Ama siz ben yalnız çıkamam alışverişe, yanımda birileri olsun diyenlerden olabilirsiniz.
“İş başka, arkadaşlık başka” ise o zaman alışveriş başka, arkadaşlık başka..
Hangi arkadaşınızla alışverişe gitmek daha doğru bir karar bilemem ama, işte karşınızda alışverişte asla ‘yanınızda olmaması” gereken dört arkadaşınız:
TaklitçilerSiz ne alırsanız aynısından mutlaka edinir. Almasa bile şansını zorlar. Beğendiğiniz krem rengi elbisenin pembesini eline alır ve hiç de aynı gözükmediği konusunda sizi ikna etmeye çalışır. Gerekçeler genelde aynıdır, “Ne olacak, aynı gün giymeyiz” ya da “Ben bunu sadece iş yerinde giyeceğim”
Sakin olun, derin derin nefes alın?
Çevrenizde, Kızılay’dan aynı giysi yardımı paketini almış gibi bir izlenim yaratmamak için aynı hatayı tekrarlamayın.
Kompleks Pekiştiricilerİşin içine kompleksler girince, alışveriş tehlikeli bir Amerikan filmine bile dönebilir. Kilonuzu dert ediyorsanız zayıf, boyunuzu kısa buluyorsanız uzun, göbekli hissediyorsanız ince belli arkadaşlarla alışveriş de bir o kadar tehlikeli olabilir... Abartılı bulduysanız, Facebook’ta yüzlerce üyesi olan “Dear Lord if you can’t make me skinny, make my friends fat” (Tanrım beni zayıflatamıyorsan arkadaşlarımı şişmanlat) grubuna bir göz atar mısınız..?
Al Al’cılarOnlarla alışveriş yapmak harikadır, kendinizi Gossip Girl karakteri gibi hissedersiniz. Bir parçayı elinize alıp aynada şöyle bir üzerinize tuttuğunuz anda, arkadaşınız yanınızda bitiverir. “Ayy mutlaka al, bu renk sana çok yakışıyor”, “Aman sakın kaçırma”, “Yaa ne olacak taksitle alırsın”. Her satış danışmanının hayallerini süsleyen alışveriş arkadaşı tipidir. Ben yine de hatırlatayım, taksitle de olsa ödemeyi siz yapacaksınız.
Sevgililerİnanın sevgiliyle alışverişe çıkmanın sayısız tehlikesi var. Her şeyden önce sevgililer sıkıntıdan patlayacaklardır. Karambolde, elinizden kaçırmanız bile mümkün. Bir başka açmaz, denediğiniz kıyafetlere estetik kaygıyla değil de etek boyu, dekolte açıklığı gibi farklı kaygılarla bakmaları ve size stil karmaşası yaşatmaları kaçınılmazdır. Ve son olarak, paça boyu alınmamış bir pantolon içerisinde paçalı tavuk gibi ya da iki beden küçük bir bluzun içerisinde her an patlayacakmış gibi karşılarına çıkmak, iyi düşünülmesi gereken bir durum.
BEBELERE BALON YETMİYOR ARTIKALIŞVERİŞ kolay iş değil. Anne olunca belki daha da zor. Ama çocuklar da haklı. Oyuncak mağazaları dururken, büyüklerin sıkıcı mağazalarında ne işleri var..?
Alışveriş Merkezlerinin önemli bölümünde 3 yaş ve üzeri çocuklar için oyun salonları, gözetmen eşliğinde vakit geçirebilecekleri alanlar bulunuyor.
Ama çocuğu henüz ‘bebek’ olan annelerin de hakkı değil mi alışveriş..? Bebek anneleri için alışveriş merkezlerinde en önemli özellik emzirme ve alt değiştirme odalarının bulunması. Evy Baby firması bu boşluğu görmüş ve Türkiye genelindeki AVM’lerde 41 ayrı ‘bebek odası’ dizayn etmiş. Ankara’da Carrefour Armada, Bilkent Center, Optimum Outlet, 365 AVM, Ankamall ve CEPA’da bu odalardan bulunuyor. Yaygınlaşması dileğiyle..
