Güncelleme Tarihi:
Ankara’da ziyaret edilebilen çok sayıda tarihi yapı, kalıntı ve ören yeri keşfedilmeyi beklerken, henüz ziyarete açılmayan gizli güzellikler de kentin köklü tarihine ışık tutuyor. Başkent’teki ziyarete kapalı yerlerden biri de Ankara Kalesi’ndeki Akkale Burcu. Selçuklu döneminde inşa edilen burç, Cumhuriyet tarihinin ilk müzesi olan Eti Müzesi’ne ev sahipliği yapmış. Şu an Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin deposu olarak kullanılan Akkale Burcu, içinde çok sayıda antik eseri barındırıyor. Burç, fiziki şartlarının el vermemesi nedeniyle uzun bir süredir ziyarete kapalı. Yılda sadece bir kez Ankara’nın başkent oluşunun kutlandığı 13 Ekim’de Seymen gösterisi için açılıyor. Hıdırlıktepe’nin karşısında Kale’nin bir diğer ucunda bulunan burç, aynı zamanda şehrin birçok noktasından görülebilen Türk bayrağına da ev sahipliği yapıyor. Ziyarete açık olan Şarkkale Burcu’yla birlikte yüzlerce yıldır şehre adeta muhafızlık yapan Akkale Burcu’nun uzun vadede fiziksel şartlarının iyileştirilerek ziyarete açılması söz konusu.
Kalenin en korunaklı bölümünü oluşturan Akkale Burcu, halk arasında ‘Alitaşı’ adıyla biliniyor. Selçuklu sultanlarından 2. İzzeddin Keykavus tarafından 1249 yılında inşa ettirilen burç, Ankara Kalesi içinde bir iç kale özelliği taşıyor. Akkale Burcu, bulunduğu konumdan dolayı sur inşa etmeye bile gerek görülmemiş olan dik bir yamaçta kurulu. ‘Ankara taşı’ olarak bilinen andezit taşından inşa edilen burcun içine alçak bir kapıdan giriliyor. Geniş bir avlu etrafına surlarla çevrili olan burç, şehri 360 derece izleme imkânına sahip. Avlunun ortasında Türk bayrağı dalgalanıyor. Ayrıca mezar taşları, sütun parçaları, küp gibi çok sayıda antik eser, avluda sergileniyor. Burç içinde üç farklı kapalı oda bulunuyor. Bu kısımlar da yine antik eserlerin depolandığı bölümler olarak kullanılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün özel isteğiyle Cumhuriyet tarihinin ilk müzesi olan Eti Müzesi, 1921 yılında Akkale Burcu’nda kuruldu ve 1948 yılına kadar varlığını burada sürdürdü. Akkale Burcu’ndaki bu ilk müze, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin ve Etnografya Müzesi’nin çekirdeğini oluşturuyor. Günümüzde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin depo bölümü olarak kullanılan bu kısım ziyarete kapalı.