Binlerce ayakkabılık koleksiyon müzede

Güncelleme Tarihi:

Binlerce ayakkabılık koleksiyon müzede
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2010 00:00

Ticari faaliyetlerinin yanı sıra “ayakkabıya aşkla bağlı” olan Ayakkabı Dünyası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akbacakoğlu, binlerce ayakkabılık koleksiyonunu müzede sergileyecek.

Haberin Devamı

Akbacakoğlu, kuruluşları, ayakkabı koleksiyonu, bu koleksiyonun bir müzede sergilenmesi amacıyla yaptıkları çalışmalar ve diğer çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Her ilden örnek var
Koleksiyon merakının atölyede babasının 1950’de kendi eliyle imal ettiği bir çocuk ayakkabısını bulmasıyla başladığını anlatan Mehmet Akbacakoğlu, “Daha sonra babamın imal ettiği başka ayakkabıları ve bir Ermeni ustanın 1950 yılında yaptığı gelin terliğini buldum.
Eski ayakkabılara merakım giderek arttı. Gittiğim her ayakkabı mağazasında ve aile meclislerinde ‘elinizdeki en eski ayakkabı hangisi?’ diye sormaya ve bu ayakkabıları toplamaya başladım.
Artık antika sektöründe olanlar beni arıyor, mail yolluyor, elindeki parçayı anlatıyor. Parçaya göre, beğenirsem pazarlık edip alıyorum” diye konuştu.
Akbacakoğlu, koleksiyonunda, Türkiye’nin hemen hemen her ilinden gelen kabaralı ayakkabılar, çarıklar mestler ve yemenilerin yanı sıra sedef işlemeli, altın ve gümüş işlemeli çeyizlik hamam terlikleri, Ege Bölgesi’nden efe çizmeleri bulunduğunu, ancak İzmir’e ait bir hamam terliği olmadığını anlattı.

Haberin Devamı

130 yıllık terlikler

KOLEKSİYONDAKİ yılan, kertentekele, devekuşu derisinden ayakkabılar, çantalar da ilgi çekiyor. 1926’da üretilen pehlivan deri kispet çantasının bulunduğu koleksiyonda, Alman yapımı keçe-deri karışımı çizme, 150 yıllık takunyalar, Osmanlı saraylarında kullanılan gümüş işlemeli terlikler, altın gümüş işlemeli, sedefli, birçok çeşitte çeyizlik takunyalar, gelin ayakkabıları ve Erzurum’dan gelen tamamen el yapımı kayak takımı da yer alıyor.

87 yıllık aile öyküsü

AKBACAKOĞLU ailesinin öyküsü 1923 yılında Hafız Ahmet Efendi’nin mütevazı bir yemeni-mes atölyesine ortak olmasıyla başlar. Hafız Ahmet Efendi, merkep sırtına yüklediği ayakkabı, mes ve yemenileri Beypazarı çevresindeki köy ve kasabalara satar. Oğlu Niyazi Akbacakoğlu ile birlikte çalışan Hafız Ahmet Efendi zamanla Ankara’ya da ayakkabı satmaya başlar. 1923-1953 yılları arasında önce yemeni mes, daha sonra da lastik ve keten ayakkabı işini Beypazarı’nda geliştiren aile, Niyazi Akbacakoğlu’nun kararıyla 1953’te Ankara’ya yerleşir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!