Başbakan Yıldırım: Yük paylaşımı konusunda daha fazla gayret edilmesi gerekmektedir

Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) - BAŞBAKAN Binali Yıldırım, "Türkiye, 3 milyonu aşan mülteciye ev sahipliği yapıyor. AB başta olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinin Türkiye'nin yaptığı bu çalışmayı takdirle karşılaması anlamlıdır, iyidir; ama yeterli değildir. Yük paylaşımı konusunda da daha fazla gayret edilmesi gerekmektedir. AB ile bu anlamda başlattığımız bir program vardır; ancak bu program, beklediğimiz hızda sürmemektedir" dedi. 
Başbakan Binali Yıldırım ile Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Estonya Başbakanı ve Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı Juri Ratas, Çankaya Köşkü'ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Estonya'nın, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini destekleyen bir ülke konumunda olduğunu belirten Yıldırım, "1 Temmuz itibariyle Estonya, AB Dönem Başkanlığını üstlenmiştir. Önümüzdeki 4,5 ay zarfında, bu yılın sonuna kadar görevini sürdürecektir. Eminim ki Estonya, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda diğer Avrupa ülkeleri üzerinde bugüne kadar var olan olumlu tutumunu bundan sonra da artırarak, devam ettirecektir. Sayın Başbakan'ın ülkemize bu ziyareti gerçekleştirmiş olmasını önemsiyoruz. Dün Gaziantep'te bugün Ankara'da yaptığı temaslarda dışarıdan görülen Türkiye ile bizatihi görerek tecrübe ettiği Türkiye arasındaki farkı Avrupalı dostlarımıza açık bir şekilde anlatma imkanı olacaktır" diye konuştu. 

"PROGRAM BEKLEDİĞİMİZ HIZDA SÜRMEMEKTEDİR"
Türkiye ile AB ilişkilerine yönelik açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Türkiye son 6 yıldır Suriye ve Irak'ta var olan otorite boşluğu ve iç savaşın getirdiği olumsuzlukları dünyada en fazla göğüsleyen ülkelerin başında gelmektedir. 3 milyonu aşan mülteciye Türkiye, ev sahipliği yapıyor. Onların dertlerine derman olmaya çalışıyor. Bir anlamda Türkiye, bölgenin ve Avrupa'nın güvenliğiyle istikrarı için büyük bir fedakarlığı gerçekleştiriyor. Bu anlamda tabii ki AB başta olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinin Türkiye'nin yaptığı bu çalışmayı takdirle karşılaması anlamlıdır, iyidir; ama yeterli değildir. Yük paylaşımı konusunda da daha fazla gayret edilmesi gerekmektedir. AB ile bu anlamda başlattığımız bir program vardır. Ancak bu program, beklediğimiz hızda sürmemektedir. 3 milyar Avro'luk bir destek programının bugüne kadar 800 milyon Avro gibi bir kısmı ancak hayata geçmiştir. Sözleşmeye bağlanan miktarın 1.6 milyar Avro olmasına rağmen gerçekleşmesinin düşük kalması anlaşılabilir bir durum değildir. Bu konuyu Sayın Başbakan ile paylaştık. Sürecin hızlandırılması konusunda kendisinin desteğini talep ettik. Türkiye ile zirve yapılması ve 2016'da kararlaştırılan konuların Türkiye-AB ilişkileri bakımından tekrar canlandırılması adına adımların atılmasını beklemekteyiz"