RADYO/AKTİF MAĞAZACILIKKENDİ tasarımlarının yanı sıra, Bora Aksu’nun 2006 Sonbahar/Kış özel koleksiyonu, Hakan Yıldırım’ın 2010 İlkbahar/Yaz özel koleksiyonu ve en son yine Hakan Yıldırım’ın 2010 Sonbahar/Kış Myfit Özel Koleksiyonu ile dahi modacıların harika tasarımlarını çok uygun fiyatlarla edinmemizi sağlayan KOTON, şimdi de kendi radyo yayınını yapıyor. Koton Cevahir Mağazası’ndan yapılan canlı müzik yayınına ilave olarak çeşitli kampanyalar da yapılıyor. Gözünüz alışverişte, kulağınız yayında olursa indirim yakalama şansınız da yok değil..
HAVVA’NIN ORGANİK ASMA YAPRAĞI VARDIŞİMDİLİK ‘organik’ deyince domates, biber, patlıcan geliyor akıllara.. Bakın Japon tasarımcı Mika Machida ne diyor:
‘Yıllar yıllar önce dünyada her şey organikti ve ‘organik’ kelimesi henüz var olmamıştı. Seri üretim yapan toplumlarda tamamen organik ve sürdürülebilir bir şekilde üretilen parçalar bulmak zor. Neyse ki biz bu hataların farkına varmış bir neslin mensuplarıyız ve yollarımızı değiştirmeye başladık.”
“Nereden çıkmış” demeyin. Mika Machida, organik kumaştan kelebek, kuş yuvası, at, flamingo, yılan, koyun motifli elbiseler, bluzlar, hırkalar yaratıyor. Amerika, Kanada, Japonya, Malezya, Çin, Fransa ve İsveç’te bu güzel tasarımları görebileceğiniz mağazalar mevcut. Türkiye’de ise alışverişinizi www.mikaorganic.com adresinden online olarak yapabilirsiniz.
Organik ve aynı zamanda şık giyinmek, hem doğayı hem kendi sağlığımı korumak istiyorum diyorsanız Mika Machida’nın yanı sıra Kaori Yamazaki ve Meiling Chen gibi yine organik konfeksiyona imza atan tasarımcıların ürünlerini bulabileceğiniz www.eko-lab.com adresine de bir göz atın derim. Organik asma yaprağı ile örtünen Havva annemizin, bir bildiği varmış demek..
Dizdeki hasara kıkırdak nakli
GENELLİKLE sporcularda ya da ileri yaşlarda görülen dizdeki kıkırdak yaralanmalarında, yurt dışında uygulanan “kıkırdak hücresi nakli ya da tamiri” yöntemi artık Türkiye’de de yapılıyor.
Bu konuda Almanya’da özel eğitim alan birkaç hekim tarafından Türkiye’de de uygulanan yöntemle hastanın vücudundan biyopsi ile doku alınıyor ve o dokudaki hücreler laboratuvarda çoğaltıldıktan sonra hastayla naklediliyor.
Uzmanlar, daha önceki tekniklere göre önemli avantajlar sağlayan yöntem sayesinde, hastaların yürüme sonrası dizde ağrı ve şişlik şikayetinin ortadan kalktığını ve belli bir aşamadan sonra ileride artrozun önlenerek dize protez ihtiyacı ihtimalinin azaldığını belirtiyor.
Gençlik aşısı ile bebek teni
PLASTİK ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Opr. Dr. Orhan Murat Özdemir, Türkiye’de yeni uygulanmaya başlanan, cildi gençleştiren saf hyalüronik asit içeren “gençlik aşısı” ile yüz, boyun ve ellerde bebek teni gibi bir görünüm elde edilebildiği bildirildi.
Yaş ilerledikçe cilde canlılık, parlaklık, gerginlik, nem ve renk veren hylalüronik asidin azaldığını anlatan Özdemir, “Hyalüronik asit, en çok bebek cildinde bulunur. Ciltteki yaşlanma süreci bu asidin 25-30’lu yaşlardan itibaren azalması nedeniyle hız kazanır. Cilt, hyalüronik asidin azalmasıyla canlılığını, parlaklığını ve esnekliğini kaybetmeye başlar” diye konuştu.
