Güncelleme Tarihi:
Hemen her gün yeni bir mevzi bulan ve Orman Su İşleri Bakanlığı’nın Polatlı’daki Milli Park projesine de katkı sağlayan Koç, bir yandan da bölgeye gelen öğrenci ve yetişkin gezi gruplarına rehberlik ederken, tarih bilinci eksikliğinden yakınıyor: “Sakarya Meydan Muharebesi’ni birçok kişi hâlâ Adapazarı’nda yaşandı sanıyor. 22 gün süren muharebe sırasında 7 kere el değiştirmiş bir tepemiz var, karayoluyla yanından geçiyorsunuz ama hiçbir şey hissetmiyorsunuz. Halen bazıları soruyor, ‘orada o anıt niye var?’ diye. Buna önce devlet sahip çıkacak, yerel yönetimler sahip çıkacak. Bıkmadan, usanmadan buradaki bu destanı halkımıza anlatacağız.”
2005 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, Sakarya Meydan Muharebesi’nin geçtiği alanlarda Gelibolu’ya benzer bir şekilde güzergah oluşturulması için bir emir yayınladı. Ben o zaman Topçu Okulu’nda görevliydim. O proje kapsamında da 5 kişilik proje ekibi kurduk. Proje ekibinin yaptığı bir yıllık çalışma sonucunda elde ettiğimiz bulgularla 14 tane proje ürettik. Hatta ben Turgut Özakman’la da uzun bir görüşme yapmıştım ve görüşlerini almıştık. Bunun sonucunda bu projeler ortaya çıktı. Örneğin, Kartaltepe’deki Mehmetçik Anıtı, bizim alt projemiz. Malıköy’deki çalışma bizim alt projemiz. O çalışmalar sonucunda böyle bir duyarlılık oluştu.
Polatlı’da Sakarya Meydan Muharebesi’nin geçtiği bazı alanlar 2015 yılında Milli Park ilan edildi. TSK bünyesinde yaptığınız çalışmalarla, bu alanların Milli Park olarak ilan edilmesi arasında bir ilişki var mı?
Aslında Milli Park’ın temelini bizim yaptığımız çalışmalar oluşturuyor. Milli Park gündeme gelince de Genelkurmay Başkanlığı ben askeri uzman ve tek kişi olarak görevlendirdi. Böylece Milli Park projesinin içinde yer aldım. Arkadaşlarımızla bölgeyi günlerce dolaştık, neler yapacağımızı planladık ve bunun üzerine projeyi oluşturduk. Polatlı Belediyesi de, 2014 yılında Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi’nde görev almam yönünde bir teklif etirdi. “Yıllardır burada bir birikiminiz var, gelin bunu bir faydaya dönüştürelim” dediler ve o tarihten bu yana da Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi Genel Koordinatörü olarak görev yapıyorum. Bu alanlarda, günlerce sırt çantasıyla dere tepe her yeri dolaştım. En sonunda da okul komutanımızı aldık yanımıza, bir tur da onunla yaptık. İnanılmaz mevziler, sahipsiz kalmış şehit mezarları ve köylerde dinlediğim olaylar, dedim ki nasıl olabilir? Ondan dolayı da ben burada mutlaka bir şeyler yapmamız gerektiğine inandığım için bu konular üzerinde çalıştım. Emekli olunca da buraya yerleşmek ve burada yaşananları Türk insanına anlatmayı hedefledim. Bu arada da 2012 yılında da bölgenin gezi rehberini yazdım. Türkiye’de Sakarya Meydan Muharebesi’ne yönelik yazılmış ilk gezi rehberi.
TAŞ OCAKLARI MAHVETMİŞ
Türk milleti için bu kadar önemli olan bir muharebe alanı ve her karış toprağında tarih yatan bir yerden bahsediyoruz ama, bu alanı korumak ve keşfetmek için çalışmalar neredeyse yeni başlamış. Biraz geç kalınmamış mı?
