Güncelleme Tarihi:
Türk Hava Kuvvetleri, belleğini canlı tutmak, havacılık sevgisini gelecek kuşaklara aşılamak amacıyla 1998’de, ilk kadın savaş pilotumuz Sabiha Gökçen’in katılımıyla ülkemizin ikinci hava müzesini Ankara Etimesgut’a kurdu.Açık ve kapalı sergi alanlarından oluşan müzede, Türk Hava Kuvvetleri’nde yıllarca görev yapmış farklı uçak tipleri ile yabancı ülkeler tarafından bağışlanan uçaklar sergileniyor. Ayrıca ilk uçuş denemelerinin resmedildiği rölyefler, maketler, fotoğraflar, Türk ve Dünya Havacılık Tarihine ait belgeler, akrotimin ülkemizdeki gelişimine ilişkin bilgiler ile Osmanlı’dan günümüze Havacı kıyafetleri ve Hava şehitlerimize ait kişisel eşyaların sergilendiği bölümler, tarihini merak eden ziyaretçilerini bekliyor. Biz de bu meraktan yola çıkarak Ankara’nın kültür hayatına katkı sağlayan Hava Kuvvetleri Müzesi’nin kapısını araladık ve ekim röportajı için Hava Muhabere Yarbay Doğan Oral’a sorduk.
TARİHSEL MİRASIN VERDİĞİ SORUMLULUK
- Sizi tanıyalım; bir müzeyi yönetmenin, o kurumun başka biriminde yöneticilik yapmaktan farkı nedir? Tarihi ve zengin kültürel mirası barındıran bu müzede müdür olmak nasıl bir duygu?
Havacılık sevgim bir havacı şehri olan, doğup büyüdüğüm Bandırma’ya dayanmaktadır. Bu sevgi, beni 1988’de Türk Hava Kuvvetleri’ne katılmaya yönlendirdi. Bugüne kadar Hava Kuvvetleri’nin birçok karargâh, birlik ve kurumunun yanı sıra dünyanın farklı yerlerindeki barışı destekleme ve koruma harekâtlarında görev aldıktan sonra, Hava Müzesi Komutanı olarak atandım. Bugüne kadar yaptığım birçok görevle kıyaslandığında bir müzede görev yapmanın daha fazla iletişim kurmayı gerektiren, araştırıcı, yaratıcı ve estetik anlayışımızı öne çıkaran bir görev olduğunu söyleyebilirim. Tarihsel bir mirasın koruyuculuğunu yapmanın verdiği sorumluluk, bizi askeri yönetim anlayışının yanı sıra özellikle uzmanlık gerektiren alanlarda çağdaş müzecilik anlayışı ve ortak akıl ile karar almaya yönlendirmektedir.
- Uçabilmek insanoğlu için önce bir düştü, bu düşün adım adım nasıl gerçeğe dönüştüğünün bir ispatı mıdır bu müze?
Müzemiz geçmişten geleceğe bir köprü oluşturmaktadır. Evet, insanoğlunun uçabilme düşünün nasıl gerçeğe dönüştüğünü ve bunun için fedakâr havacılarımız tarafından ödenen bedelin izlerini burada görebiliyoruz. Ayrıca, insanoğlunun Ay’a ayak basmasıyla bu düşün yeni bir boyut kazandığını ve uçma serüveninin Mars’a yolculuk hayali ile yeni hedefler belirlediğini de söyleyebiliriz. Yakın bir gelecekte ülkemizin havacılık çalışmalarının da müzelerimizdeki diğer eserlerin yanında yer alacağına inanıyorum.
- Atatürk “İstikbal göklerdedir” derken, savaşta ve barışta uçabilme kabiliyetinin sağladığı üstünlüğe vurgu yapmıştır; zaman, sürat, hava sahasının denetimi ve seyahat edebilme özgürlüğü gibi. Bugün bu çabayı ve aşamaları nerede görüyorsunuz?
