Hüseyin KETEN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2007 00:00
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli mekanlarından biri de Pembe Köşk...Bu mekan, tarihinin her döneminde en az üç kuşağı bir arada barındırdı.
TÜRKİYE Cumhuriyeti tarihinde, İsmet İnönü’nün yeri tartışılmaz. Kurtuluş Savaşı sırasında, Ulu Önder
Atatürk’ün silah arkadaşlığını yapan, savaşın ardından, genç Türkiye Cumhuriyeti için Lozan’da bir kez daha savaşan; başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulunan İsmet İnönü, aynı zamanda örnek bir aile reisiydi. İsmet Paşa’nın en büyük destekçisi ise hiç kuşkusuz, onun biricik eşi Mevhibe Hanım’dı.
İnönü Ailesi’nin dört kuşağı, neredeyse aynı evde büyüdü. Pembe Köşk, İsmet-Mevhibe İnönü’den itibaren, onların çocuklarının ve torunlarının da yaşamlarına da şahitlik etti. Peki, bu tarihi köşkte anneler günü nasıl geçerdi? Özden Toker, kızı Gülsün Bilgehan ve Ece Bilgehan’la söşleştik.
Kurtuluş Savaşı’nın en zorlu günlerinde evlenen İsmet İnönü ve Mevhibe Hanım’ın, Ömer, Erdal ve Özden isimli üç çocukları oldu. En küçük çocuk Özden İnönü, gazeteci Metin Toker’le evlendi ve bu evliliğinden de, Gülsün, Nurperi ve Güçlü isimli üç çocuk dünyaya geldi.
Sıkıntılı yıllar
Özellikle Gülsün Toker Bilgehan’ın, İsmet ve Mevhibe İnönü’nün hayatındaki anlamı daha büyük. Babası Metin Toker, yazdığı bir yazıdan dolayı hapisteyken doğan Gülsün, İnönü Ailesi’nin Pembe Köşkü’nde dünyaya gözlerini açtı. Böylelikle üç kuşak aynı evi paylaşmaya başladı.
Anneden öğrenilenler
Özden Toker, annesi Mevhibe Hanım’dan çok şey öğrendiğini söylüyor.
"Annem, Türk kadınının, Türk annesinin nasıl olması gerektiğini bize öğretti. Annem, her şeyi pozitif yönden görmeyi bilirdi. Annem için herkes birdi, çünkü herkes Allah’ın kuluydu. Bence gerçek bir anne de böyle olmalı. Her anne çocuklarına, hayatın çok güzel olduğunu, herkesin iyi bir tarafı olduğunu ve yaşanan her şeyde iyi bir yön aramak gerektiğini öğretmeli."
Her gün anneler günü
Özden Toker, çocukluğunda anneler günü kavramının olmadığını, bunun sonradan ortaya çıktığını söylüyor.
"Bizim için her gün anneler günüydü. Biz ona, o bize her zaman sevgimizi gösterirdik. "
Özden Toker, anneler günü kavramının çok sonralarda çıktığını söylüyor.
"Annem, anneler günü için, ’Bu da nereden çıktı’ derdi. Yine de, özellikle torunlarım, anneler gününe ilgi duyuyorlar. O günü hatırlıyorlar. Tabii, şimdi insanların çok işi var. Bu nedenle, arada bir anne olduklarını, çocuk olduklarını hatırlamalarında yarar var."
Anneler sadece bir gün hatırlanmazCHP Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın, üç çocuğundan biri olan Ece, Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü 2. sınıf öğrencisi. Hayatının büyük bir bölümü Pempe Köşk’de geçen dördüncü kuşak İnönü, Ece Bilgehan için de Anneler Günü önem taşıyor. "Anneler sadece bir gün hatırlanmaz" diyen Ece Bilgehan, "Yine de, bu günde sayesinde, daha anlamlı hale geliyor. En azından insanlar bir gün bile olsa anneliğin ne demek olduğunu düşünüyor." diye ekliyor.
Ece Bilgehan, çocukluk yıllarında, genellikle kendi elleriyle hazırladığı hediyeleri verirmiş annesine. Çünkü Gülsün Hanım, çocuklarının kendi elleriyle yaptığı hediyeleri daha çok severmiş.
Gülsün Bilgehan: Bu Mayıs bir başka anneler günü
Gazetecİ Metin Toker ve Özden İnönü Toker’in kızları Gülsün Toker Bilgehan, bir parlamenter. CHP Milletvekili Gülsün Hanım, eğitimin ardından, Mustafa Bilgehan’la evlendi ve bu evlilikten de üç çocukları oldu. Gülsün Hanım’ı, Türk siyasetinin çok yoğun olduğu bu günlerde, zar zor da olsa yakaladık ve Anneler Günü’yle ilgili düşüncelerini sorduk. Gülsün Bilgehan, "Meydandaki annelere bakmak lazım" diyerek giriyor söze. "Ankara’da ve İstanbul başta olmak üzere, Türk anneleri meydanlarda toplandı." diye de devam ediyor.
Siyasetçi kimliğinden sıyrılıp, bir kız çocuğu ve anne kimliğine bürününce de, "Biz, Pembe Köşk’te hep üç dört kuşak bir aradaydık. Bu nedenle de, anneannemizin de, annemizin de anneler gününü kutladık. Şimdi de çocuklarımız aynı şeyi yapıyorlar. Bizim için çok önemliydi. Aynı zamanda leylakların da çıktığı döneme denk geliyor. Anneler gününün bir özelliği daha vardır. Bu günü aslında babalar kutlar. Başta da İsmet Paşa olmak üzere. Pembe Köşk, bizim bütün geleneklerimizin, inancımızın, özelliklerimizin sürdüğü bir ev oldu. Bu ortak özelliklerimizi de, Türkiye’nin büyük çoğunluğunun paylaştığını biliyoruz."
Gülsün Bilgehan, Mayıs 2007’deki anneler gününün bir başka anlam taşıdığını belirtiyor.
"Bu anneler günü bir başka kutlanıyor. Bu anneler günü çok farklı. Türk annelerinin şimdi kutlanmaya daha çok hakkı var. Çünkü çok güzel şeyler yaptılar. Biz Türk anneleri, 84 yıldır devam eden haklarımızın, özgürlüğümüzün ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Özellikle Müslüman kadınlar olarak, dünyada çok özel bir yerimiz var. Bu farklılığımızı korumaya ve kollamaya da azimliyiz."