Güncelleme Tarihi:
İşte Zaytung'un (http://www.zaytung.com) Başkent'e şenlik, şaka haberi:
"Yeni yılla birlikte Ankara'nın imajını tamamen değiştirmek isteyen Çankaya Belediyesi, uzun süredir planlanan "Yaşayan bir dünya şehri: Ankara" projesinin detaylarını kamuoyuyla paylaştı. Şehri gerçekten yaşayan bir şehir haline getirmek amacıyla bir kısmı yabancı olmak üzere 20 bin kişi istihdam edeceklerini açıklayan Çankaya Belediyesi Encümen Üyesi İrfan Tanıl, "İşleri güçleri sabah akşam bi oraya bi buraya kahkahalar atarak, eğlenerek deli dürtmüş gibi yürümekten ibaret olacak bu insanlar sayesinde caddeler dolup taşacak. Güzel şehrimiz sabahlara kadar yaşayan, her köşesinde hareketlilik olan cıvıl cıvıl bir kente dönüşecek." sözleriyle Ankaralılara ve Ankara'da canı sıkılanlara müjdeyi verdi.
"Hayat akşam 10'da bitmeyecek"
Aynı zamanda birçok kişi için de iş imkanı sunan tasarı hakkında bilgi vermek üzere belediye binasında basın mensuplarının karşısına çıkan İrfan Tanıl, projenin çıkış noktasını, "Şehrimizin maalesef biraz da haklı olarak, gri, sıkıcı, monoton ve denizi olmayan bir şehir imajı var. Deniz konusu Büyükşehir Belediyesinin yetki alanına girdiğinden bizi aşıyor da olsa, bizim başlatacağımız uygulamalarla en azından bundan sonra kimse Ankara için 'Akşam 10 oldu mu hayat bitiyor' filan diyemeyecek. Madem herkes akşam dışarı çıktı mı it sürüsü gibi dolaşan bi yığın adam görmekten haz duyuyor, biz de hiç değilse bu konuda ne yapılacaksa yapmaya karar verdik." sözleriyle aktardı.
Uygulama kimleri kapsıyor?
Uygulamada öncelikle halihazırda sokakta yaşayan vatandaşlardan istifade edileceğini belirten Encümeni Üyesi, "Özellikle Kızılay ve çevre muhitlerde bu şekilde hayatını idame ettiren ciddi bir kitle var. İşte şarapçısı, sinyalcisi, balicisi tinercisi, artık sokakta ne varsa bunları alıp önce iyi bi tıraş edip doğru düzgün giydiricez, ceplerine de 3-5 bişey koyduk mu onlardan iyisi yok zaten. Hem de bu şekilde yaşayan halkımız için ciddi bir ekmek kapısı olmuş olacak" derken, uygulamanın detayları hakkında sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Bağıra çağıra, şen şakrak dolaşacaklar
"Gözünüzde canlandırın: Çiçek gibi mis kokular sürünmüş, jilet gibi giyinmiş bir sürü insan oradan oraya yürüyor. Kahkahalar, şen şakrak sohbetler... Ha denirse ki 'Bunlar alışmış, şarabından, balisinden vazgeçmez', ona da karışmıyoruz. Onu yine içsin, hem bi yandan para kazansın, hem de şehir atmosferine katkıda bulunsun. Sabahın beşine kadar sokakta afedersiniz it gibi dolaşacak herkese kapımız açık. Yapmaları gereken basit: Harala gürele Çankaya'nın yukarısından, taaa Sakarya'ya kadar amaçsızca, bağıra çağıra, şen kahkahalarla dolaşmak. Sağa sola baksın boş boş gezsin, ortalığı kalabalık göstersin yeter. Bu arkadaşlardan tek özel ricamız, kendileri belki zaman zaman aralarında ufak çaplı kavgalar da çıkartabilirlerse, İstiklal Caddesi ambiansını yaratabilmek adına daha doğru olabilir diye düşünüyoruz."
Kozmopolitlik sıkıntısına ithal çözüm
Uygulama sayesinde Ankara'nın kozmopolit olmadığı yönündeki eleştirilerin de sona ereceğini planladıklarını söyleyen İrfan Tanıl, "Halkımız hiç merak etmesin, kozmopolitlik meselesini çözmek için ilk etapta Afrika ve Asya ülkelerinden sözleşmeli vatandaşlar getirtip, bunları şehrin çeşitli bölgelerine serpiştirmek gibi bir planımız var. Kenya, Gabon ve Filipinler hükümetleri ile görüşmelerimiz halen imza aşamasında, imzalar atıldığında konteyner gemileri yollayacaz." dedi ve bundan sonra Ankara hakkında konuşmak isteyenleri iki kere düşünmeye davet etti.
Büyükşehir bütçesi havuza-peluşa gidiyor
Bu projeyi başlangıçta Büyükşehir Belediyesi ile koordineli olarak başlattıklarını hatırlatan İrfan Tanıl, Büyükşehir Belediyesinin bütçenin yüzde doksanını havuz, şelale ve dev peluş kedi kostümlerine ayırmasından dolayı şu anda bu işbirliğinin devam edemediğini belirtti. Kurumlararası işbirliği sürecinde bu tip tıkanmaların olmasını normal karşıladıklarını ekleyen Tanıl, Büyükşehir Belediyesine yönelik eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
Büyükşehir gölge etmesin başka ihsan istemez
"Tamam işbirliği olmasın eyvallah ama kendileri maalesef koordinasyonu bozmayı bırak, bizim işleri de tabiri caizse baltalamaya başladılar. Madem illa yaptırıyosun bu peluş kediyi bilmemneyli şelaleyi, yaptır ama biz ne zaman nazım planda bi bölgeyi "Yanan çöp konteynerli zencili rekreasyon alanı" göstersek, 2 gün sonra başka yer yokmuş gibi tam oraya getirip laak diye süs havuzu koyma bi zahmet. Böyle olmuyo yani..."
"Daha ben buraya gelirken aldım haberini, bunların parayla tuttuğu adamlar, bizim ilk partide deneme olarak getirttiğimiz Surinamlı arkadaşlara saldırmış. Hepsi de kedi kostümü giymiş adamların, kim olduğunu da bilemiyosun, seğmen oyunu oynaya oynaya dalmışlar bunlara. Neticesinde Surinamlı arkadaşlar tabi almış bunları aşağı ama işte böyle şeylere gerek yok, bunlar yanlış işler, çirkin işler..." diyerek Büyükşehir Belediyesini vizyonsuzluğunu da gözler önüne serdi.
Her şey bir anda olacak diye bişey yok
Açıklamalarının sonunda Ankara'nın çok kısa bir süre içerisinde "memur kenti" imajından sıyrılıp aynı zamanda eğlencenin de başkenti olacağına inancının tam olduğunu vurgulayan Belediye Encümen Üyesi İrfan Tanıl, "Maalesef şimdilik gecenin köründen sabahlara kadar zağar gibi gezme kültürü henüz şehrimizde tam oturmadığından ilk etapta ağır ağır gelişecek bir süreç ama bi şekilde kademe kademe halledicez, vatandaşımızın içi rahat olsun." sözleriyle kamuoyunu rahatlatan mesajlar verirken, projenin ilk 3 yıllık diliminde ciddi bir netice alınamadığı takdirde, İstanbul'dan boş boş sokakta gezinen it kopuk kaç tane adam varsa getirtilip Ankara'ya salınması opsiyonunun da açık tutulduğu, belediyeye yakın kaynaklardan gelen bilgiler arasında."