“Gençlik aşısı” denilen IAL sistemiyle asit yüz, boyun ve el gibi bölgelere saf hyalüronik asit uygulandığını, böylece bu bölgelerde bebek teni gibi bir görünüm elde edilebildiğini belirten Özdemir, bunun diğer benzer yöntemlerden farkının, etkisinin uzun süreye yayılması olduğunu ileri sürdü.
Kış sebzeleri kanser düşmanıUZMANLAR, bulunduğumuz kış mevsiminde kış sebzelerinin kanser ve kalp damar hastalıklarını azalttığını belirtiyor.
Beslenme ve
diyet uzmanları, lahana, karnabahar, ıspanak, marul, pazı, roka, pırasa, soğan, sarımsak gibi kış sebzelerinin kanser ve kalp-damar hastalıkları riskini azalttığını bildirdi. Sarımsak, soğan, turp ve şalgam gibi sebzelerdeki kükürtlü bileşikler ise kan yağlarının (kolesterol) ve yüksek tansiyonun düşmesinde etkili. Bazı sebzelerin faydaları ise şöyle:
Pırasa: Potasyum, kalsiyum, demir ve fosfor bakımından oldukça zengindir. E, C, B1, B2 ve A vitamini içeriği yüksektir. Pırasa böbrek taşlarının oluşumunu engelleyici etkin maddelere sahiptir. İçerdiği posa sayesinde kabızlıkta tercih edilen sebzeler arasındadır.
Ispanak: Başta demir olmak üzere çeşitli mineral tuzları ile A ve C vitaminleri açısından zengin olan ıspanak çok değerli bir besindir. Mide, karaciğer ve pankreas salgılarını uyarır. Ispanakta, demir dışında magnezyum, fosfor, iyot ve vücudun dengesini koruyan mineraller bulunur.
Kereviz: Antioksidan ve sindirim sistemini rahatlatıcı etkiye sahiptir. Kerevize özel kokusunu veren fitalid adlı maddenin kandaki stres hormonunu azalttığı, bu yolla damarların gevşemesini ve tansiyonun düşmesini sağladığı, ayrıca kolesterolü de düşürdüğü belirtiliyor.
Brokoli: Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli vitamin deposudur. Antikarsinojenik (kansere karşı koruyucu) etkisi yüksek, kalsiyum açısından zengin, dolayısıyla kemik erimesine karşı koruyucu, lif oranı yüksek bir besindir.
Enginar: Kan şekerini dengelemede, kandaki üre ve kolesterolün düşürülmesinde ve karaciğer detoksunda çok etkili bir sebzedir.
Lahana: Beyaz lahana en iyi toksin atıcıların başında yer alıyor. İçerdiği antioksidanlar sayesinde bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliği vardır. Düşük kalorili, A,B ve C vitaminleri açısından zengin, bol posa içeren ve tohumları idrar söktürücü özelliğe sahip bir bitkidir.
Bize acımak yerine hakkımızı verseniz
BAŞBAKANLIK Özürlüler İdaresi Başkanlığı Daire Başkanı Abdülkadir Anaç, özürlülere acınmasını istemediklerini belirterek, “Sadece özürlülerin haklarını talep ediyoruz” dedi.
Özürlülere sunulan hak ve hizmetler konusunda başta özürlüler ve aileleri olmak üzere hizmet sunan kurum ve kuruluşlar, ilgili sivil toplum örgütleri ve tüm toplumun bilgilendirilmesine yönelik 2007 yılında başlayan “Engelsiz Türkiye Projesi” devam ediyor. Bu çerçevede düzenlenen “Engelsiz Türkiye Projesi” panel ve konferansını açılış konuşmasını yapan Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı Daire Başkanı Abdülkadir Anaç, özürlülere daha önceden acınacak insanlar olarak bakılırken artık yasa ile bazı hakların verildiğini kaydetti.