Aslında bu çalışmaların çok çok önceden yapılması gerekiyordu. Bu tepeler ve mevzilerin birçoğu köylü tarafından biliniyordu ancak resmiyet kazanmamıştı. Birçok mevzi de doğa olayları sonucu ya kaybolmuş ya da kaybolmak üzere. Devletin kayıtlarında olmayan yerlerdi buralar ve 2015 yılından itibaren kayıt altına alınmaya başlandı. Bu çalışmalar çok önceden yapılmış olsaydı bazı alanları da korumuş olacaktık. Bakın şu tepeyi görüyorsunuz. (Basrikale Tepe) Taş ocağı. Bu tepe komple taş ocağı olarak alınmıştı, valilik buna izin vermişti. Bir vatandaşımızın açtığı davayla biz de ona destek sağlayarak ve bilimsel olarak koyduğumuz verilerle burada yaşanan bir tarih olduğunu kanıtladık, taş ocağını durdurduk. Bu ne zaman oldu? 2012 yılında oldu. Buralar daha önceden Milli Park ilan edilmiş olsaydı, bu alanları korumuş olacaktık. Taş ocakları, mermer ocakları bu tarihi alanları mahvetmiş. Ama şimdi artık Milli Park’ın bu avantajı var. Milli Park ilan edilen alanlar korunacak. Tabi burada yine de Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Polatlı Belediyesi, 95 yıldır yapılamayanı yapmaya çalışıyor.
ÇANAKKALE BÜYÜK DESTAN AMA BURASI DAHA BÜYÜK BİR DESTAN
Çanakkale gibi bir destan da aslında bu topraklarda var değil mi?
Çanakkale büyük bir destan ama, Sakarya Meydan Muharebesi çok çok daha büyük bir destan. Çünkü, biz burada yalnızca bir cephede savaşmamışız, iç cephede de savaşlar var, isyanlar var. Çanakkale’de zayıf da olsa bir imparatorluk vardı. Burada devlet yoktu, daha kurulmamış. Birisi çıkmış, idam fermanı boynunda halkı örgütlemiş, halkı bir araya getirmiş. Burada milletin bir araya gelerek verdiği bir savaş var. Çanakkale’de bir ordu var, ayrıca müttefikler Almanlar var. Burada daha ordu yok. 1. ve 2. Ordu Teşkilatı Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra kuruluyor. Bunları irdeleyip, buradaki millet ruhunu, kuvayı milliye ruhunu insanımıza anlatmamız lazım. Burada şehitlerimizin vermiş olduğu destansı mücadeleyi halkımıza anlatmalıyız.
Şu an ne kadar anlatabiliyorsunuz? Turlar, geziler düzenliyor musunuz?
Her şeye rağmen, gerek Polatlı’dan gerekse Ankara’dan binlerce insan geliyor, buraları görmeye. Gelecek gruplar bize ulaşıyor ve onların ayıracağı zamana göre onlara çeşitli rotalar oluşturuyoruz. Tarih öğretmeni ve arkeologlardan oluşan gruplarımız var ve biz bunları alan kılavuzu olarak yetiştirdik. Gelen ziyaretçilere onlar eşlik ediyor. Geçen yıl 10 bin kişi müracaat ederek gelmişti, bu yıl şimdiden 10 bin sayısına ulaştık. Bu sene hedefimizi 20 bin ona ulaşmış olacağız. Önümüzdeki sene de hedefimiz 50 bin ziyaretçi sayısına ulaşmak olacak.
MÜDÜRLER, BAŞKANLAR GELİP BU DOKUYU GÖRMELİ
Ankara’daki öğrenciler ulaşım açısından diğer illerde yaşayan çocuklara göre, bu alanları görmek için ulaşım açısından daha şanslı. Öğrencilere yönelik projeleriniz var mı, Ankara’da Milli Eğitim Müdürlüğü ya da belediyelerle irtibata geçtiniz mi öğrenci getirmeleri için?
Polatlı Belediyesi olarak Ankara’daki tüm ilçe milli eğitim müdürlüklerine ve belediyelere yazılar yazdık, birçok belediye duyarlı davrandı, şu anda en fazla öğrenci getiren belediyeler Sincan ve Etimesgut. Bu iki ilçe çok ilgili, planlıyorlar ve getiriyorlar, biz de o öğrencilere bu tarihi alanları anlatıyoruz. İlçe milli eğitim müdürlüklerinden de ilgi gösterenler var ancak, yeteri kadar değil. Ayrıca cumhuriyetin değerlerinin mirasçıları olduğunu söyleyen belediyelerimiz de Polatlı’ya karşı ilgisiz. Tabi ben art niyet aramıyorum, bilgisizlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Belediye başkanları, kültür müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri önce gelip kendileri buradaki dokuyu görecek ki, ondan sonra harekete geçecek.
7 KERE EL DEĞİŞTİREN KARATEPE
Bu anlattıklarınızı bilmeyi bırakın, toplumun büyük bir bölümü Sakarya Meydan Muharebesi’nin Polatlı yerine Sakarya ilimizde yaşandığı zannediliyor. Bunca yıl buralara yönelik ilgisizliğin sebebi tarihi bilinç konusundaki eksiklik olabilir mi?