ESTONYA BAŞBAKANI RATAS: TÜRKİYE'NİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ MÜKEMMEL ÇALIŞMANIN ALTINI ÇİZMEK İSTİYORUZ
Başbakan Yıldırım ile görüşmelerindeki en önemli konunun göç sorunu olduğunu belirten Estonya Başbakanı Ratas, "Birlikte hareket edilmesi gereken bir alandı. Biz bu anlamda, Türkiye'nin gerçekleştirmiş olduğu mükemmel çalışmanın altını çizmek istiyoruz. Nizip'teki konteyner şehri ziyaret ettim ve burada Türk mercilerin ve uluslararası kuruluşların yapmış olduğu çalışmaları yerinde görmüş oldum. Gerçekten son derece etkileyici atılan adımlar. Şu aşamaya kadar AB ve Türkiye bu konuda, düzensiz göç sayısını azaltabilmek için güçlerini birleştirdiler. Türkiye'den AB'ye gelen düzensiz göçmen sayısı azaltıldı. Göç konusu, Estonya'nın dönem başkanlığında da Avrupa gündeminin en üst sıralarında yer almaya devam edecek" diye konuştu. 

"TÜRKİYE'NİN SON DERECE ÖNEMLİ KATKISI VAR"
Küresel terörizmle mücadele konusunun da AB için önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Ratas, "Bu anlamda, Türkiye'nin son derece önemli bir katkısı var; ancak çok daha yakın iş birliğine ihtiyaç duyduğumuzu ve bilgi alışverişinin ne kadar önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Sizin ülkenizle birlikte bu anlamda, daha yakın iş birliği gerçekleştirmeyi büyük istekle bekliyorum. Her iki ülkenin ve aynı zamanda AB ile Türkiye ilişkileri içerisinde en iyi çözümlerin bulunmasına büyük önem atfediyoruz. Önümüzdeki zor konuları ancak bu şekilde aşabileceğimize inanıyorum" dedi. 

"1.6 MİLYAR EURO FARKLI ANLAŞMALAR ÇERÇEVESİNDE SUNULACAK"
Türkiye ve AB arasında göçmenlerle ilgili yapılan anlaşma üzerinden 3 milyar Euro'luk yardım fonunun aktarılmasıyla ilgili belirlenen bir takvim olup olmadığı sorulan Estonya Başbakanı Ratas, "Göç konusu en önemli konulardan biri. Bugün masanın üstündeki en önemli konulardan biri bu. Estonya'nın dönem başkanlığı sırasında 2.9 milyar Euro ile ilgili olarak bunlar tahsis edilmiş durumda. Sizin Başbakan'ınızın da ifade ettiği gibi 1.6 milyar Euro farklı anlaşmalar çerçevesinde sunulacak. Bunun 800 milyonu da kullanılmış durumda şu aşamaya kadar" diye yanıt verdi. 

BAŞBAKAN YILDIRIM: MEVCUT POTANSİYELİ TAM OLARAK YANSITMIYOR
Başbakan Yıldırım, Estonya ile Türkiye ilişkilerine yönelik sorulan bir soru üzerine karşılıklı iyi ilişkilerin ticarete, yatırıma ve ekonomiye yansımasının önemine değindi. Yıldırım, şöyle konuştu:
"Estonya ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz üst düzey siyasi ilişkilerimizle kıyasladığımız zaman mevcut potansiyeli tam olarak yansıtmıyor. Estonya ve Türkiye'deki karşılıklı doğrudan yatırımların toplamı da çok düşük seviyededir. Karşılıklı iş birliği imkanları belirli alanlarda daha da ileriye götürülebilir. Bunlar arasında bilişim alanında iş birliği, siber güvenlik alanında iş birliği, yazılım ve bilişim teknolojilerinde iş birliği olabilir. Ayrıca savunma sanayii konusunda, ulaşım alt yapılarının geliştirilmesi konusunda, lojistik hizmetler konusunda iş birliği gerçekleştirebiliriz. Eğitim ve turizm de geliştirme sağlayacağımız diğer alanlar olarak ön plana çıkmaktadır. İki ülke arasında doğrudan uçuşlar mevcuttur. Bu bakımdan turizmin gelişmesi de üzerinde yoğunlaşacağımız diğer bir alan, diye düşünüyorum. Estonya özellikle kaya gazı ve yenilebilir enerji konusunda önemli çalışmalar yapan bir ülke. Bu çerçevede enerji alanında iş birliği de ele alınacak diğer önemli bir konudur, diye düşünüyorum"