden aşı olduk diye maske kullanmayı bırakmak, sadece kural diye görüp çene altında gezdirmek doğru değil. Kendimizi ve çevremizi korumak için maske takmaya devam etmek zorundayız” değerlendirmesi yaptı.