Bir dönem hepsi birer efsaneydi

Ankara Hürriyet, kentin dört bir yanındaki sokak aralarında çürümeye terk edilen hurda araçları fotoğrafladı.
Trafiğe kayıtlı araç sayısının 1,5 milyon sınırına dayandığı kentte, hurda araç sayısı da her geçen gün artıyor. Yeni otomobillere olan talebin artmasıyla pabucu dama atılan bir dönemin efsane araçları; ardında birçok hikaye bırakıyor. Sahibinin bile kapısını açmak istemediği araçların bazıları sokakta yaşayan evsizlere ev olurken, bazıları da mahallenin çocukları için gerçek birer oyuncak görevi görüyor. Sokak aralarındaki bir köşede yıllardır duran arabaları kimse şikayet etmiyor. Vatandaşlar motoru olmayan, kapısı sökük, dikiz aynası kırık, elektronik aksamı sökülmüş araçların sokaklarının sembolü olduğunu söylüyor. Gençlerin adres verirken, ‘Bizim hurdanın orada’, ‘Arabadayız’ diyerek yer bildirimi için bu eski araçları kullandığını dile getiren çevre sakinleri, “Bizim zamanında almak içi hayaller kurduğumuz arabalar, gençler için sadece buluşma noktası oldu. Mülkiyet hakkından dolayı ne hurdacılar satın alabiliyor ne de devletin bir yetkilisi dokunabiliyor” sözleri hurda araçları anlatıyor.

İŞTE EFSANELER

Hürriyet Ankara sokak sokak dolaşarak, eskilerin ‘efsane’ olarak niteledikleri şimdilerin hurdası olan araçları fotoğrafladı. İşte o araçlardan bazıları ve çevrede anlatılan hikayeleri ile özellikleri şöyle:

Kuş serisinin yıldızı

Fiat’ın Türkiye pazarında ‘Murat 131’ diye bilinen kuş serisisinin yıldız aracı, 1976’da üretilmeye başlandı. Sokaklarda en çok rastlanan araçlardan olan 131, modifiye edilerek hala sokaklarda adından söz ettirse de, sürücüler ekonomik ömrünü tamamlayan aracın artık trafikten yavaş yavaş çekildiğini belirtiyor.

Kırmızı şeytan

Türközü’nde hemen hemen her gencin yanından geçerken, “Bu araç benim olsa yaptırır sokakların tozunu attırırım” dediği Ford marka araç, yılların yorgunluğunu üzerinde taşıyor. Gençlerin ‘Kırmızı şeytan’ ismini verdiği otomobil, çürümeye yüz tutmuş.

Seyir terası

Ankara’nın hakim tepelerinden biri üzerinde kurulu olan 50. Yıl Parkı’nın hemen altında bir gecekondunun önünde bulunan markası, modeli belli olmayan motoru sökülmüş otomobile, çevre sakinleri ‘Seyir terası’ adını vermiş. Mahalleliler, “Yaz ayşarında çayımızı demleyip, yanında oturuyoruz. Ankara’nın en güzel manzarasına sahip aracı bütün mahallelinin” dedi.

Kartal kondu pano oldu

Fiat’ın kuş serilerinden olan Kartal marka araç, Çankaya semtinde işlerini devam ettiren bir firmanın reklam panosu olmuş. Uzun yıllardır olduğu yerde duran otomobil, yeni göreviyle oldukça dikkat çekiyor.

Bir gece kurşunlandı

Kırkkonaklar’da iki sokağın kesişim noktasında bulunan Peugeot marka minibüsün başına gelmedik kalmamış. Sahibi belli olmayan aracın önce motoru söküldükten sonra, bir gece kimliği belirsiz kişilerce kurşunlanmış. Ardından madde bağımlıları içinde ateş yakarak, aracı hurdaya çıkartmış.

Evsizlerin evi

Anadolu Gösteri Merkezi’nin hemen arkasında bulunan minibüs evsizlerin evi oldu. Mahalleliler her hafta yeni bir kişinin gelip kaldığı minibüsün, artık mini bir otel olduğunu söylüyor.

Beni ozana yatır

Bağcılar Mahallesi’nde yıllardır sahipsiz şekilde duran Opel marka otomobil, tozdan görünmez hale gelince çevre sakinleri üzerine, “Ozona yatır, eeee anca” yazdı.

Buluşma noktası

İncesuların, ‘Ford’un önünde buluşuyoruz’ diyerek anlattığı hurda araba, mahalle sakinleri için ortak nokta. Mahalleliler, yer sokakta yer tarfinin bile bu araca göre yapıldığını belirtiyor.