Bir tuğla bir hayat
Güncelleme Tarihi:
Lösemili minikler, kendilerinin yeniden hayata tutunmalarını sağlayacak ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ kampanyası kapsamında İncek’teki yeni hastane binasına kendi tuğlarını koydu. LÖSEV Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, “Kumbaralara atılan bağışlarla, öğrencilerin topladığı harçlıklarla bugünlere geldik. Yeni hastanemizin duvarında kendi imzasını görmek isteyen herkesin desteğine ihtiyacımız var” dedi.
Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV), Türkiye’nin en donanımlı onkoloji hastanesini tamamlamak amacıyla, geçtiğimiz günlerde ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın da destek verdiği ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ kampanyası başlattı. İncek’te inşaat çalışmaları devam eden Avrupa’nın ilk ‘onkoloji kenti’, yüzde 80 seviyeye ulaştı. LÖSEV Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, lösemili miniklerle birlikte hastanedeki çalışmaları yerinde denetledi. Burada Ankara Hürriyet’e konuşan Üstün Ezel, 14 yılda lösemi tedavisinde başarı oranını yüzde 20’lerden yüzde 80’lere kadar çıkardıklarını söyledi ve ekledi:
“Eskiden başarı oranı düşük ve kayıp fazlaydı. Çabalarımız sürekli olarak boşa gidiyordu. Bir mimarın mühendisin yaptığı evlerin sürekli olarak yıkıldığını düşünün. Yaşadığım acı yüzünden mesleği yapamaz hale geldiğimi hissettiğim anda LÖSEV ortaya çıktı. Şimdi bu başarıyı tüm kanser gruplarında yakalamak ve insanlara umut aşılamak istiyoruz.
GÜVEN, SEVGİ, UMUT ÜÇGENİ
Kanser hastalığından kurtulmak için verilen ilaçların tedavinin yüzde 50’lik kısmını oluşturduğunu söyleyen Ezer, süreci şöyle anlattı:
“Türkiye’de kanserden kurtulma oranı, yüzde seviyelerinde. Dünyada bu oran yüzde 50-60 civarında. Biz LÖSEV hastanesi Lösante’de bunu yukarılara çıkarmak için yola çıktık. Hastalarımıza ilaçlardan önce bolca güven verdik. Sonra tedavisi başlayan hastalarımıza sevgimizi aşıladık. Kimseye ticari bir müşteriymiş gibi yaklaşmadık. Bunun sonunda başarı geldikçe umut arttı. İşte bizim başarı üçgenimiz bu. Şimdi lösemi tedavisinde yakaladığımız başarı diğer kanser hastalarına referans oldu. Bizden en doğru tedaviyi talep ettiler. Bilim adamlarıyla oturup bir hayali geçekleştirmek için bu projeyi ürettik.
HEPİMİZİN HASTANESİ OLACAK
15 ay önce yapımına başladığımız hastanenin yüzde 80’ini bitirdik. Yapılacak bağış ve yardımlarla 2014 kasım ayında açmayı planlıyoruz. Hiçbir holding ya da başka bir kuruluşun büyük yardımlarını almadan, halkın küçük bağışlarıyla, kumbaralara atılan bağışlarla, öğrencilerin topladığı harçlıklarla biz bugünlere geldik. Bu noktadan yine kendimizi halkımıza emanet ediyor ve çok güveniyoruz. Edirne’deki Hasan amcadan, Urfa’daki Emine teyzeye kadar herkesin yanımızda olduğunu görmek bizleri çok mutlu eder. Sokaktaki herkesin tedavi olacağı bu onkoloji kentinin duvarında kendi imzasını görmek isteyen herkesin desteğine ihtiyacımız var.”