LİGDE dereceleri itibarıyla arzuladıkları yere gelemeyen üç takımın da transferde hatalı
seçimler yaptığı, kamuoyunun da fikir birliği ettiği bir konuydu... Sezonun karı, Ankaraspor’un genç oyuncularıydı. Teknik adam seçimleri doğru, onlara sunulan koşullar başarı için eksikti.
Hikmet Karaman, Aykut Kocaman ve
Mesut Bakkal’ın çabaları, bu nedenle yetersiz kaldı.
SADECE çok ilginç sonuçların alındığı bu sezon değil, onlarca sezon futbol izlemiştik. En gencimiz
Özgür Şahiner’in bile 16. sezonuydu..
Atilla Türker 23,
Meriç Enercan ise tam 27 sezondur futbolunun gözünün içine bakıyordu..
Bunların bir bölümünde Ankara’nın birinci ligde takımı yoktu.. Ancak Ankaragücü’nün 1981’de Ankara futboluna getirdiği heyecan, kentteki futbol coşkusunu geliştirmiş, Gençlerbirliği’ni de çekip almıştı birinci lige... İki binli yıllarda en küçük kardeş katıldı aileye.. Ankaraspor, ailenin üçüncü ferdi olarak yerini aldı ligde.. Ve üç takımlı futbol çeşnisi oldu Ankaralılara..
Evet.. Ankara Hürriyet Spor Sevisi olarak, kendi aramızda bazı sorulara yanıt bulalım istedik. Daha doğrusu, aramızda zaman zaman yaptığımız futbol sohbetlerini sizlerle paylaşmayı arzuladık. Belki de çoğunuzun aklından geçenleri konuştuk.. Kimilerinizin "ben bunu düşünmemiştim" dedikleriyle birlikte.
İşte ligin son düzlüğünde akla gelen sorulara Hürriyet yazarlarının yanıtları:
Son 4 haftaya girerken, Ankara takımlarının durumu sizce nedir? á Meriç Enercan: "Ankaraspor, puan durumu itibariyle rahat, Gençlerbirliği’nde bir süredir kazanamamanın getirdiği, iç gerginlik var.. Ankaragücü ise tehlike bölgesinin hemen üstünde yer alması ve bu tehlikeyi içinde hissetmesi nedeniyle son derece rahatsız "
á Atilla Türker: "A.Gücü’nün durumu çok kritik. Eğer bu hafta Sakarya karşısında puan kaybederse, tehlike büyük boyutlara ulaşabilir. İşin şakası yok. Ankaragücü’nün kümede kalması için Sakaryaspor’u yenmesi şart. Gençlerbirliği için doktor, "ne yerse yesin, farketmez" dedi. Ankaraspor ise sessiz ve derinden gidiyor. Çok istikrarlı sonuçlara imza atan Ankaraspor, böyle giderse ligin en başarılı takımı olacak"
á Özgür Şahiner: "Kayseri’nin ligde 2 temsilcisi var. Erciyes kupanın finalisti ve yüzde 99 UEFA’ya katılacak. Kayserispor ise Avrupa’ya açılma hedefini sonuna kadar taşımaya kararlı. Bu bile Başkent futbolunun ne halde olduğunu anlatıyor. Gençlerbirliği ve Ankaraspor’un orta sıra takımı kimliğine bürünmesi, Ankaragücü’nün son yıllarda sürekli kümede kalma mücadelesi vermesi, Ankara adına üzüntü verici"
Süper Ligdeki Başkent takımları, 30 haftalık süreci esas alarak, sizce iyi bir sezon geçirdi mi? á Meriç Enercan: "Aslında üç takımın da iyi bir sezon geçirdiğini söylemek mümkün değil. İyi sezon, başarılı bir sezon demektir. Ancak ne ligde iyi derece, ne de kupada final oynayıp kazanmak gibi bir sonuca ulaşılamadıysa, ortada başarı da yok demektir. Ancak Ankaraspor’un lige sunduğu 3-4 genç oyuncusuyla kazançlı olduğunu söylemek mümkün"
á Atilla Türker: "Üç Ankara takımı arasında en başarılısı kesinlikle Ankaraspor. Aykut Kocaman, kısıtlı kadro ile güzel işlere imza attı. Gençlerbirliği ise hayal kırıklığı yarattı. Özellikle son haftalardaki düşüş, Kırmızı-Siyahlı ekibe hiç yakışmadı. Ne olursa olsun Gençlerbirliği’nin, bu haftaya dek 48-50 puan toplaması gerekirdi. Ankaragücü ise bu zorlu ligde kümede kaldığı takdirde, görevini yapmış sayılır."
