Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 23 Nisan’da Ankapark’ı çocuklar için bir günlüğüne kısmi olarak açacakları müjdesini verdi.
Başkan Gökçek, katıldığı bir televizyon programında Büyükşehir’in merak edilen projelerinin ayrıntılarını anlatarak, gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. “Projelerinizi açıkladınız. Birçok projeniz heyecan uyandırdı. Ama en çok konuşulan Boğaz’dı. Ankara’ya deniz geliyor mu?” şeklindeki soruya Başkan Gökçek, “Bana da çok takıldılar. Her şeyi yaptık ama Ankara’ya deniz getiremedik. Bu işin latifesi, ama ilk belediye başkanı olduğumda itiraf edeyim Kızılırmak’ı Ankara’ya getirmek istedim. Ama yeni belediye başkanı olduğum için aradaki kot farklarını bilmiyordum” cevabını verdi.
TRT’nin arka tarafında bulunan İmrahor Vadisi’ne 11 kilometrelik “Ankara Kanalı”nı yapacaklarını kaydeden Başkan Gökçek, “Tabi ODTÜ’den gelen bilirkişiler aleyhte rapor vermez, mahkemeler de yürütmeyi durdurma kararı almazsa. Biliyorsunuz Malazgirt Bulvarı’nı yapmaya çalıştığımızda adeta canımız çıktı. Şimdi de kapattırmamak için çalışıyorlar. Dikmen Vadisi projesine hep karşı çıkarlardı. En güzel kentsel dönüşüm projelerinden bir tanesi oldu ve şimdi yemyeşil” diye konuştu.
“DİKMEN VADİSİ’NDEN DAHA GÜZEL BİR VADİ”
Ankara Boğazı için “İnşallah Ankara gerçekten Dikmen Vadisi’nden daha güzel bir vadi kazanır” diyerek uygulamalarla ilgili bilgi veren Başkan Gökçek, Boğaz’a yapılacak viyadükle hem Turan Güneş hem de Boğaz’daki konut ve iş yerleri trafiğinin Çevre Yolu’na aktarılacağını söyledi. Turan Güneş Bulvarı’nın 6 şeride çıkarılacağını da açıklayan Başkan Gökçek, Ankara Boğazı’na ilişkin şu bilgileri verdi:
“Ankara Boğazı 11 kilometrelik yapılacak. Yapacağımız bir arıtma tesisinden alacağımız arıtılmış suyu da buraya vereceğiz. Dolayısıyla bir su sıkıntısı da olmayacak. Bu nedenden dolayı tam bir boğaz görüntüsü olacak. 11 kilometrelik yer arasında 10 metre kot farkı var. Biz bunu düzleyeceğiz, su ağır ağır aksın ve devamlı içerisinde su bulunsun diye. Boğazın etrafında da evlerden ziyade iş yerleri olacak; kafeler olacak, lokantalar olacak. Bu arada Belediye’nin halkın gelip piknik yapabileceği bol bol yeşil alanları bulunacak. Konut alanları yukarı kısımlarda olacak. Arazinin bir kısmı belediyenin ama büyük ekseriyeti vatandaşın. Kanunda pek kullanılmayan maddeyi biz şimdi kullandık. Kentsel dönüşümde arazileri olan kişiler, inşaata başlamadan önce orada yapılacak olan alt yapıya ve rekreasyon alanına harcanan parayı metrekaresi oranında ödemek zorunda. Şu anda 400 bin TL kazanıyorsa, proje bitince 800 bin TL kazanacak. Ne olur buradan bir 10 bin TL verse? Projede böylece bedavaya gelmiş olacak. Bu da Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara’ya kazandıracağı bir proje olacak.”
“23 NİSAN’DA ANKAPARAK ÇOCUKLARA AÇILACAK”
ANKAPARK projesine ilişkin soru üzerine ise Başkan Gökçek, “Buradan bir müjde vereyim 23 Nisan’da çocukların kısmi olarak girmesine izin vereceğim. Bir günlüğüne girsinler eğlensinler. Yetiştiği kadar binecekleri sayısız oyuncak var” müjdesini verdi.