Yaşadığımız zorlu coğrafyada etkin ve caydırıcı bir hava gücüne sahip olmanın ülkemizin bekası için hayati önemde olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle Türk Hava Kuvvetleri, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz öngörüsü ile ifade ettiği “İstikbal Göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar” sözünü kendisine hedef olarak belirlemiş ve hedefe ulaşmak için çalışmalarına yön vermiştir. Bugün bölgesinin ve dünyanın saygın ve güçlü hava güçlerinden biri olan Türk Hava Kuvvetleri’nin bu yolda kat ettiği mesafeyi, köşe taşlarını ve bizleri bugünlere taşıyan tarihimizin önemli şahsiyetlerine ait eserleri Hava Müzesi’nde görmek mümkündür.
İLK KADIN PİLOT SABİHA GÖKÇEN KÖŞESİ
- Havacılık tarihinin izlerini gördüğümüz bu müzeyi hiç gezmemiş okurlarımız için tanıtır mısınız? Açık ve kapalı sergi alanlarındaki salonlarınızda ziyaretçilerinizi neler bekliyor?
Müzemiz, Türk ve Dünya havacılık alanındaki gelişmeleri tarihsel bir akış içerisinde ziyaretçilerine aktaracak şekilde kapalı ve açık sergi alanlarından oluşmaktadır. 1999 yılında yapılan çalışmalarla dünyanın ve T.C.nin ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen adına bir köşe hazırlanmıştır. Bu köşede Atatürk’ün kendisine armağan ettiği tabanca başta olmak üzere Sabiha Gökçen hanımefendi tarafından bağışlanan çok sayıda değerli obje ve fotoğraf sergilenmektedir. Anılar Salonumuzda, Türk Hava Kuvvetlerinin ilk pilotu Fesa Evrensev’e ait 1 numaralı bröve, 1964 Kıbrıs Hava Harekâtında şehit düşen ilk pilotumuz Yzb. Cengiz Topel ve ilk kadın jet uçağı şehidimiz Tğm. Ayfer Gök’e ait eşyalar ile Solo Türk ve Türk Yıldızları akrotimlerinin tanıtıldığı köşelerimiz mevcuttur. Ayrıca açık gezi alanında “Mavi Dünya” adlı binamızda orijinal kokpitler bulunmaktadır. Ziyaretçilerimiz burada bir pilotun kokpit içindeki dünyasını deneyimleme fırsatı bulabilmektedir.
-Gezilebilir görülebilirin yanı sıra dokunulabilir bir müze sizinkisi. Bir yanıyla o uçaklar ve malzemeler yaşamaya, işlevini sürdürmeye devam ediyor. Açık havada tahribat söz konusu oluyordur, objelerinizi nasıl koruyorsunuz?
Uçakların doğa şartlarından kaynaklı tahribattan korunması, bizim için en zorlayıcı görevlerden birisidir. Bu konuda Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlıklarından destek almaktayız. Ayrıca özellikle açık hava şartlarına karşı hassas durumda olan, özel koruma gerektiren uçaklarımız için mümkün olduğu ölçüde kapalı sergi alanlarından yararlanılmakta, özel nem ve ısı şartları temin edilmektedir. Gelecek dönem projelerimiz içinde açık sergi alanlarımızdaki uçaklarımız için korunaklı alanlar yapılması çalışması da bulunmaktadır.
YALNIZ GEÇMİŞ DEĞİL GELECEĞİN ADIMLARI DA VAR
- Kent müzeleri içinde Hava Müzesi’nin durumu/anlamı nedir? Bu mirasın varlığı kurumunuza, kentimize, bölgemize kısacası yaşantımıza ne gibi katkılar sağlıyor?
Hava Müzesi, havacılık alanındaki gelişmeleri tarihsel bir süreç içinde sunan, yalnız geçmişin izlerini değil geleceğin adımlarını da görmemizi sağlayan ve bu yönüyle de yaşayan bir ihtisas müzesi niteliğinde olması nedeniyle diğer kent müzelerinden ayrı bir yere sahiptir. Müzemizde Türk Havacılığının geçmişinin yanı sıra Dünya Havacılığının eserlerini de görmek mümkündür. Her biri tarihi kültür varlığı olarak değerlendirilen, havacılık tarihimizin eşsiz eserlerini başkentimizde, milletimizle paylaşma fırsatı bulmaktan dolayı ayrıca mutluyuz.