Evet, bu bir tarihi bilinç meselesedir. Toplumumuzda ne yazık ki bu tarihi bilinç yeterince oluşmamış. Çünkü, bakın üzerinde bayrak dalgalanan bir tepe var, Karatepe. Burası 7 kere el değiştirmiş, düşman bizden almış, biz düşmandan geri almışız. En son 57. Tümen, yüzde 60 zaiayt vererek bu tepeyi geri almış. “Türk’ün Ateşle İmtihanı” kitabında Halide Edip Adıvar, anlatıyor bu tepeyi. “Ufacık bir kara parçası için atlar, insanlar iç içe geçmiş birbirini yok edercesine savaşıyordu” diyor. Ve en son savaş bittikten sonra da bazı komutanlar hatıralarında anlatıyor ve askerlerin akan kanından oluşan gölcükler nedeniyle patikadan çıkamadıklarını söylüyor. Bakın, karayolundan yanından geçerken bu tepeyi görüyorsunuz. Hiçbir şey hissetmiyorsunuz, bundan sonra belki hissedersiniz. İşte tarihi bilinç bu, anlatmadan siz gündeme getirmeden, sahip çıkmadan nasıl bilinç oluşturacaksınız. Buna önce devlet sahip çıkacak, yerel yönetimler sahip çıkacak. Böyle yaşanmışlıklar var ve biz bunları anlatamamışız. Halen bazıları soruyor, orada niye o anıt var diye. Bilmiyor ki. Bir tabela yok, Sakarya Meydan Muharebesi’ni halen insanlarımız Sakarya ilinde yaşandığını zannediyor. O bilinci bizim yerleştirmemiz lazım. Biz de onun çabasını veriyoruz şu anda.
"MİLLİ MÜCADELEDE TÜRK KADINI MÜZESİ" OLACAK
2015 yılının başında Kültür Bakanlığı’na bağlı koruma kurullarını, Tırnaksız Köyü’nde Halide Edip Adıvar’ın kaldığı eve getirdim. Bunun gibi tespit ettiğimiz birkaç karargah daha vardı. Koruma kurullarına bu alanı bazı belgelerle gösterdik ve burası tescillenerek koruma altına alındı. Burası aynı zamanda Halide Edip Adıvar’ın “Türk’ün Ateşle İmtihan” kitabını yazdığı yerdir ve Milli Mücadele dönemi için çok önemlidir. Şimdi burası Halide Edip Adıvar’ın adıyla, “Milli Mücadelede Türk Kadını Müzesi” haline getirilecek.
HAVADAN GEZECEĞİZ
Polatlı'daki bu tarihi alanları tanıtmak için çaba sarfederken bir yandan da yeni projeler üretiyoruz. Bir balon projemiz vardı ve Kalkınma Ajansı tarafından da kabul edildi. Yakın zamanda, balon turlarına başlayacağız ve Polatlı’ya gelen ziyaretçiler, Sakarya Savaşı Meydan Muharebesi’nin geçtiği alanları tepeden de görebilecek.
YAPILAŞMA TEHLİKESİ
Polatlı’da Sakarya Meydan Muharebesi’nin geçtiği bazı alanlar Milli Park ilan edildi ancak, ‘son savunma hattı’ dediğimiz bölge henüz kamulaştırılamadı. Burası çok önemli. Yunan ordusu, 1921’de Eskişehir’e kadar geliyor ve neredeyse ordumuzu çembere alıp imha edecek pozisyona geliyor. Atatürk, 18 Temmuz 1921’de Eskişehir’e gidiyor, orada Fevzi Çakmak’la görüşüyor ondan sonra tümen komutanlarıyla tek tek telefonda görüşüyor durumu öğreniyor. Ondan sonra çekilme kararı alıyor. Sonra elde kalan orduyu, bugün Polatlı’da gördüğünüz bu hatlara çekiyor. Basrikale eteklerinden bir hat çizin. Burası son savunma hattı. Yani aslında Türklerin 2. Viyana Kuşatması’ndan sonra başlayan geri çekilme süreci bu hatta son buluyor. Ama gelin ki bu hat üzerinde yavaş yavaş yapılaşmalar başladı, çünkü koruma altına alınamadı.
Son savunma hattını belirleyip koruma altına almamız lazım. 3-5 yıl sonra buralara geldiğinizde belki buralarda binalar görebilirsiniz.