Beştepe’de dört nala

Son yıllarda ilginin arttığı binicilik, koronavirüs salgını sebebiyle kalabalık ortamlara girmek istemeyen kent sakinlerinin de en çok tercih ettiği sporlardan biri haline geldi. Türkiye’de ‘yeni normal’ dönemin başladığı haziran ayında kapılarını açan Beştepe’deki Ahal Teke Binicilik Tesisleri ve Kulübü, bu süreçte açık alanda ailecek vakit geçirmek ve spor yapmak isteyenleri ağırlamaya devam ediyor. Amaçlarının her yaştan insana biniciliği ve at sevgisini aşılamak, aileler ile çocuklarının güven içinde keyifli vakit geçirebilmelerini sağlamak olduğu belirten tesis yetkilisi Ahmet Göktürk Gürsoy, şunları söyledi:

GÜVENİLİR VE KEYİFLİ BİR YER

“Temel hedefimiz atlı kültürün günümüzde toplumun tüm kesimlerince yapılabildiğini, düşük maliyetli bir uğraş olduğunu, ailecek rahat edebileceklerini, kulüp üyesi olmadan da tesisin hizmetlerinden yararlanabileceklerini göstermek ve atçılığı sevdirmek. Dışarıdan kapalı bir yer olarak biliniyor ama aksine herkese açık. İki canlının yaptığı tek spor. İnsan ile hayvan arasındaki duygusal bağı kurmaya çalışıyoruz.”



Kulüp yöneticilerinden Alperen Gündoğ ise, “Tesisimize ilk defa gelenler ‘Dışarıdan böyle elimizi kolumuzu sallayarak gelebiliyor muyduk’ diyorlar. Bu algıyı yıkmak istiyoruz. Atları ve atçılığı daha fazla tanıtmak istiyoruz. Burası herkesin, sabahtan akşama kadar güvenilir ve keyifli vakit geçirebileceği bir yer” dedi.



ULU ÖNDER İÇİN ANMA KUPASI

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 82. yıl dönümü dolayısıyla, tesiste geçen hafta sonu 10 Kasım Atatürk’ü Anma Kupası düzenlendi. Farklı illerden çok sayıda sporcu ve binicilik sporu tutkununu buluşturan iki günlük kupada, her yaştan kulüp sporcusu da manejdeki engelleri aşarak hünerlerini sergiledi.



TESİSİN ADI ASİL IRKTAN

Kulübün ve tesisin adı ise günümüzde de Orta Asya’da Türk halkları arasında yaygın olan Türkmen atı cinsi olan ‘ahal teke’den geliyor. Bilim insanlarınca evcilleştirilen ilk at ırkı olduğu tespit edilen ve üzerine çeşitli araştırmalar yapan tesis yetkilisi Ahmet Göktürk Gürsoy’un babası Şahap Gürsoy’a ait Gök adlı bir ahal teke de tesiste bulunuyor. Gök’ün, 2013’te Türkmenistan dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hediye edilen at olduğunu kaydeden Gürsoy, “Ahal teke binicilikten ziyade savaş atı olarak bilinir ama biz burada hızı ve kıvraklığını ön plana çıkararak, eğitime uygun asil bir ırk olduğunu da göstermiş olduk” dedi.

ATÇILIK YAŞAM TARZI

Kulüpte eğitmenlik yapan başarılı isimler de at ve atçılık hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu:
* Atahan Deliormanlı: 6 yaşından beri binicilikle uğraşıyorum, 10 yıla yakın milli sporculuk geçmişim var. Birkaç film ve dizide ünlü isimlerin eğitmenliğini de üstlendim. Baba mesleği bizde ve bir hayat biçimi.



* Orhan Koşar: İş ya da uğraş demek istemiyorum çünkü atçılık bir yaşam biçimi bizim için. Aileden geliyor. Buraya gelenlere önce atı ve onlarla nasıl bağ kuracaklarını, ekipmanları anlatıyoruz. Ardından binicilik dersleri başlıyor.
* Talat Ersoy İşçioğlu: Şehirde yaşayan insanlara hayvan sevgisini vermeye çalışıyoruz ve aynı zamanda spor da yapıyorlar. Binicilik spor gibi görünmüyor dışarıdan ama bir hayvan ile insanın yaptığı tek spor. Ayrıca tüm kasları çalıştırıyor. Diğer yandan çocuklara da, 600 kiloluk bir hayvanı yönlendirmelerini öğreterek liderlik vasfı ve öz güven aşılıyoruz.

BEBEK GİBİLER

10’u kulübe, diğerleri de ahır pansiyon hizmetinden yararlananlara ait olmak üzere toplam 48 atın bulunduğu tesiste gün, sabah saat 08.00’de başlıyor ve hava kararıncaya kadar devam ediyor. Tüm gün boyunca atlarla yakından ilgilenip, onlara gözleri gibi bakanlar ise işin ehli seyisler. At sevgilerini meslekleri haline getirip uzmanlaşan seyisler şöyle konuştu.
* Burhan Akkuş: Seyislik, babamın at arabacılığıyla başladı ve yıllardır devam ediyor. Atlar da bebek gibi. Yemesi, içmesi, sağlığı, psikolojisi, tımarı, bakımı ve diğer her şeyiyle ilgilenmek gerekiyor.



* Tacettin Altayhan: 6-7 yaşımdan beri 30 senedir bu işi yaparım. Hayvanları çok seviyorum. Çocuk yaşlarda korkuyorduk ama insan alışıyor. Hepsine de nasıl yaklaşılması gerektiğini biliyorum.



ÇOCUKLARA PSİKOLOJİK KAZANIM

Tesisin çocuklara at sevgisini aşıladığı ve biniciliği öğrettiği Pony Kulüp ve Binicilik Okulu yöneticisi Çiğdem Bilgin ise, “0-14 yaş arası çocuklar hem günübirlik hem de okul sistemiyle ders alarak, at sahibi olmadan da binici olabiliyorlar. Cüsselerine göre daha büyük olan atlara karşı ise müthiş bir sevgi ile yaklaşıyorlar. Korkmadan sarılıp, sevip, öpüyorlar. Ayrıca çocuklar üzerindeki psikolojik kazanımları da çok yüksek” diye konuştu.


Tesiste atçılığın yanı sıra kursların verildiği seramik atölyesi de bulunuyor.