Güncelleme Tarihi:
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar, başkentin tarım potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu fakat bu potansiyelin değerlendirilme noktasında birtakım çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Kentte özellikle organik ve modern tarım tekniklerine geçişin büyük önem taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Atar, başkent Ankara’da da etkisini hissettiren iklim değişikliğine karşı da çiftçinin esnek üretim yöntemlerine geçmesinin kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar, başkentte tarıma yönelik şu değerlendirmeleri yaptı:
YÜZDE 45’LİK BİR ALANDA TARIM YAPILMAKTA
“Başkent Ankara, Türkiye’nin önemli ekonomik faaliyet alanlarından biri. Tarım potansiyeli ise oldukça yüksek olmakla birlikte çeşitli tarım ürünleri yetiştirilebilir. Tarımsal faaliyetler özellikle Beypazarı, Nallıhan, Çamlıdere, Haymana, Çubuk, Polatlı, Kalecik, Ayaş ve Balâ gibi ilçelerde yoğunlaşmakta. Bu ilçeler, iklim koşulları ve toprak yapısı nedeniyle tarım için daha uygun olan bölgelerdir. İlçeler arasında farklılık gösterse de tarım faaliyetleri geniş bir yelpazede yapılmaktadır. Ancak verimliliği artırmak için tarım ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve modern tarım tekniklerinin kullanımı gibi konulara daha fazla odaklanılması gerekmektedir. 25 milyon 632 bin toplam yüz ölçümüne sahip olan Ankara’da 11 milyon 636 bin 59 dekar (yüzde 45) alanda tarım yapılmaktadır. Şehirdeki tarım arazileri genellikle ova bölgelerde yer almaktadır. Kırsal alanlarda yaşayan nüfusun hızlı düşüşünün sonucu olarak işlenen tarımsal alanlar azalmıştır. Nitekim son 19 yıl içerisinde toplam işlenen tarım alanı yüzde 15’lik bir düşüş göstererek 11 milyon 545 bin 981 dekara gerilemiştir. Tarım arazilerinin düşüşünde de imarlı alanların artırılması, yeni konut yapımı, hobi bahçeleri sebebiyle ortaya çıkan ticarileşme de etkili olmuştur.
DEPOLAMA VE LOJİSTİK ALTYAPIYA YATIRIM GEREKLİ
Ankara’nın tarımsal üretimini artırmak için, özellikle şehre yakın ilçelerde tarıma önem verilmelidir. Bunun yanı sıra, başkentin kırsal bölgelerindeki tarım arazilerinin daha verimli kullanılması ve modern tarım tekniklerinin kullanılması da tarımsal üretimi artıracaktır. Ancak, Ankara’nın tarım sektöründeki potansiyelinin tam olarak değerlendirilmesi için, bu ilçelerde, özellikle organik tarımın yaygınlaştırılması, modern tarım teknolojilerinin kullanılması ve çiftçilerin eğitilmesi gibi çalışmalarla, Ankara’nın tarımsal üretimi daha da artırılabilir. Ankara’da tarımın gelişmesi için öncelikle şehirdeki tarım arazilerinin korunması ve verimli kullanımının teşvik edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, tarım ürünleri işleme tesisleri, depolama ve lojistik altyapısı gibi alanlara da yatırım yapılması gerekmektedir. Ankara özelinde ve tüm ülkemizde tarım arazilerinde yapılaşmanın veya kısaca tarım dışı kullanımının önüne geçilmelidir. Öte yandan, iklim değişikliği ve aşırı yağışlar gibi durumlardan etkilenmemek için çiftçiler kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerine yönelmektedir. Ankara’da özellikle araştırma kurumlarında bu yönde çok önemli çalışmalar yapılmakta olup, kuraklığa ve aşırı yağışa dayanıklı tohum çeşitleri geliştirilmekte ve çiftçilerin kullanımına sunulmaktadır. Bu yılki dengesiz yağışlar, genel olarak su kaynakları için olumlu görünse de kontrolsüz ve aşırı yağışın tarımda önemli riskler oluşturduğu bilinmektedir. Ankara’daki çiftçilerin de iklim değişikliğine karşı daha esnek üretim yöntemlerine geçmeleri bu risklerin azaltılmasında kritik öneme sahip olacaktır.”
BEŞ ARAŞTIRMA VE ÜRETİM ÇİFTLİĞİ İLE KATKI
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin çalışmaları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Atar, “Fakültemiz bünyesinde beş araştırma ve üretim çiftliğinde peynirden yoğurda, tereyağından yumurtaya, meyveden sebzeye, mantardan tıbbi aromatik bitkilere kadar onlarca ürünü el değmeden hazırlayarak, satış noktalarından tüketiciye ulaştırıyoruz. Son dönemde kimyasal kullanmadan kültür mantarı üretimini gerçekleştirdik, ayrıca ilk kez goji berry, çörek otu, tıbbi nane ve tıbbi papatya ve aronya meyvesi ile çok sayıda tıbbi aromatik bitkinin de üretimini yaptık. Bazı bitkilerin kurutmasını da kendi sistemimizde yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar