Bilardo masası üretimi için bizlere destek verin coşalım çağrısı
Güncelleme Tarihi:
Miray YILMAZ
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2008 00:00
Bilardo masası üretimlerinin yüzde 98’ini yurt dışına aktardıklarını, ancak yine de talebi karşılayamadıklarını belirten Dörtler Bilardo Limited Şirketi ortaklarından Uğur Düz, "Destek göremediğimiz için tüm dünyada tanınan tescilli markamız Eurasia ile katlayarak artırabileceğimiz potansiyelimizi tam olarak ortaya koyamıyoruz" dedi.
İKİ torna tezgahı ile tek göz odada başlayan maceralarının şu anda yurtdışından gelen bilardo masası taleplerini karşılamakta güçlük çektiğini ifade eden Dörtler Bilardo Limited Şirketi ortaklarından Uğur Düz, devletin hiçbir kurumundan bekledikleri desteği göremediklerini ve potansiyele sahip olmalarına rağmen genişlemek yerine küçülmeye gitmeyi düşündüklerini belirtti. Hedeflerini en başından marka oluşturmak ve yurt dışına açılmak olarak belirlediklerini ifade eden Düz, "Gençlik dönemimde bilardoya hiç ilgim yoktu. Ancak şimdiki ortağım İsmail Avcı’nın bilardo tutkusu üzerine bu sektöre dahil olmaya karar verdik. Neticede 20 yılı büyük başarılarla devirdik" dedi.
İki torna tezgahıyla tek göz bir odada yurtiçi üretime başladıklarını belirten Düz şöyle konuştu: "Önce Ankara’daki salon ihtiyaçlarını karşılayarak yola çıktık. Ürünlerimiz beğenilince Türkiye’ye açıldık. Salon ıstakasından sonra amatör ve ilk kez profesyonel ıstaka üretimine yöneldik. Bizi farklı kılan noktalardan biri de ıstakalara Türkiye’de ilk kez TSE belgesi almamız oldu. Profesyonel ıstaka üretimini yabancıların elinden aldık."
Yabancı ürün satışı neredeyse sıfırlandığını ifade eden Düz, daha kaliteli ürünleri yabancı ürünlerin yarı fiyatına bilardo severlere sunduklarını vurguladı.
Sporculara destek verdik
1998 yılında Almanya’da ve Uluslararası alanda bilardo sektörünün en büyüğü olan fuara katıldıklarını belirten Düz, "Türkiye’den yerli üretimle katılan ilk katılımcı bizdik. Böylece rakip firmalarla tanışma ve sektörü araştırma fırsatı bulduk" dedi.
Bu alandaki sporcularla tanışıp sponsorluklar oluşturduklarını ifade eden Düz sözlerine şöyle devam etti:
"Yurt genelinde iyi kötü demeden tüm sporcuları destekledik ve başarılı bir marka oluşturduk. Daha sonra yurtdışına açıldık. Almanya, Yunanistan, Mısır gibi ülkelerden sporcularla anlaşmalar yaptık ve onların adına ürünler çıkardık. Böylece tamamen kendi imkanlarımızla yurtdışı maceramız başladı."
Üretimin yüzde 98’i yurtdışına
Şu anda kendileri için çalışan beş adet alt firmaya sahip olduklarını belirten Düz sözlerine şöyle devam etti:
"Hep birlikte bu firmayı doyurmaya çalışıyoruz çünkü hem yeni taleplere yetişemiyoruz hem de imkansızlıklar nedeniyle yeni yatırımlar yapamıyoruz. Bunu aşmak için Ticaret Odası Başkanı’ndan Sanayi ve Ticaret Bakanı’na kadar birçok kişiye ulaştık ancak sonuç değişmedi. Firmamız şu anda yüzde 98 yurtdışı üretimi gerçekleştiriyor. Yirmi yıl emek verilerek oluşturduğumuz tescilli markamız Eurasia (Avrasya) ile dünyanın her yerinde biliniyor ve tüm ünlü markaların yanında anılıyoruz." Yıllık 6 yüz masa göndermesine rağmen anlaşmalı olduğu yabancı firmanın ihtiyacını karşılayamadığını vurgulayan Düz, "Mevcut şartlarda yatırım yapıp genişlemekten korkuyoruz. Hala bankalar bizim gibi orta ölçekli firmalara şans tanımıyorlar. Aslında çok ciddi bir başarı portresi çizdik ama bu bile destek görmemiz için yetersiz kaldı" dedi.
Lüks tüketim kabul ediliyor
Bilardo masası ve ıstaka üretiminin Türkiye’de çok yaygın bir sektör olmadığını ifade eden Düz şöyle konuştu:
"Çünkü imalatı çok zor. Yurt genelinde en fazla beş firma vardır bu alanda üretim yapan. Ayrıca resmi bir spor olarak kabul edilen ve 1993 yılında federasyonu kurulan bilardo lüks kabul ediliyor. Buna bağlı olarak da yüzde 20 ÖTV ile yüzde 18 KDV uygulamasına tabi tutuluyor. Birçok sporda bırakın ÖTV alınmasını KDV oranı yüzde 8 uygulanıyor. Bu da sektördeki hem üreticileri hem de tüketicileri olumsuz yönde etkiliyor."
Milimetrelik hata önemli
İki yıl Bilardo Federasyonu As Başkanı olarak görev yaptığını ifade eden Uğur Düz, "2006 yılında bilardo sektöründe tüm dünyada ün yapmış bir marka olan ve tüm organizasyonlarda tercih edilen Gabriels’in lisanslı üreticiliğini üstlendik. Önce bu firma için ıstaka ürettik. Sonra kendi bünyelerinde yaptıkları masa imalatını bırakıp olduğu gibi bize aktardılar" dedi.