Ankapark’ın bu yıl sonbahar aylarında tamamlanmasını planladıklarını da açıklayan Başkan Gökçek, bir soru üzerine, “Allah’ın izniyle süratle devam ediyoruz. Şu an esas ince detaylar kaldı. Burası adı üzerinde tema park, yapmış olduğunuz temalar hem zaman hem de para alıyor. Bunların bitmesi için bir zaman lazım. İçerisinde otel olmayacak ama çevrede otel yerleri tespit ettik. Bunların plan tadilatları yapılıyor” dedi.
“ANKAPARK’I ULUSLARARASI KURULUŞA VERMEK İSTİYORUZ”
ANKAPARK’ta giriş ücretleri ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Başkan Gökçek, “Şimdiye kadar tema park yapılmadığından yıllar önce eğlence yerlerinden alınacak vergiyi yüzde 20 koymuşlar. KDV’de yüzde 18, ne yaptı yüzde 38, yani 100 liraya içeri girecek olsa, 38 TL’si vergiye girecek. Dünyada böyle hiçbir şey yok. Tam tersine Fransa’da Disneyland’a 1 milyar dolar üstüne yardım ediyorlar. Bizimki daha kesinleşmedi. Benim gönlümden geçen daha önce 50 TL idi. Gireceksin içeri akşama kadar. Bu olur mu olmaz mı bilmiyorum. Biz işletmeyeceğiz. Bunu uluslararası bir kuruluşa vermek istiyoruz. Yani Disneyland tecrübesi olan kuruluşlara” dedi.
Ankapark’ın Ankara’ya direkt uçuşlar için de büyük katkı sağlayacağını açıklayan Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Ankara’da üç şey yapmaya çalışıyorum. Turist çekebilmek için bir tema parkı yapmak istiyorum. İki inanç müzesini yapmak istiyorum. Üçüncüsü de termal turizmi teşvik etmeye çalışıyorum. Bu üçünü başarırsak direkt uçuşlar da ortaya çıkmış olacak. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın turistler rahatlıkla gelecektir. ANKAPARK bittiğinde Büyükşehir Belediyesi olarak 50 milyon dolarlık dünyaya reklam yapmak istiyoruz. Neden yapacağız? Çünkü getirisi olacak. Bunu yaptık mı olay kendiliğinden bitmiş olacak.”
“TUNALI HİLMİ’NİN ALTERNATİFİ YOK”
Gazetecilerin Ankara’da Tunalı Hilmi Caddesi veya başka bir yolun trafiğe kapatılarak gezinti yolu olarak kullanılmasıyla ilgili sorusunu da cevaplandıran Başkan Gökçek, şöyle dedi:
“Ben de direkt olarak o caddenin trafiğe kapatılıp yayaların geçmesini çok arzu ediyorum ama kuzey güney istikametinde alternatif yolları yok. Orayı kapatsak trafik felç oldu demektir. Kapatma şansımız sıfır. Mesela ben Kızılay’ı çok kapatmayı düşündüm. Ama maalesef Kızılay’da metro yapılırken zamanında buranın böyle yapılıp yapılmayacağı düşünülmemiş. Metro hemen bir buçuk metre aşağıdan geçiyor (alışveriş katının) , metro bir buçuk metre aşağıdan geçince kazıp, yolu aşağıya alamıyorsunuz.”
Başkan Gökçek, Çankırı Caddesi’ndeki otellerin kamulaştırılarak öğrenci yurdu yapılması, yolun yer altına alınarak üste kalan bölgenin gezi alanı olması ile ilgili bir düşüncesi olduğunu da belirterek, “Ciddi bir kamulaştırma bedeli var. Bunu belediyenin karşılaması fiilen mümkün değil. Hükümet ‘evet’ dediği anda rahatlıkla yapılabilecek muazzam bir proje. Dışkapı’ya kadar 40-42 bina var, ama bunların bir kısmı salaş, yıkılacak ve yeniden yapılacak. Ama çok güzel binalar da var. Binalar da biraz daha restorasyonu yapılıp çok rahatlıkla yurtlar yapılabilir. Müze de olur okul da olur. İnsanlar gelir geçer, tam şehrin merkezi” diye konuştu.