á Özgür Şahiner: "Tablo, her şeyi ortaya koyuyor. Sezon başı konan hedefler, göz önüne getirildiğinde sorunun cevabı kendi içinden çıkıyor. Türk futbolunun kalitesinin tartışıldığı, 3 büyüklerin hem ligde hem de kupada çöküş yaşadığı dönemde, Başkent ekipleri, sıçrama yapıp öne çıkabilirdi. Ancak bu şansı kullanamadılar. ’İyi sezon geçirdiler’ demek çok fazla iyimserlik olur"
Bu üç takım nerede doğru, nerede yanlış yaptılar? á Atilla Türker: "Üç takımın da transfer politikası yanlıştı. Ankaraspor’un yabancıları yetersiz. Sadece
Wederson, idare eder.
Jaba mecburiyetten oynatılıyor.
Batak bu sezon görevini yaptı. Gençlerbirliği’nde
Ayman ve
Risp’in, Trabzonspor’a verilmesi yanlıştı. Ankaragücü’nün, yabancı futbolcu politikası ise tam bir fiyasko çıktı. Sorarım, Ankaragücü’nde hangi yabancı futbolcu çok yararlı oldu? Biraz
Bebbe. Diğerleri olmasa da, olurdu"
á Meriç Enercan: "Bakınız Ankaragücü’nün transferlerine. Yaş ortalaması 30 küsür. Bu yaştakilerden, en işe yarar
Ceyhun satıldı. Yani geleceğe yatırım yok, günü kurtarma derdinde
Cemal Aydın..
İlhan Cavcav da para derdinde.
Ayman ile
Risp, devre arasında para için Trabzon’a uçuyor, takım da tepe aşağı gidiyor. Bakıyoruz Ankaraspor, çoluk çocukla, iki beraberlik bir galibiyet serisiyle, aslanlar gibi gidiyor"
á Özgür Şahiner: "Aslında ligin ilk yarısı, 3 ekip açısından da çok kötü geçmedi. Ancak ara transfer dönemi özellikle Gençlerbirliği ve Ankaragücü’nde takım içi dengeleri bozdu. Yönetimlerin, transferden gelecek paralara öncelik tanıması, teknik direktörlerin de buna zoraki ’evet’ demesi, iyi giden işleri karıştırdı. Kırmızı-siyahlılar,
Risp ve Ayman’ın, Ankaragücü ise
Ceyhun’un boşluğunu dolduramadı. Yeniler de tam uyum sağlayamadı. Ankaraspor’un gençleştirme operasyonunun zamanlaması tartışmaya açıktı. İşler ikinci yarıda iyi gidince fazla çatlak ses yükselmedi."
Üç Ankara takımı sizce iyi yönetiliyor mu? á Özgür Şahiner: "Ankaragücü, iyi yönetilmiyor. Neden, çünkü ortada sportif bir başarı yok. Transferde her dönem yanlışlar yapılıyor. Sarı-lacivert renklere gönül verenler küstürülmüş ve dışlanmış. Başkan, her kesimle kavga ediyor. Gençlerbirliği’nde durum biraz daha farklı. Modern tesisi, borcunun olmayışı artıları. Ancak onlarda sportif anlamda öne çıkamıyor. Her sezon 2-3 oyuncunun satılması, kurulu düzenin sağlıklı yürümesi, büyük hedeflere koşmaktan daha önemli. Ankaraspor’a gelince, bir kulüp başkanı için ’ağabey’ dedi diye, başkanı görevden alınan bir yönetim var. Daha doğrusu ortada yönetim var mı yok mu bilen yok !"
á Meriç Enercan: "Öyle bir şeyi başarabilseler, ortada iyi işler, iyi sonuçlar ve başarı olur.. Ne var, gözle görülen, elle tutulan. Kocaman bir hiç. Kendimizi avutuyoruz, günlük sonuçlarla. Bu yıllardır böyle ama herkes sadece bakıyor. Yalan hamlelerle, hiç bir şey düzelmez. "
á Atilla Türker: "Ankaraspor’un en büyük şansı, menajer
Mehmet Şen... Çok iyi bir futbolculuk geçmişine sahip olan bu kardeşimiz, üst yönetim, teknik heyet ve futbolcular arasında çok iyi bir köprü görevi yaptı. Gençlerbirliği ve Ankaragücü ise bu konuda şanssız ve yetersiz. Kimse kusura bakmasın ama, Gençlerbirliği ve Ankaragücü hala "hababam usulü" ile yönetiliyor."