- Her geçen yıl müzeye olan ilgi nasıl, ziyaretçi sayısında bir artış söz konusu mu? Yetişkinler geliyor, aileler çocuklarını getiriyor, okul yönetimlerince öğrencilerin uğrak yeri oluyor denilebilir mi?
İletişim ve tanıtım olanaklarındaki gelişmelere bağlı olarak her geçen yıl daha fazla ziyaretçimize ulaşmaktayız. Son yıllarda müzemize, başta sivil havacılık eğitimi veren kurumlar ve üniversiteler olmak üzere havacılık tarihi, fotoğrafçılık ve model uçak meraklılarının yoğun ilgisini görüyoruz. Ayrıca müzemiz ülkemize resmi ziyaretlerde bulunan yabancı ülke heyetleri tarafından da ziyaret edilmekte ve kendilerine havacılık tarihimizin gelişmeleri hakkında bilgiler verilmektedir.
Hava Müzesi, kurulduğu 1998’den bugüne Türk ve Dünya Havacılığının gelişim serüvenini ziyaretçileriyle paylaşmanın ve hayatlarını havacılığa adamış, bunun için canlarını feda etmiş, tarihimizin önemli şahsiyetlerinin bizlere bıraktığı paha biçilmez objeleri, ziyaretçilerimizle buluşturmanın ve hatıralarını gelecek nesillere aktarmanın sorumluluğunu taşımaktadır. Hava Müzesi çalışanları olarak Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlattığı yolda, geleceğin Hava Kuvvetleri’ni şekillendirmeye aday gençlerimizi ve göklerdeki uçakların sesini, özgürlüğümüzün teminatı olarak gören her yaştan vatandaşımızı, müzemizde görmekten büyük bir mutluluk duyacağımızı ifade ederek sözlerimi sonlandırmak istiyorum.
GERÇEK BİR UÇAĞIN GÖRSEL DENEYİMİ
- Her çocuk hayatının bir döneminde pilot olmayı düşler. Peki, çocukların dünyasına ne kadar girebiliyorsunuz; uçaklar, maketler, gerçek savaş uçağı kokpiti ile onların büyülü dünyasındaki yeriniz nedir?
Temel amaçlarımızdan biri, gençlerimize havacılık sevgisi aşılamaktır. Bu nedenle onların hayal dünyalarına ulaşmayı ve geleceğin havacılarına ışık olmayı hedefliyoruz. Örneğin bu amaçla Mavi Dünya sergi alanındaki T-33 ve F-5 kokpitleri ile çocuklarımıza gerçek bir uçağın görsel deneyimini yaşatmaya çalışıyoruz. Biliyoruz ki sergilenen uçaklar ile çekilen bir fotoğraf, Türk Yıldızları ve Solo Türk pilotlarımızdan alınan imzalı birer poster, bir uçak maketi veya anı objesi çocuklarımızın odalarında önemli bir yer tutmaktadır.
- Havacılık bilincinin gelişmesi bakımından, kentlinin müzeye duyduğu ilgiyi cazip kılmak için ne tür tanıtım faaliyetleriniz, projeleriniz oluyor? Açık hava sosyal etkinliklerine, özel sergilere ev sahipliği yapıyor musunuz?
Hava Müzesi olarak birçok etkinliğe ev sahipliği yapmakta, il içinde ve dışında düzenlenen çeşitli etkinliklere katılmaktayız. Özellikle önemli günler ve Milli Bayramlarımızda uğrak yeri olan mekânlarda etkinlikler düzenlemekte, bu sayede daha fazla vatandaşımıza ulaşım hedeflenmektedir. Bu etkinlikler arasında özellikle plastik model uçak ve kâğıt katlama sanatı (origami) ile uçak yapma yarışmaları, Türk Yıldızları, Solo Türk tanıtım ve imza günleri, Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşı’nda Türk Havacılığı temalı sergiler öne çıkan etkinliklerimizdendir.