“ANKARA’YA MEYDAN HEDİYE EDECEĞİZ”
Ulus’ta Ankara’ya meydan kazandıracaklarını ifade eden Melih Gökçek, Ulus’ta rant düşüncelerinin ise olmadığını vurguladı. Ankaralılar’ın meydan istediklerinin altını çizen Başkan Gökçek, “Ankara’ya meydan hediye edeceğiz. Meydanın etrafında maksimum dubleks çift katlı Ankara konakları, Ankara Evleri olacak. Yani diğerleriyle bütünleşmiş olacak. Yani geldiğiniz zaman eski Ankara’nın meydanına gelmiş olacaksınız. Yerin altında otopark, üstünde de tamamen meydan olacak. Yüzüncü Yıl Çarşısı kalkıyor, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü kalkıyor sadece
Atatürk heykeli kalacak onun haricinde ne varsa kalkacak” dedi.
“OTOGAR YENİ YERİNE TAŞINACAK”
Otogarın özel sektör tarafından Nata Vega’nın yanındaki 115 bin metrekarelik alana yapılacak yere taşınacağını anlatan Başkan Gökçek, Ulus’taki esnafın da mağdur olmaması için mevcut otogara taşınacağını söyledi. Başkan Gökçek, şehirlererası otobüslerin yolcu indirip-bindirebilmelerine ilişkin olarak da şehrin 5 giriş kapısına 5 ayrı ara istasyon yapılacağını açıkladı. Ulaşımda bütün dünyada en iyi çözümün metro olduğunun kabul edildiğini de kaydeden Başkan Gökçek, ancak belediyelerin tek başlarını bunu yapabilmelerinin mümkün olmadığını söyledi.
Toplu taşımanın belediyelerin işi olduğu yönündeki görüşe karşı çıkan Başkan Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak otobüs işletmeciliğine ayda 30 milyon TL sübvanse yaptıklarına işaret etti. Yılda 360 milyon, 5 yılda da (eski parayla) 1 katrilyon 650 trilyon TL’yi sadece otobüs taşımacılığında sübvanse olarak kullandıklarını kaydeden Başkan Gökçek, “Bu parayı Ankara’ya kullansak neler olur. Bütün belediyelerde, AK Parti’lisi, CHP’lisi, durum bu. Ulaşım maalesef zarar” diyerek, yurt dışında toplu ulaşımı devletlerin sübvanse ettiklerini ifade etti. Başkan Gökçek, “Belediye bütçelerinden belli bir kısım ayrılıyor ve o sübvanse ile yürüyor. Ama onlar da zarar ediyor. Onun için özelleştirmek en akıllı iş” diye konuştu.
Bu noktada özel sektörün başarılı olduğunu örneklerle anlatan Başkan Gökçek, “Belediye en kötü çalıştırandır. Bunu kabul etmek lazım” dedi.
“EN UCUZ ULAŞIM TELEFERİK”
Teleferiğin ucuz bir toplu ulaşım modeli olması nedeniyle yeni alternatifleri olduğunu kaydeden Başkan Gökçek, Kızılay’da Güvenpark’tan Dikmen Vadisi’nin içerisinden geçen ve yeni yapacakları “Boğaz”a kadar uzanan bir teleferik hattını planladıklarını ifade etti. Başkan Gökçek, “Aynı zamanda teleferiğin bir hattını da Öveçler’e doğru çapraz olarak orada toplama yeri yapmayı düşünüyoruz, bunu kendimiz yapmayacağız, özel sektör talip” dedi.
Metronun zarar eden bir işletme olduğunu ama teleferiğin işletme maliyetinin çok ucuz olduğunu bir kez daha vurgulayan Başkan Gökçek, Etlik’te yapılacak olan Şehir Hastanesi’nden Sıhhiye’deki adliyeye kadar uzanan bir teleferik hattı yapmayı planladıklarını, bu aşamada adliye binasının da Toptancı Hal’in bulunduğu yere taşınacağını söyledi. Toptancı Hal’in de otobanın kenarına Eryaman’a taşınacağını ifade eden Başkan Gökçek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz de adliye binasını yıkarak yerine Ankara’nın ulaşım merkezi yapmayı düşünüyoruz. Yani teleferikleri çoğaltmamız lazım. Bu teleferik fikrine İstanbul da hazırlık yapıyor, boğaza yapacaklar. Teleferik istediğiniz kadar büyütülebilir, mesela otobüs teleferikler de oluyor. Bizim teleferikler küçük modeller, yani istikbalde alternatif bulmaya mecbursunuz. Paranız da olmadığına göre bunu çeşitleyecekseniz. Deniliyor ki; havadan giden çirkinlik. Oysa insanlar yolculukta Ankara’yı seyrediyor ve sempatik buluyorlar.”