A.GÜCÜ'NÜ AYDIN DA KURTARAMAZ Bu üç takımın küme düşme tehlikesi nedir? á Özgür Şahiner: "G.Birliği ve Ankaraspor, küme düşerse tarihe geçer. Alt taraftaki takımların, son haftalarda sürekli kazanması ve barajı yükseltmesi, iki ekibi tedirgin etmeye başladı. Trabzon ile Erciyes'ten ekstra puanlar çıkaran A.Gücü, Rize yenilgisi ile sarsıldı ve kendini yine kabus dolu gecelerin içinde buldu. İçerideki Sakarya maçı, zamanlama açısından mükemmel bir döneme geldi. Rakiplerin kendi arasında oynayacak olmaları, onları biraz olsun rahatlatıyor. Ama bu ligin şakasının olmadığı bir gerçek."
á Meriç Enercan: "Olmaz olur mu.. Ankaragücü bu tehlikenin hemen kıyısında, Gençlerbirliği ise uzak yamacında.. Ligde 41-42 puanı toplayamayan her takımın küme düşme tehlikesi var. Ankaraspor için geçerli değil bu tehlike.. Onlar, şimdi İnter Toto'yu yakalayabilir miyiz diye hesap yapıyor.
á Atilla Türker: "Ankaraspor'un küme düşmesi söz konusu değil. Gençlerbirliği de düşmez. Ama Ankaragücü'nün durumu karışık. Bizim ligimiz enterasandır, son haftalarda umulmadık sonuçlar alınabilir. Ankaragücü'nün, kendi göbeğini kendi kesmesi gerekiyor. Eğer Sakaryaspor karşısında üç puana ulaşamazsa, Ankaragücü'nü Cemal Aydın da kurtaramaz."
Ankara'dan şampiyon çıkmaz "İnsanlar önce kafasında şampiyon olmayı başarmalı. Sonra da takımlarını şampiyon yapmak için yola çıkmalı. Ankara'da şampiyonluk bitmeyen bir hayal. Önce insanlar şampiyonluğa inanmalı."
Ankara futbolu şampiyon çıkarır mı? á Meriç Enercan: "Bence bu, bitmeyecek olan bir hayal.. Bu koşullarda, hiç bir zaman gerçekleşmeyecek tatlı bir hayal. Kafalar şampiyon olmalı önce sonra da takımlar"
á Atilla Türker: "Bu mevcut görüntü içerisinde Ankara'dan şampiyon çıkmaz. Şampiyonluk sadece parayla, taraftarla, medyayla olacak iş değil. Çok iyi yapılanma gerekiyor. Uzağa gitmeye gerek yok, her türlü transfer bile hala
İlhan Cavcav ile
Cemal Aydın'ın iki dudağı arasında yapılıyor. İki kulüpte de, demokrasi'nin d'si, çoğulcu yönetimin ç'si yok. Cavcav için Gençlerbirliği, Aydın için de Ankaragücü, artık güzel bir meşgale haline geldi. Ankaraspor'un ise bu tozlu yollarda çok mesafe kat etmesi gerekiyor."
á Özgür Şahiner: "Bu sadece Başkent'in değil, Anadolu’nun sorunu. 3 büyük, dışında bir başka takımın şampiyon olması, her geçen sezon imkansızlaşıyor. Trabzonspor’un bile 20 yılı aşkın süredir zirvenin uzağında olması, başkent ekiplerinin bu hayali gerçekleştirmesinin ne derece zor olduğunu gösteriyor. Son iki sezonda federasyon ve hakemler üzerinde kurulan inanılmaz baskıların ne gibi sonuçlar getirdiğini yakından yaşayıp gördük."
Ankara’nın sorunu duyarsızlıkAnkara futbolunun en büyük sorunu sizce nedir?
Meriç Enercan: "Yanlış yöneticiler öncelikle. Sonra da bu yöneticilerin yanlışları. Senelerdir yaşananlara bakın, eski sorunlardan bir farkı olmadığını göreceksiniz. Kişiler aynı, sorunlar aynı. Yani orta Anadolu ovasında değişen bir şey yok"
Atilla Türker: "En büyük sorun, tek adam politikası. İlhan Cavcav ve Cemal Aydın'a herkes saygı duyuyor ama, onlar herkese saygı duymuyor. İkisine de Allah uzun ömür versin, yaşadıkları sürece tek adam olarak kalacaklar. Ankaraspor ise AŞ oldu ama, yine Melih Gökçek'in denetim ve gözetiminde. Gökçek belediye başkanı kaldığı sürece, Ankaraspor da ayakta kalır."
Özgür Şahiner: "Temel sorun kentlilik bilincinin yerleşmemiş olması. Ankara’da 5 milyon civarında insan yaşıyor ama ne Ankaragücü, ne Gençlerbirliği ne de Ankaraspor’un arkasında bir taraftar gücü var. Ankaralılar, kendi takımlarına sahip çıkmıyor."