Sıradan bir bilardo masası üreticisi için 3-4 milimetrelik farkın önemli olmadığını vurgulayan Düz şöyle konuştu:
"Bizim için milimetrenin onda biri kadar bir fark bile önemli. Bu anlaşma neticesinde ülkemizdeki mevcut sistemin çarpıklıkları ortaya çıktı. Anlaşmaya göre bizden yıllık minimum 4 yüz 50 masa alacakti. Ancak ne devlet bankalarından ne özel bankalardan yatırım ve destek kredisi alamadık." Politikacıların her zaman "Siz projeyle gelin biz destek verelim" dediklerini belirten Düz, "Söylenen her yere başvurup elim boş döndüm. Bu işe çok büyük riskler alarak başladık."
İki torna tezgahıyla tek göz bir odada yurtiçi üretime başladıklarını belirten Düz şöyle konuştu: "Önce Ankara’daki salon ihtiyaçlarını karşılayarak yola çıktık. Ürünlerimiz beğenilince Türkiye’ye açıldık. Salon ıstakasından sonra amatör ve ilk kez profesyonel ıstaka üretimine yöneldik. Bizi farklı kılan noktalardan biri de ıstakalara Türkiye’de ilk kez TSE belgesi almamız oldu. Profesyonel ıstaka üretimini yabancıların elinden aldık."
Yabancı ürün satışı neredeyse sıfırlandığını ifade eden Düz, daha kaliteli ürünleri yabancı ürünlerin yarı fiyatına bilardo severlere sunduklarını vurguladı.
Sporculara destek verdik
1998 yılında Almanya’da ve Uluslararası alanda bilardo sektörünün en büyüğü olan fuara katıldıklarını belirten Düz, "Türkiye’den yerli üretimle katılan ilk katılımcı bizdik. Böylece rakip firmalarla tanışma ve sektörü araştırma fırsatı bulduk" dedi.
Bu alandaki sporcularla tanışıp sponsorluklar oluşturduklarını ifade eden Düz sözlerine şöyle devam etti:
"Yurt genelinde iyi kötü demeden tüm sporcuları destekledik ve başarılı bir marka oluşturduk. Daha sonra yurtdışına açıldık. Almanya, Yunanistan, Mısır gibi ülkelerden sporcularla anlaşmalar yaptık ve onların adına ürünler çıkardık. Böylece tamamen kendi imkanlarımızla yurtdışı maceramız başladı."
Üretimin yüzde 98’i yurtdışına
Şu anda kendileri için çalışan beş adet alt firmaya sahip olduklarını belirten Düz sözlerine şöyle devam etti:
"Hep birlikte bu firmayı doyurmaya çalışıyoruz çünkü hem yeni taleplere yetişemiyoruz hem de imkansızlıklar nedeniyle yeni yatırımlar yapamıyoruz. Bunu aşmak için Ticaret Odası Başkanı’ndan Sanayi ve Ticaret Bakanı’na kadar birçok kişiye ulaştık ancak sonuç değişmedi. Firmamız şu anda yüzde 98 yurtdışı üretimi gerçekleştiriyor. Yirmi yıl emek verilerek oluşturduğumuz tescilli markamız Eurasia (Avrasya) ile dünyanın her yerinde biliniyor ve tüm ünlü markaların yanında anılıyoruz." Yıllık 6 yüz masa göndermesine rağmen anlaşmalı olduğu yabancı firmanın ihtiyacını karşılayamadığını vurgulayan Düz, "Mevcut şartlarda yatırım yapıp genişlemekten korkuyoruz. Hala bankalar bizim gibi orta ölçekli firmalara şans tanımıyorlar. Aslında çok ciddi bir başarı portresi çizdik ama bu bile destek görmemiz için yetersiz kaldı" dedi.
Lüks tüketim kabul ediliyor
Bilardo masası ve ıstaka üretiminin Türkiye’de çok yaygın bir sektör olmadığını ifade eden Düz şöyle konuştu:
"Çünkü imalatı çok zor. Yurt genelinde en fazla beş firma vardır bu alanda üretim yapan. Ayrıca resmi bir spor olarak kabul edilen ve 1993 yılında federasyonu kurulan bilardo lüks kabul ediliyor. Buna bağlı olarak da yüzde 20 ÖTV ile yüzde 18 KDV uygulamasına tabi tutuluyor. Birçok sporda bırakın ÖTV alınmasını KDV oranı yüzde 8 uygulanıyor. Bu da sektördeki hem üreticileri hem de tüketicileri olumsuz yönde etkiliyor."
Milimetrelik hata önemli
İki yıl Bilardo Federasyonu As Başkanı olarak görev yaptığını ifade eden Uğur Düz, "2006 yılında bilardo sektöründe tüm dünyada ün yapmış bir marka olan ve tüm organizasyonlarda tercih edilen Gabriels’in lisanslı üreticiliğini üstlendik. Önce bu firma için ıstaka ürettik. Sonra kendi bünyelerinde yaptıkları masa imalatını bırakıp olduğu gibi bize aktardılar" dedi.
Sıradan bir bilardo masası üreticisi için 3-4 milimetrelik farkın önemli olmadığını vurgulayan Düz şöyle konuştu:
"Bizim için milimetrenin onda biri kadar bir fark bile önemli. Bu anlaşma neticesinde ülkemizdeki mevcut sistemin çarpıklıkları ortaya çıktı. Anlaşmaya göre bizden yıllık minimum 4 yüz 50 masa alacakti. Ancak ne devlet bankalarından ne özel bankalardan yatırım ve destek kredisi alamadık." Politikacıların her zaman "Siz projeyle gelin biz destek verelim" dediklerini belirten Düz, "Söylenen her yere başvurup elim boş döndüm. Bu işe çok büyük riskler alarak başladık."