AŞTİ’nin mevcut yapısı ile büyük bir çarşıya dönüştürüleceğini ifade eden Başkan Gökçek, “Şimdiki AŞTİ alanını Ulus esnafı için çarşı yapacağız” dedi.
İtfaiye Meydanındaki telefoncuları da sistemli olarak AŞTİ’ye toplayacaklarını da anlatan Başkan Gökçek, “Onlar arzu etmiyorlar ama orası zamanında yeşil alan olarak ayrılmış, planda da yeşil alan. Burası işgal edilerek devam ediyor. Oraların artık kente kazandırılması lazım” diye konuştu.
"BÜYÜK VE MODERN STAT ANKARA’YA ŞAMPİYONLUK GETİRMEZ"
Ankara’da 19 Mayıs Stadı’nın yıkılarak yerine 40-42 bin kişilik modern bir stat yapılacağını hatırlatan Başkan Gökçek, bunun şampiyonluk için yetmeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Ankara’nın takımlarının şampiyon olamayacağını Federasyon başkanımıza söyledim. Neden çünkü sezon başında yayın gelirleri dağıtılıyor ya kafadan
Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a,
Beşiktaş’a, Trabzonspor’a. Geçmişte şampiyon oldukları için ekstra para veriliyor. Gerekçe olarak da ‘efendim bunlar ligde olmasalar, hiç kimse kalkıp lig Tv’yi seyretmez’ deniyor. Ben de o zaman diyorum ki bu 4’ü kendi aralarında maç yapsın, bakalım ne kadar ilgi olacak olur mu böyle şey. Bakıyorsun böyle her sene birinci Fener, 2. Galatasaray, 3. Beşiktaş, 4. Trabzonspor ve yer değiştiriyorlar. Bir sene Cumhuriyet tarihinde tesadüf olarak araya Bursaspor girdi. Ya sen niye benim önümü kesiyorsun. Güzel bir stat olması şampiyon olmaya yetmez. Kayseri’nin stadı çok güzel şampiyon olabiliyor mu? Bizim de olacak ama önce federasyonun bu işi düzeltmesi lazım. Herkes eşit şartlarda olmalı. Sayın bakanımızla bu aralar sık görüşüyoruz. İnşallah 19 Mayıs Stadı’nın yıkılarak yerine 40 - 42 bin kişilik bir stadın yapılması planlanıyor.”
Cebeci Stadı’nın yıkılarak yerine yurt yapılmasının gündemde olduğunu kaydeden Başkan Gökçek, buna da yine Mimarlar Odası’nın karşı çıkarak dava açacağına yüzde bir trilyon emin olduğunu söyledi. Eryaman’da kat karşılı olarak 2. bir stadı ihale ettiklerini ifade eden Başkan Gökçek, “Kat karşılığı ihale ettik. Mevcut olan araziyi ikiye bölüp yarısını stat yarısını da konut olarak planladık. 18 bin kişilik modern bir stat olacak. Ankara takımları için de bu rakam ideal bir rakamdır” dedi.
Kuzey Ankara Projesi’nin TOKİ ile ortak yapılan bir proje olduğunu ifade eden Başkan Gökçek, “1. Etabı bu yıl içinde tamamlanacak inşallah. Burada 11. Tane cami vardı. Yıkılan Camilerden birinin yerine Kuzey Ankara Cami ve Külliyesi’ni yapıyoruz. İnşallah bu da 2017 yılı içinde hizmete girecek” diye konuştu.
