Başbakan Yıldırım'dan CHP'li Bozkurt'a: Alçak, kimsin sen Türk milletine hakaret ediyorsun? Haddini bil

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2017 16:28

Başbakan Yıldırım'dan CHP'li Bozkurt'a: Alçak, kimsin sen Türk milletine hakaret ediyorsun? Haddini bil

Haberin Devamı

 Ümit KOZAN-Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamaya tepki göstererek, "Bir tane densiz milletvekili çıkmış. CHP'nin Konya Milletvekili, 'Evet, çıkarsa nasıl Samsun'a çıktık. Amasya'ya gittik, Erzurum'a, Sivas'a gittik. Ankara'dan, Polatlı'dan, Sakarya'dan bunları denize döktük. Bu 'evet' verenleri de denize dökeceğiz'. Alçak, kimsin sen Türk milletine hakaret ediyorsun? Haddini bil. Bu ülkenin bayrağının altında siyaset yapıp, bu milleti denize dökmekle tehdit etmek senin ne haddine?" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, İvedik Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) sanayi esnafıyla bir araya geldi. Ankara'da esnafla buluşan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun '15 Temmuz, kontrollü bir darbe girişimidir' açıklamasını eleştirdi. Başbakan Yıldırım, "Bugün bakıyorum da ana muhalefet partisinin genel başkanı bugünkü konuşmasında diyor ki '15 Temmuz, kontrollü bir darbe girişimidir'. Ne demek kardeşim kontrollü darbe girişimi? Bu şehitlerimize karşı hakaret değil mi? Onların yakınlarının acılarını incitmek değil mi? Gazilerimize karşı yapılan hadsizlik değil mi? Yani bu darbeyi birileri özel olarak kurguladı. Uçaklar bombaladı. Ağır silahlar, tanklar, tüfekler çıktı. Milletin üzerine ateş etti. Böyle bir iddiayı ortaya koyan bunu ispatla mükelleftir. Bu millete kimse hakaret edemez. Bu millet bağımsızlık destanı yazmıştır. Siz kalkıp, diyeceksiniz 'Efendim, 9'da darbe mi olurmuş?'. E sana sorsalardı saatini, madem beğenmedin. Niye önceden biliyordun da bu kadar yanlış saatte yaptırdın? Şu kepazeliğe bak. Türkiye, uçurumun kenarından dönmüş. '15 Temmuz acaba darbe miydi, değil miydi'; hiç yeri, zamanı olmayan bir konuyu gündeme getiriyor. Bu, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin başkanı. Sıradan biri değil. Yazıklar olsun, başka bir şey demiyorum" diye konuştu.

CHP'Lİ BOZKURT'A TEPKİ: BU MİLLETİ DENİZE DÖKMEKLE TEHDİT ETMEK SENİN NE HADDİNE?

CHP Konya Milletvekili Bozkurt'un, katıldığı bir televizyon programında yaptığı, hakkında soruşturma başlatılmasına da neden olan açıklamaya tepki gösteren Yıldırım, "Bazı dost bildiğimiz ülkeler de bunu söylüyor. Senin onlardan farkın ne? Sen bu ülkenin ana muhalefet partisisin. Sen iktidar ortağısın. Ülkenin geleceğine kast eden bu FETÖ'cü alçakların arkasında durmayı artık bırak. Onlara karşı bir gebeliğin, bir zaafın mı var? Bunu bilelim. 15 Temmuz'u unuttu adam. Bu millete, bunu kimsenin yapmaya hakkı yok. Bir tane densiz milletvekili de çıkmış, CHP'nin Konya Milletvekili 'Evet, çıkarsa nasıl Samsun'a çıktık. Amasya'ya gittik, Erzurum'a, Sivas'a gittik. Ankara'dan, Polatlı'dan, Sakarya'dan bunları denize döktük. Bu 'evet' verenleri de denize dökeceğiz'. Alçak, kimsin sen Türk milletine hakaret ediyorsun? Haddini bil. Bu ülkenin bayrağının altında siyaset yapıp, bu milleti denize dökmekle tehdit etmek senin ne haddine?" dedi.

"MİLLETİN KAFASI NETLEŞTİ, HIRÇINLIK BAŞLADI"

Anayasa değişikliği referandumunun yapılacağı 16 Nisan gününün, iktidarı vesayetin elinden alacağını dile getiren Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Artık milletin kafası netleşti. Geleceği gördü. Kararını verdi. Hırçınlık başladı. Vitesten attılar. Vitesten arabanın nereye toslayacağını bu millet bilir. Gelir, millete toslarsınız. Dersinizi alırsınız. Akıllı olun, sakin olun. Milletin kararına boynunuzu eğin. Bunların kafalarında hep vesayet var. Bakın, 1950'den beri Türkiye siyasetine; CHP gayret edip, tek başına iktidar için hiç zahmet etmemiş. Hiç çaba harcamamış. Hep dinamik güçleri gıdıklayarak, onları ön plana çıkararak, ülkede kaos ve kargaşa oluşturarak iktidarın bir tarafından tutunma yolunu tercih etmiş. İşte 16 Nisan, bu sayfayı kapatıyor. İktidarı vesayetin, kumpasın elinden alıyor; millete teslim ediyor. Sandığa gideceksiniz. Oyunuzu vereceksiniz. O akşam memleketi kim yönetecek, belli olacak"

"'EVET' ÇIKACAK, O KANDİL SÖNECEK"

Terör örgütlerinin halk oylamasına ilişkin 'hayır' kampanyası yürüttüğünü belirten Yıldırım, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği değişiklikte işin sahibi millet, patronu millet. Milletin dediğinden milim sapmak yok. Asıl patırtı, gürültü bu. Bu olunca bütün yancılar, aradakiler, karambolden iş tutmak isteyenlerin piyasası kapanıyor. Kandil'dekiler her gün 'Aman, hayır için çalışın; hayır, çıksın. Evet, çıkarsa biz biteceğiz'. 'Evet' çıkacak, o Kandil de sönecek. Göreceksiniz. Bu milletin birliğine, dirliğine, kardeşliğine göz dikenler hesabını verecek. Vermeye de başladılar. Neredelerse arkalarındayız" diye konuştu.

