Güncelleme Tarihi:
ANKARA Üniversitesi, başkentin deprem riski ve son dönem gelişme bölgesi olan batı kesimlerinin zemin yapısı konusunda 5 yıl süren araştırmasını tamamladı. Raporda, Ankara’nın gelecek 10 yıl içinde yıkıcı nitelikte bir depremle karşılaşma olasılığının yüzde 35,8 olduğu, eski Ankara çayının alüvyon zemini üzerindeki yüksek katlı yapıların risk taşıdığı belirtildi. Siyasilerle bürokratların gözde semti olarak son yıllarda hızla yapılaşan Çukurambar da “elastik” zemin yapısıyla riskli bölgeler arasında gösterildi.
Ankara Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (ADAUM) araştırması rapor halinde yayımlandı. Prof. Dr. Ahmet Tuğrul Başokur, Prof. Dr. Ergün Gökten, Prof. Dr. Recep Kılıç’ın sorumluluğundaki ekip, Ankara’da Eskişehir yolu ile İstanbul yolu arasında kalan Ankara Çayı’nın oluşturduğu zeminde incelemeler yaptı. 100 metreye kadar onlarca sondajın yapıldığı arazi çalışması 4 yıl sürdü. Proje sonucunda yazılan “Ankara’nın batısındaki zeminlerin jeolojik, jeofizik, jeoteknik özellikleri ve dinamik davranışı” raporundan bölümler şöyle:
Dört fay tehdit ediyor
“Ankara, Orta Anadolu bölgesini çevreleyen tektonik unsurların etkisi altında olup, bunların oluşturabileceği bir depremden kaçınılmaz şekilde etkilenecektir. 2000’den itibaren hızla artan sismik hareketlilik, bölgenin yeni tektonik oluşumlara açık olduğunu düşündürmektedir. Ankara merkezine 200 kilometreden daha az olan iki fay zonu (Kuzey Anadolu-Eskişehir) üzerinde oluşacak yıkıcı bir depremin özellikle Ankara Çayı’nın oluşturduğu zeminler üzerinde etkili olması beklenebilir. Tuz Gölü fayının özellikle Ankara batı bölgesi için önemli bir sismik riske sahip olduğu söylenebilir. Eskişehir fay sistemi de Ankara batısındaki alüvyal zeminlerde yer alan kimi yapılaşmaları etkileyebilecek bir risk sunmaktadır.
Yıkıcı deprem tahmini
Bölgede 6 büyüklüğünde bir depremin muhtemel yineleme periyodu yaklaşık 72 yıl. Gerçekleşme olasılığı 1 yıl içinde yüzde 1.4, 5 yıl içinde yüzde 6.9, 10 yıl içinde yüzde 12.9, 25 yıl içinde yüzde 29.3, 50 yıl içinde yüzde 50, 100 yıl içinde yüzde 75. Bölgede sıklıkla rastlanan ve yıkıcı olarak nitelendirilebilecek 5.5 büyüklüğünde bir depremin dönüş periyodu yaklaşık 22 yıl. Yıllara göre gerçekleşme olasılığı 1 yılda yüzde 4.3, 5 yılda yüzde 19.9, 10 yılda yüzde 35.8, 25 yılda yüzde 67, 50 yılda yüzde 89.1, 100 yılda yüzde 98.8. Süresinin uzun olması durumunda daha yıkıcı etki oluşturabileceği de unutulmamalıdır. “
Çukurambar’ın altı elastik
RAPORDA, Etimesgut, ve Çukurambar’la ilgili de şu ifadeler yer aldı:
“Etimesgut’ta 1,75-4,75 metre, Macunköy’de 4,75-10.75 metre, Avdan’da 9,75-10,75 metre ile Kazan’da 13,75 metre seviyelerinde lokal olarak sıvılaşma riski bulunmaktadır. Çukurambar’da 70 metreden daha derinlerde ivme hızla düşmektedir. Durum 70 metre derinlikte ortamın, elastik koşulları temsil etmesindendir. Bu nedenle bu derinlikten itibaren yatay gerilmede hızla artma göstermektedir. 20 metreden daha derinlerdeki değişim küçük iken ilk 20 metrelik kısımda artmaktadır. 20 metreden daha sığ kesimde hız ve dolayısıyla zemin modülleri yer yüzeyine yaklaştıkça zayıflayan bir ortamı işaret etmektedir.”