“GELİR ARTTIRACAK DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR”
Belediyenin mutlaka kendi gelirlerini arttırması gerektiğinin altını çizen Başkan Gökçek, şu önerilerde bulundu:
“Örneğin 0,5 olan emsali 1,5 çıkarıyorsunuz, vatandaş buradan bir emsal kazanmış oluyor. Bu ciddi maddi karşılığı olan bir olaydır. Belediyenin de buradan payını alması lazım. Bu pazarlığın da Belediye Meclisi önünde yapılması gerekiyor.
Alan da memnun olacak, veren de memnun olacak. Sayın Başbakan uygun görülür de parlamentoya sevk ederse ve kanun olursa bazı rahatlamalar olur.”
Başkent’te yaşanan bir diğer sorunun ise bitmeyen kazılar olduğuna dikkat çeken Başkan Gökçek, “Dijital hatlar için kazılar yapılıyor. Bize haber vermiyor. Kazı bedeli ödememek için. Yakalarsan 5 kat ceza diye Belediye Meclisi’nden karar çıkartmıştık. Ama mahkemeler bozdu kanuni dayanağı yok diye. Ceza alamıyorsunuz. Yakalanırsa kazı bedeli alınmıyor. Yakalanmasa da bedava yapmış oluyor. Ama 10 kat cezayı koyarsanız bu da ortadan kalkmış olur” diye konuştu.
“TRAFİK DÜZENLEMESİNE TALİBİZ”
Trafik hizmetlerinin belediyeler tarafından yapılmasına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Başkan Gökçek, “Trafik düzenlemesine talibiz. Yolu biz yapıyoruz. Sinyalizasyonu biz yapıyoruz. Yol çizgilerini biz yapıyoruz. Alt üst geçitleri biz yapıyoruz. Ama trafiği biz idare edemiyoruz. Bu olmaz. Biz trafiği idare etmek istiyoruz. Karayollarının dışındaki trafiğe talibiz” diye konuştu.
“OTOPARK HİZMETLERİNİ ŞİRKETLERE YAPTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Ankara’da park ile ilgili sorunun hala devam ettiğine değinen Başkan Gökçek, “Park sorunu konusunda çalışma yapıyoruz. Maalesef ölümle neticelenen olayın ardından biz otoparkları kaldırdık. Bunları kaldırdıktan sonra her tarafta bir takım valeler peydah olmaya başladı. Adamın lokantası var, köşesine kulübe koymuş. Vale diye yazmış orayı parsellemiş” dedi.
Otopark işini herkesin kendisinin yapmaya başladığını ve bir şerit araba yerinin 3 şerit olarak yapılmaya başlandığını anlatan Başkan Gökçek, “CHP’liler diyorlar ki ‘İSPARK gibi olsun. Bu işi belediye yapsın. Trilyonlar kazanılıyor’ diyorlar. Girin bakın internete İSPARK otopark hizmetlerinden 1 trilyon zararda. Bu karlı bir iş değil. Bizde İSPARK modeli olarak belediye şirketini koyduk. Bir bilet kesicinin yeterli gelmesi mümkün değil. 3 tane eleman koymanız gerekiyor. En az iki vardiya koymanız gerekir. Bunların ortalama 3 bin 500’den maliyetini düşünün. 3 kişinin maliyeti aylık 30 bin lira. Özel sektör nasıl kazanıyor diyeceksiniz. Ama onlar fiş kesmiyor yerine göre. Bir adam çalıştırıyor 16 saat çalıştırıyor. Biz 5 lira veriyoruz. Onlar 10 lira alıyorlar. Ama biz yine de Belediye şirketine yaptıralım diyorum. Ama bu karlı bir iş değil, el ele, baş başa gelen bir sistem olacak” diye konuştu.
“PARTİMDEKİ 3 DÖNEM ŞARTI KALKARSA BAKARIZ”
"22 yıldır kesintisiz belediye başkanlığı yapıyorsunuz, projeleriniz süreleri önümüzdeki yerel seçimlerin süresini de aşacak durumda. Hedefinizde 30 yılı görmek var mıdır? Yeniden belediye başkanı olmayı düşünüyor musunuz?’"şeklindeki soruyu ise Başkan Gökçek, “Bizim partide 3 dönem şartı var. Eğer o şartı kaldırırlarsa bakarız” şeklinde yanıtladı.