"BANA 'ÇÖZÜM' DİYORLAR, ÇÖZÜM MÖZÜM YOK KARDEŞİM"

Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: "İki yıl önce orada vatandaşlarımız bırak bayrak taşımayı kapılarını açıp, selam vermiyorlardı. Allah'a şükür, şimdi PKK'ya lanet mitingleri yapıyorlar. Çünkü insanlarımızı bunlar canlarından bezdirdi. İşlerini, aşlarını yok ettiler. Hayatlarını tehdit ettiler. Van'a 400 trilyon para gitmiş, yılda. 750 trilyon borç yapmış, 2 yılda. Nerede bu para? Her taraf çöp, çamur. Nereye gitti? Dağa gitti dağa. Silah oldu. Vatandaşın, polisin, askerin üzerine geldi. Ama bitti bunlar şimdi artık. Bana diyorlar ki 'çözüm'. Çözüm mözüm yok kardeşim. Çözüm, ay yıldızlık bayrak. Bu bayrağın altında 80 milyon yaşayacak. O kadar basit. O alçak örgütleri milletle aramızdan atacağız. Hem PKK'sını hem FETÖ'sünü hem DEAŞ'ını bunu milletin hayatını karartan hiçbir terör örgütüne yer yok"

"MESELE TÜRKİYE OLUNCA PKK'YA PROPAGANDA SERBEST"

Hükümetin 'hayır' diyenlere 'terörist' demediğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "'Efendim, 'hayır' diyenlere terörist diyor'. Haşa, ne haddimize. Bizim dediğimiz şu. Diyoruz ki bakın; PKK, kendini 'hayır' diye parçalıyor. HDP zaten PKK'nın kuyruğu. Kıymet-i harbiyeleri yok. Bölgede sokağa çıkamıyorlar. FETÖ'cüler bütün güçleriyle 'hayır' çıksın diye uğraşıyorlar. Bakıyoruz, Avrupa'nın bazı ülkeleri Türkçe gazete basıyorlar. Başlıklar 'hayır', 'Erdoğan'a ölüm', 'Türkiye diktatörlüğe gidiyor'. Size mi düştü? Türkiye'nin milletinin verdiği karara karışmak sizin ne haddinize. Biz sizden oy mu istiyoruz? Bu, bir şeyi gösteriyor. Terör örgütleriyle onların sırtını sıvazlayanlar bugün kendilerini parçalarcasına bu değişikliğe karşı çıkıyorsa demek ki burada Türkiye'ye karşı bir tuzak kuruluyor. Bu düzen devam etsin, bu vesayet devam etsin. Türkiye, terörle iç sorunlarıyla enerjisini tüketmeye devam etsin. Biz de Türkiye'yi arkamıza takalım, istediğimizi yaptıralım. Bitti o işler. Avrupa değerlerinin ne olduğunu biz Hollanda'da gördük. Mesele Türkiye olunca PKK'ya propaganda serbest"

"CHP'YE SİCİL AFFINI 16 NİSAN'DAN SONRA YAPACAĞIZ"

Anayasa değişiklik teklifinin Meclis'teki görüşmelerini hatırlatarak, CHP'yi eleştiren Yıldırım, "Bu anayasanın her detayını her maddesini bu kardeşiniz çalıştı. Gece gündüz çalıştık. MHP ile birlikte müzakere ederek, yaptık. Meclis'te 1 ay konuşuldu, her detay konuşuldu. CHP, orada konuşmak yerine yumrukları konuşturdu. Kürsüleri işgal etti. Şimdi de meydanlarda kuzu taktiği yapıyor. Kızmıyor, cevap vermiyor. Unutturmaya çalışıyor. Eski sicilini düzeltmeye çalışıyor. Hani sicil affı geliyor ya sicil affını 16 Nisan'dan sonra yapacağız CHP'ye. Biraz daha takip edelim. Bu iyi halini biraz daha izleyelim" dedi.

"PADİŞAHLIK DEĞİL, BABADAN OĞULA GEÇMİYOR"

Muhalefetin 'tek adam' eleştirilerine de yanıt veren Başbakan Yıldırım, "Tek adam görmek istiyorsan aynaya bak kardeşim aynaya. Milletin patron olduğu yerde tek adam olur mu? 5 sene seçtin. Ondan sonra bir iş çıkmadı, bir şey yapmadı. Hadi kardeşim, yallah. Gönderirsin. Yok iyi yaptı, bir daha seçersin; ama üçüncü sefer yok. Recep Tayyip Erdoğan, 11 sene başbakanlık yaptı. Diktatör mü? Siz seçtiniz yaptı. İstese daha da yapar mıydı? Bu kadar basit. Kimi kandırıyorsun sen kardeşim? Padişahlık değil, babadan oğula geçmiyor. Milletin oylarıyla hem de öyle yüzde 30 ile 35 ile değil; 50+1 almadan iktidar yok. Şimdi o diyor ki 'Ben yeni sistemde aday olsam kazanamam. Hem milletvekilliği gidiyor hem cumhurbaşkanlığını kazanamayacağız. Ne olacak bizim halimiz'. Derdi bu. Halbuki bu sistem, çalışsa çabalasa milletin gözüne girse doğruları söylese ona da şans getiriyor" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!