Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2011 00:00
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Halkbilim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Muhtar Kutlu, tarihi evlerin korunmasının yetmediğini belirterek, “Evde söylenene, türküye, maniye, karagöze, meddaha, kısacası üretilen sözlü kültüre, somut olmayan kültüre bakılmamıştır” dedi.
İlkadım Kız Teknik Öğretim ve Olgunlaşma Enstitüsü’nün düzenlediği “UNESCO Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları ve El Sanatları” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Kutlu, UNESCO tarafından hazırlanan Türkiye’nin de imzaladığı Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Sözleşmesi ve sözleşmenin içeriği ile ilgili bilgiler verdi.
Somut olmayan kültürel mirası, insanlığın binlerce yıllık yaşam biçiminin bugüne ulaşan kalıntıları, düğün, doğum, ölüm gibi geçiş dönemlerinde üretilen uygulamaları toplumsal ve kültürel ürünler olarak tanımlayan Kutlu, kültürel mirasın korunması konusunda insanların bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yanlış fark edildi
Kültürün korunmasının yalnızca sahiplenmekle, patentini almakla, kültür mirasları listesine girmesini sağlamakla olmadığını ifade eden Kutlu, şunları kaydetti:
“Araştırmacılar yıllarca somut kültür miraslarını korumuşlardır. Mesela Safranbolu Evleri korunmuştur ancak o evlerin içinde geçenlere bakılmamıştır. Evde söylenene, türküye, maniye, karagöze, meddaha, kısacası üretilen sözlü kültüre, somut olmayan kültüre bakılmamıştır. Bu yanlış neyse ki fark ediliş ve somut olmayan kültürün korunması gerektiği anlaşılmıştır. Somut olmayan kültürün korunması içinde UNESCO tarafından SOKÜM Sözleşmesi hazırlanmıştır.”