Güncelleme Tarihi:
Çocukluğundan bugüne kuşlarla ilgilenen ve Simurg Kuş Yuvası Derneği’ni kuran Alaz Uslu, koruma, kurtarma ve rehabilitasyon çalışmaları yürütüyor. Kuş gözlemciliği de yapan Uslu, başkentin kuş çeşitliliği açısından şanslı olduğunu söylüyor. Uslu, kentteki kuş çeşitliliğini Hürriyet Ankara’ya anlattı:
ODTÜ’DE 249 TÜR TESPİT EDİLMİŞ DURUMDA
“Ankara hem çok büyük bir il hem de çok farklı biyocoğrafik bölgeleri içeriyor, biz onlara eko bölgeler diyoruz. Bu çeşitliliğe bağlı olarak da kuş çeşitliliği oldukça fazla. 350’nin üzerinde kuş türü bulunuyor. Türkiye’de belgelenen kuş türü sayısı 497 olarak biliniyor. Özellikle ODTÜ, Eymir, Mogan gölleri ve Nallıhan Kuş Cenneti çeşitliliğin zengin olduğu yerler. Şehir merkezinde özellikle ODTÜ’de şu anda 249 tane kuş türü tespit edilmiş durumda. Bu sayı Türkiye’de görülen kuş türlerinin yarısından daha fazlasıdır. ODTÜ arazisinde yer alan Eymir Gölü şehir merkezindeki en büyük göllerden biri. Bir de ona yakın olan Gölbaşı Mogan Gölü var, her ikisinde de kuş çeşitliliği oldukça fazla. Bu alanların hepsinin, kendine özgü problemleri var. ODTÜ’de en büyük problemimiz sürekli çevresinde artan şehirleşmedir. Eymir Gölü’ndeki en büyük problem ise insan yoğunluğu. Özellikle hafta sonları bahar ve yaz aylarında Eymir Gölü insan taşıma kapasitesinin çok üzerinde talep görüyor. Mogan Gölü’nde de su kirliliği en büyük problemlerden biri olarak gözüme çarpıyor.
BİZİM ONLARA ONLARIN BİZE İHTİYACI VAR
Sokak hayvanı dediğimizde genellikle çoğu kişinin aklına kuşlar gelmiyor. Kuşların uçabiliyor oluşu otomatikman bizlerle arasına bir mesafe koyuyor. Uçabilmek çoğu zaman kuşların süpersonik canlılarmış gibi bir algı yaratmasına sebep oluyor. Ne yazık ki nasıl olsa uçacak diye araçlarda frene basılmıyor. Kaç kere şahit oldum bu duruma. Yuvadan düşen yavrular, binaların camlarına çarpan kuşlar, kedilerin köpeklerin yaraladıkları, zehirlenenler, araba çarpanlar, elektrik akımına kapılanlar, yuvaları bozulanlar. Ne ararsanız var. Bu algının değişebilmesi için kuşları benimsememiz ve diğer sokak hayvanlarına gösterdiğimiz duyarlılığı onlara da göstermemiz gerek. Biz bu duyarlılığı yaratmak, tüm canlılar gibi kuşların da yaşam hakkına saygılı bir tutum geliştirmek için çalışıyoruz, sorunların pek çoğunu sıraladık, bu hasarları yine biz insanlar çözeceğiz. Bizim onlara, onların bize ihtiyacı var. Simurg Kuş Yuvası Derneği olarak kuşlarla ilgili yardıma ihtiyaç duyduğunuz her durumda tüm bilgi ve deneyimimizi paylaşmaya, daha yaşanılası bir dünya için bizimle yol almak isteyen tüm doğa dostlarıyla yol arkadaşlığına hazırız.”
DOĞAYA GERİ DÖNEN KUŞ ÇOK FAZLA
Dedesi de kanarya yetiştiricisi olan Alaz Uslu, Zonguldak’ta geçen çocukluk yıllarında yaralı kuşların tedavisiyle ilgilendi. Üniversite eğitimi için Ankara’ya gelen Uslu, kuş merakına devam ederken geniş bir çevreye ulaştı. Kuşlar için 2019’da Simurg Kuş Yuvası Derneği’ni kurdu. Dernek kurucuları ve üyeleri arasında veteriner hekimler, uzman ornitolog-biyologlar, akademisyenler, kuş bakım uzmanları, hukukçular, kuş gözlemcileri ve doğaseverler yer alıyor. Uslu dernek çalışmalarıyla ilgili de “Bilimsel uygulamalarla ilerliyoruz. Bu metotları da sıklıkla sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz. Bireysel olarak kuşlara bu şekilde yardım ediyoruz, ancak onların çok daha kapsamlı çözümlere ihtiyaç duyan büyük sorunları var. Ankara’da bulunan bir kuşa bizzat yardım ediyoruz. Örneğin Mardin’de bir köyde bulunan çaresiz kuşa ise yönlendirmelerle yardım edebiliyoruz. Doğaya geri dönen kuşların sayısı çok yüksek. Doğru bilgi ile birlikte bu bilgilerin uygulanabilirliği hayat kurtarıyor bu nedenle ulaşılabilir olmak bizim için çok önemli” bilgilerini verdi.