Güncelleme Tarihi:
17 Mayıs “Dünya Hipertansiyon Günü” nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Öztürk, şöyle devam etti: "Son açıklanan TÜİK raporlarına göre Türkiye’de beyin damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin sayısı son yıllarda yaklaşık 40 bin kişiye ulaşmıştır. Kadınlar daha yüksek risk taşımaktadır, yaklaşık iki katıdır. Beyin damar hastalıklarından ölüm ve sakat kalma oranlarını azaltmanın en ideal yolu bu hastalıkların risk faktörlerinin azaltılması için koruyucu önlemlerin alınmasıdır. Bu risk faktörlerinin başında hipertansiyon gelmektedir ve hipertansiyon diğer risk faktörleri ile sıkı bir ilişki içindedir. Bu nedenle hipertansiyonun önlenmesi ve tedavisinde diğer kardiyovasküler risk faktörlerinin de mutlaka önlenmesi ve giderilmesi gerekir.
SİGARA, KİLO FAZLALIĞI VE GENETİK
Hipertansiyon için belirlenmiş risk faktörleri yaş, etnik özellikler, aile öyküsü ve genetik faktörler, düşük eğitim seviyesi ve sosyoekonomik durum, kilo fazlalığı, yetersiz fiziksel aktivite, sigara, psikososyal stres faktörleri, uyku apnesi, beslenmeye bağlı faktörler (yağ ve tuz oranı yüksek) ve aşırı alkol alımıdır. Diyet ve yaşam tarzı risk faktörlerinin kontrolü ile hipertansiyonun önlenebileceği ortaya konmuşturi. Hipertansiyon prevelansı aşırı kilo ve obezite prevelansındaki artışla birliktedir.
RİSK FAKTÖRLERİ ÖNLENEBİLİR
Bireyin ve dolayısı ile toplumun yaşam tarzında eğitim ve çevresel düzenlemeler ile yapılacak değişiklikler ile bu risk faktörlerinin büyük ölçüde önlenebildiği ve dolayısı ile beyin damar hastalıklarının önlenebildiği gösterilmiştir. Yeterli koruyucu önlem alınamaz ise hipertansiyon, bu risk faktörlerinin başında gelmeye devam edebilecektir. Hipertansiyon bağlantılı beyin iskemik alanlarının artması vasküler demans durumunun da daha büyük bir risk oluşturmasına yol açmaktadır.
COVID-19 DAHA AĞIR GEÇİYOR
Bir yıldan fazla bir zamandır en önemli sağlık tehditi durumunda olan COVID-19 hastalığının da hipertansif bireylerde daha ağır seyrettiği bildirilmektedir. Nerede ne zaman karşılaşacağımızı artık bilemediğimiz COVID-19 gibi bütün sistemleri ilgilendiren hastalıklarla da mücadelede başarı hipertansiyon ve bağlantılı obezite, kan yağlarında yükseklik, aşırı tuz tüketimi, sigara, alkol, kan şekeri yüksekliği gibi risk faktörleri ile de mücadele başarısına bağlıdır.