Güncelleme Tarihi:
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Altındağ ilçesindeki okulların müdürleriyle, 2013-2014 eğitim öğretim yılı değerlendirme toplantısında bir araya geldi. Ankara Hürriyet’in takip ettiği toplantıda Aydoğan, Başkent’in yeni eğitim öğretim yılı için belirlediği hedefleri ve öncelikleri paylaştı. Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde düzenlenen toplantıya Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Vural Çakır’ın yanı sıra ilçede bulunan yaklaşık 120 okulun müdürü katıldı. Çakır’ın Altındağ’daki okulların genel durumlarına ilişkin yaptığı sunumun ardından Aydoğan, yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, belirlenen strateji ve yeniliklerle ilgili olarak görüşlerini paylaştı.
55 BİN ÖĞRETMEN 950 BİN ÖĞRENCİ
55 bin öğretmen, 950 bin civarında öğrenciyle 28 bin derslikte 2013-2014 eğitim öğretim yılına başlayacaklarını vurgulayan Aydoğan, “Son 10 yılda Başkent’e 12 bin derslik kazandırdık. Öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle, yöneticilerimizle ve velilerimizle biz kocaman bir aileyiz. İlçe toplantılarına çok önem veriyorum. İlçe bazında gerçekleştirilen toplantılarda spesifik olarak sorunlara eğilme fırsatı yakalıyoruz, olumlu sonuçlar elde ediyoruz” dedi.
Okul yöneticilerinin yasa ve yönetmeliklerden aldıkları yetkileri kullanması, inisiyatif alması durumunda okullarda yaşanan sorunların büyümeden önüne geçilmesinin mümkün olacağının altını çizen Aydoğan, beş ana başlıkta oluşturdukları yol haritasını şöyle anlattı:
ZARARLI ALIŞKANLIĞA STRATEJİ PLANI
“Yeni eğitim öğretim yılı için kendimize beş öncelik belirledik. Sigara, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklardan öğrencileri uzak tutmak hedeflerimizden bir tanesi. Tüm okullar strateji planı belirleyecek. Disiplin, sert sözler, azarlama eğitimde bir yöntem olamaz. Bunun yerine her okulda kanunların ve yönetmeliklerin verdiği yetkiler çerçevesinde strateji geliştirilecek, bu stratejiler gönüllü öğretmenler ve temsilci öğrenciler vasıtasıyla yürütülecek. Sosyal etkinlikler yönetmeliğinde yapılan değişiklikler okul müdürlerimizin elini çok güçlendiriyor. İstediğiniz kadar kulüp kurun, etkinlikler düzenleyin, ‘bu işi çözeceğim’ deyin ve soruna odaklanın.
PROGRAMLAR DEĞİŞECEK
Önceliklerimizin bir diğeri, milli bayramlar ve önemli günlerde yapılan tören ve programlarda bu toprağın değerlerinin vurgulanması olacak. Milli duyguların daha yoğun hissedilmesi ve taklitçilikten uzaklaşılarak bu topraklara ait değerleri yaşatacak törenlerin hazırlanması hedeflerimiz arasında yer alacak. Yıllardır yapılan, sadece konuşmaların başındaki tarihlerin değiştirilmesiyle şekillenen programlar yapılmayacak. Anma ve kutlama komiteleri kurulacak ve programların içeriği komitede yer alan insanlar sayesinde zenginleştirilecek.
ÖĞRETMENE SAYGI VE AİDİYET DUYGUSU
Öğretmene saygı kültürünün korunmasına, güçlendirilmesine yönelik güçlü bir okul iklimi oluşturulacak. ‘Bu okulda öğretmene saygı esastır’ her kurumumuzda slogan haline gelecek. Okullarda kurumsal kimliğin ve aidiyet duygusunun geliştirilmesi temel önceliklerden olacak ve bu konuda ciddi çalışmalar yapılacak. Yöneticilik her sektörde zordur ancak, yöneten kişinin yönettikleri mutluysa siz başarılı bir yöneticisinizdir. Düşüncelerinizi paylaşmak, kararları, öğretmenler, veliler ile birlikte almak yönetim kabiliyetinizi artırır, sizleri güçlü kılar.
ŞİDDET EĞİLİMİLERİ DİKKATLE İZLENECEK
En önemli hedeflerimizden bir tanesi de şiddet. Öğrencilerin kendi aralarındaki ve öğretmenlere yönelik şiddet eğilimleri dikkatle izlenecek, eğitim ve sosyal etkinliklerle kardeşlik duyguları geliştirilecek. Her hedefte olduğu gibi bu konuda da bir strateji geliştirilecek. Şiddeti ve kavgayı disiplinle önlemek mümkün değil. Başkent’in üniversiteleriyle protokol imzaladık. Bu protokol size birçok kapıyı aralıyor. Şiddet konusunda da akademisyenlerden faydalanın. Yöneticilerin insiyatif alması durumunda okullarda yaşanan sorunların büyümeden önüne geçilmesi mümkün olacak.”
SORUNUN YÜZDE 60’I İDARECİ KAYNAKLI
Okullarda açılan soruşturmaların yüzde 60’ının idarecilerin birbirini şikayet etmesinden kaynaklandığını ifade eden Aydoğan, “Soruşturma benim sevmediğim bir kavram. Okullarda huzurun bozulması müdürlerin etkisizliğinden, yetersizliğinden ve umursamazlığından kaynaklanıyor. Bu noktada iletişim devreye girmeli. Okullarda hoşgörü iklimi oluşturmak idarecilere düşüyor. Şikayet etmek insanın en doğal hakkı ancak bunun azaltılması hatta ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu noktada davranış değişikliklerine ve güçlü iletişime ihtiyacımız var” diye konuştu.