Güncelleme Tarihi:
KİMİSİ bir Türk kızına aşık olup peşinden geldi, kimi tatile geldiğinde hayran kaldı, kimiyse merakından düştü yollara. Aralarında Türkiye vatandaşlığına geçmek için mahkeme yolunu tutan, Türkçe isim almak isteyenler bile var. Hepsi Türkiye’yi sevdi ve Ankara’da yaşamayı seçti. Hiçbiri geri dönmeyi aklına bile getirmedi. İçlerinde eşinin akrabalarından Türkçe öğrenen, sakatat yiyen, yaprak sarması yapan, Türk Halk Müziği dinleyen var. Yabancı oldukları için bazı sorunlarla karşılaşsalar bile kendilerini Türk gibi hissettiklerini sık sık dile getiriyorlar. Onlar Ankara’ya gönül veren, Ankara sevdalısı akademisyenler.
Yaprak sarmasını en iyi ben yaparım
SREEPARNA Banerjee (Hindistanlı, ODTÜ’de ders veriyor): 5 buçuk yıldır Türkiye’de, 6 yıldır’da Ankara’dayım. Biyoloji Bilimleri Bölümü’nde ders veriyorum. Evliyim. Türk bir eşim ve iki tane de çocuğum var. Çocuklarıma Türk bakıcılar bakıyor. Onların bu ülkenin kültürüyle büyümesini istiyorum.
Hindistan’a oranla Ankara’yı daha organize buluyorum. Hindistan’daki karmaşadan sonra buradaki sistem bana daha yalın geldi. Buna rağmen sorunlar da yaşamıyor değilim. Yabancı dil bilenlerin sayısı biraz az. Bu nedenle hemen hemen her yerde anlaşma sıkıntısı yaşıyorum.
Yaprak sarmasını en iyi ben yaparım gibi bir iddiam var. Çünkü yiyen herkes tekrar yapmamı istiyor.
Türk vatandaşı olduktan sonra ismimi de değiştirebilirim
SERGEY Konichenko (Rus, Ankara Üniversitesi’nde ders veriyor): Üç yıl Özbekistan Milli Takım Antrenörlüğü ve 2003-2005 GSGM Kano Federasyonu Kano Milli Takım Antrenörü olarak görev yaptım. Türkiye’de kano sporunu ben başlattım. Milli Takıma sporcular yetiştirdim. Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda Öğretim Görevlisiyim. Aynı zamanda 2005 yılından bu yana Ankara Üniversitesi Spor Kulübü Kano Takımı Antrenörlüğü yapıyorum.
Ankara’ya hayran insanlardan biriyim. 5 yıl oldu geleli. Türkiye muhteşem bir ülke. Doğası harika. İnsanları sıcak ve yardım sever. Türkiye vatandaşlığına geçmek için mahkemeye başvurdum. Eğer işler yolunda giderse Türkçe bir isme sahip olabilirim.
Ankaralılar İtalyanlara benziyor
ANNETTE Hohenberger (Alman, ODTÜ’de ders veriyor): 5 buçuk yıldır Ankara’dayım. Bilişsel Bilimler Bölümü’nde ders veriyorum. İki çocuğum var. Oğlum mezun olduktan sonra Almanya’ya döndü. Kızım ise hala Ankara’da benimle birlikte yaşıyor. Bu kente çalışmak için gelmeye karar verdiğimde biraz çekingendim. Çünkü bilimsel dilde Türkçe konuşmak oldukça zor. Alışana kadar zaman geçti. Ankaralıların sıcakkanlı insanlar olduğunu gördüm. Daha da sevdim bu kenti. İnsanlar kültürlü, akıllı, güzel ve şık. Tıpkı İtalyanlar gibi.
Uzun yıllar geçmesine rağmen hala Türkçe’yi öğrenemedim. Çok zor bir dil. Kelimelerin okunuşu, teleffuzu fazlasıyla zorluyor beni. Ankara’da yabancı dil bilenleri sayısının azlığı nedeniyle sıkıntı yaşıyorum.
Evde genellikle Türk yemekleri masamızı süslüyor. Yemekleri ben yapıyorum. Mercimek çorbası, patlıcan salatası vazgeçilmez lezzetlerim.”
Türk kızına aşık oldu peşinden Ankara’ya geldi
OWAIN Pedgley (İngiliz, ODTÜ’de ders veriyor): Dört yıldır Ankara’da yaşıyorum. Endüstri Tasarımı Bölümü’nde ders veriyorum. Evliyim. Eşim de benim gibi akademisyen. İngiltere’de aşık oldum ve onun peşinden Ankara’ya geldim. İki çocuğum var. İkisi de Ankara’da eğitim alıyor. Eşim de ODTÜ’de çalışıyor.
Ankara biraz karmaşık, biraz da sakin bir şehir. İngiltere’de de rahattım ama daha anlamlı bir hayat istiyordum. Tam da bu sırada, İngiltere’de verilen uluslararası bir seminerde eşimle tanıştım. Hayran olunacak bir sevgi oluştu aramızda. Biraz zaman geçtikten sonra onun peşinden Ankara’ya geldim. Hiç pişman değilim.
Ankara, karmaşık bir yapıya sahip fakat pratik bir şehir. Dört mevsimin bütün güzellikleriyle yaşanıyor olması, İngiltere’den gelen birisi için mucize gibi. Türk sanatçılardan en çok Emre Aydın ve Gripin’i dinliyorum.
Türkçemi Sezen Aksu dinleyerek geliştiriyorum
DEREK Baker (Amerikalı, ODTÜ’de ders veriyor): 42 yaşındayım. 8 buçuk yıldır da Ankara’da yaşıyorum. Evliyim. Makina Mühendisliği Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyorum. Amacım buraya kendimden bir şeyler katmak.
Ankara’daki en büyük sorun bence trafik. ABD’de insanlar birbirbirine biraz daha saygılı. Asla şerit ihlali yapılmaz. Burada ise durum farklı. Yavaş giden trafikte çok fazla sevilmiyor.
Türk sanatçılardan Sezen Aksu’ya hayranım. Sezen Aksu dinleyerek Türkçemi geliştiriyorum.